27 Dini Grup, Trump Yönetimine Dava Açtı
ABD'de 27 Hristiyan ve Yahudi grubu, Donald Trump yönetiminin göçmenlik ve gümrük muafiyeti dairesinin ibadethanelerde düzensiz göçmen tutuklama yetkisini artırmasına karşı federal mahkemede dava açtı. Dava, bu yeni politikanın dini özgürlükleri ihlal ettiğini savunuyor.
NEW ABD'de 27 dini grup, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) kuvvetlerinin, ibadethanelerden düzensiz göçmen tutuklama yetkisine karşı Donald Trump yönetimine dava açtı.
Hristiyan ve Yahudi dini gruplardan oluşan temsilciler, Washington bölge mahkemesine başvurdu.
Aralarında Episkopal Kilisesi ve Reform Yahudiliği Birliği'nden Menonitler ve Üniteryen Evrenselcilere kadar milyonlarca Amerikalıyı temsil eden 27 Hristiyan ve Yahudi grubu, Trump yönetiminin, göçmenlik kolluk kuvvetlerine ibadethanelerde tutuklama yapma konusunda daha fazla hareket alanı tanıyan hamlesine karşı federal mahkemede dava açtı.
Dava dilekçesinde, Trump yönetiminin yeni politikasının ibadethanelere baskın korkusunu yaydığı ve bu nedenle ibadet ve diğer dini hizmetlere katılımları düşürdüğü, bunun da düzensiz göçmen olsalar bile insanların dini özgürlüklerini ihlal ettiği belirtildi.
ICE, 2011 yılında federal kolluk kuvvetlerinin, okul, hastane ve kilise gibi hassas kabul edilen yerlerde düzensiz göçmenlerin tutuklanmasını engelleyen bir politikayı uygulamaya sokmuş, eski Başkan Joe Biden yönetimi de benzer bir kılavuz yayımlayarak uygulamayı sürdürmüştü.
Ancak Trump'ın yemin ederek göreve başlamasından bir gün sonra İç Güvenlik Bakanlığı tarafından yayımlanan yeni yönergede, düzensiz göçmenlerin kilise, hastane ve okul gibi hassas kabul edilen belli alanlarda gözaltına alınmalarını sınırlayan uygulamanın sona erdiği duyurulmuştu.
Yönergede, ICE kuvvetlerine daha fazla yetki verildiği belirtilerek, "Suçlular artık tutuklanmaktan kaçınmak için Amerika'nın okullarında ve kiliselerinde saklanamayacak. Trump yönetimi, cesur kolluk kuvvetlerimizin ellerini bağlamayacak ve bunun yerine sağduyularını kullanmalarına güvenecek." ifadesi kullanılmıştı.
Göçmen hakları savunucuları ise hassas alanlarla ilgili politikanın kaldırılması konusunda endişelerini paylaşarak, bunun, göçmen topluluklarında korku yaratacağını ve çocukların okula gitmelerini veya insanların hastanelerde tedavi olmak istemelerini engelleyeceğini savunmuştu.
