24. Gapshoes Fuarı Açıldı
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Gaziantep Sanayi Odası (GSO), Gaziantep Kunduracılar Odası, Türkiye Umum Ayakkabıcılar Federasyonu, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) destekleriyle, Akort Fuarcılık tarafından düzenlenen "24.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Gaziantep Sanayi Odası (GSO), Gaziantep Kunduracılar Odası, Türkiye Umum Ayakkabıcılar Federasyonu, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) destekleriyle, Akort Fuarcılık tarafından düzenlenen "24. GAPSHOES Fuarı" açılış töreninde yaptığı konuşmada, Gaziantep'in sanayi üretiminde önemli şehirlerden biri olduğunu belirterek, özellikle ayakkabı sektöründe Gaziantep'in ağırlığı olduğunu söyledi.
Türkiye ekonomisinin motorunun sanayi sektörü olduğunu ifade eden Özlü, Türkiye ekonomisinin büyümesinin sanayi üretiminin büyümesine bağlı olduğunu belirterek "Sanayinin altında yer alan bütün sektörler bizim için büyük önem taşıyor. Bütün sektörlerimizde üretimi nicelik ve nitelik olarak geliştirmek istiyoruz. Teknoloji seviyesi ne olursa olsun bütün sektörlerin çok daha yüksek katma değerli bir üretim yapabileceğine inanıyoruz. Ayakkabı ve terlik imalatı sektöründe de büyük bir potansiyel olduğunu görüyoruz. Geleneksel olarak çok iyi ve kaliteli bir üretim yaptığımız bu sektörde daha da iyi bir seviyeye çıkabileceğimize inanıyoruz." dedi.
Özlü, dünya en fazla ayakkabı ithal eden ABD, İngiltere ve Almanya gibi ülkelere ihracatın artacağına inandığını dile getirerek, bu sektörde Çin ve Vietnam gibi ucuz iş gücü kullanan ülkelerle rekabet şansının olmadığını ifade etti.
Türkiye'nin rekabet gücünü kalite, tasarım ve markalaşma gibi yeteneklerle yakalaması gerektiğini vurgulayan Özlü, şunları kaydetti:
"Türkiye geçtiğimiz yıl ayakkabı ve terlik imalatında 655 milyon dolarlık ihracat yapmışız. Buna karşılık 772 milyon dolarlık ithalat yapmışız. Ancak ihracat ve ithalat arasındaki bu farktan ziyade daha önemli bir sorun var. Geçtiğimiz yıl ihraç ettiğimiz ayakkabı ve terliklerin ortalama kilogram değeri 8,8 dolarken ithal ettiklerimizin ortalama fiyatı 23,2 dolardır. Neredeyse arada 3 kat fark var. Bu konu önemli olduğu için biraz daha detaya inmekte fayda var. Aynı sektörde Çin'den ithal ittiğimiz ürünlerin ortalama kilogram fiyatı 18 dolar. Bu rakam İspanya'dan ithal ettiklerimiz için 46 dolar, İtayla'dan ithal ettiklerimiz için 96 dolardır. Buna karşılık biz ağırlıklı olarak Irak, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelere kilogram değeri 6-8 dolar civarında olan ürünler ihraç ediyoruz. Almanya ve Rusya'ya ihraç ettiğimiz ürünlerin kilogramı ise sırasıyla 16 ve 22 dolardır."
Özlü, İtalya ve Türkiye'nin ürettiği ayakkabılar arasındaki fiyat farkının kalite farkından kaynaklanmadığını ifade ederek, bu farkın büyük bir kısmının marka ve tasarımdan kaynaklandığını vurguladı.
Bakanlık olarak araştırma, geliştirme, markalaşma ve tasarıma yoğunlaştığına dikkati çeken Özlü, şöyle devam etti:
"Ekonomide sürümden kazanma anlayışı da meşrudur. Bazen iyidir ve gereklidir. Ancak sadece sürümden kazanma anlayışı bizi belli bir seviyeye kadar çıkarır. O seviyenin üstüne çıkmak teknolojiyle, tasarımla ve markalaşmayla mümkündür. Gaziantep'te ayakkabıcılıkla ilgili düzenlenen bu fuarda bu hususlara dikkat çekmek gereklidir diye düşünüyorum. Gaziantep tek başına ayakkabı ve terlik ihracatımızın yüzde 16'sini yapıyor. Ancak Gaziantep'te üretilen ve ihraç edilen ürünlerin kilogram değeri sadece 4,2 dolar. Bugün Ortadoğu pazarlarına bu ürünleri ihraç ediyor olabiliriz. Ancak üretimde kaliteyi arttırmazsak yarın daha ucuz üretim yapan başka birileri gelir ve bizden bu pazarları alır."
Özlü, hayata geçirilen Araştırma Geliştirme Reform Paketini çok önemsediklerini dile getirerek, Araştırma Geliştirme Merkezi kurmayı, bu merkezlerde personel istihdam etmeyi ve proje yürütmeyi çok daha kolay hale getirdiklerini söyledi.
Bu paketin hayata geçmesiyle Araştırma Geliştirme Merkezi sayısının hızla yükseldiğini ve 310'a ulaştığını belirten Özlü, "ARGE merkezi sayısını ilk 3 ay içinde 500'e, ardından da gelecek yıl bine çıkarmayı hedefliyoruz. Kurulacak olan yeni ARGE merkezlerinin özellikle Gaziantep, Denizli, Kayseri gibi illerimizde kurulacağını tahmin ediyorum. Gaziantep gibi şehirlerimize çok sayıda tasarım merkezleri kurulacağını düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
İnsanların tüketim algılarının ve alışkanlıklarının sürekli değiştiğini anlatan Özlü, firmaların müşterilerin algı ve tercihlerinde oluşan bu yeni trendlere uygun şekilde değişmeleri ve dönüşmeleri gerektiğini vurguladı.
Özlü, hükümet olarak bu değişim ve dönüşüme her zaman destek olmayı sürdüreceklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Ayakkabı sektörümüzün sorunlarını yakından takip edeceğiz. Sektörde küçük işletmelerin ve buna bağlı olarak kayıt dışılığın fazla olması, makine, teçhizat yetersizliği, başta deri olmak üzere hammaddelerle ilgili arz güvenliğinin eksik olması gibi sorunları biliyoruz. Bütün bu sorunları sizlerle birlikte aşacağız. İç pazarımız sektörü geliştirmek için çok büyük bir fırsat sunuyor. Türkiye'de kişi başı düşen yıllık ayakkabı tüketimi dünya ortalamasının biraz üstünde olsa da gelişmiş ekonomilerin çok altındadır. Vatandaşlar olarak sorumluluk sahibi olmamız, alışveriş yaparken yerli ayakkabıları tercih etmemiz önemli, Aynı kalitede, aynı fiyatta ürün alırken yabancı firmaları tercih edersek yerli firmalarımızın gelişmeleri zor. Bu nedenle insanımızın, özellikle de gençlerimizin yerli ürünleri tercih etmeleri yönünde çalışmalar yapmakta çok büyük fayda var. Bu fuarın ticaret ve yatırım kararları kadar bu tip değerlendirmeler için de önemli bir zemin olacağına inanıyorum."