23 Yılın Avuntusu: Bir Tişört, Bir Fotoğraf Bir de Kemer
Manisa’nın Soma ilçesinde yaşanan maden faciasında, 23 yaşındaki oğulları İsmail Öztürk’ü kara toprağa veren acılı anne ve baba, oğullarının tişörtü, fotoğrafı ve olay esnasında üzerine olan kemeri ile avunuyor.
Manisa'nın Soma ilçesinde yaşanan maden faciasında, 23 yaşındaki oğulları İsmail Öztürk'ü kara toprağa veren acılı anne ve baba, oğullarının tişörtü, fotoğrafı ve olay esnasında üzerine olan kemeri ile avunuyor.
Kimi evladını, kimi babasını, kimi de eşini kaybetti. Manisa'nın Soma ilçesinde yaşanan maden faciasının 1. yıl dönümünde yakınlarını kaybeden ailelerin acısı hala taze. 23 yaşındaki genç fidan İsmail Öztürk, 4. iş gününde Türkiye'yi yasa boğan maden kazası sonucu hayata gözlerini yumdu. Hayali bir ev alıp evlenmek olan Öztürk'ten geriye ise bir tişört, bir fotoğraf ve olay sırasında üzerinde olan bir kemer kaldı. Oğullarını hatırlamadıkları tek bir gün bile geçirmeyen acılı anne ve baba, oğullarının birçok eşyasını daha fazla acı çekmemek için dağıttı. Ellerinde oğullarına ait birkaç parça eşya kalan aile, facianın 1. yıl dönümünde onları sakladıkları yerden çıkardı.
"KAZA BANA MALUM OLMUŞTU"
Her gün gözyaşı döktüğünü, oğlunun üzüntüsünü gideremediğini söyleyen anne Ayşe Öztürk, "Namaz kılıyorum, dua ediyorum. Kendimi teselli ediyorum bazen teselli edemiyorum. Kaza olmadan hemen önce bana malum olmuştu. Banyoda onun kıyafetlerini yıkarken 'anne anne anne' diye sesini duydum. Yarım saat sonra da kaza oldu. Herhalde orada 'anne' diye bağırdı, bana malum oldu. Kara topraktan çıkaramadık. Onu büyüttüm. Yemedim yedirdim, giymedim giydirdim onu büyüttüm" dedi. Oğlunun neredeyse bütün eşyalarını daha fazla acı çekmemek için dağıttığını dile getiren acılı anne, oğlundan kalma telefonunu hatıra olsun diye kendisinin kullandığını belirterek, "Koklarım, öperim diye birkaç parça eşyasını sakladım" diye konuştu.
"HEPSİ HAYAL OLDU"
Oğlunun eşyalarına bakamadığını, hepsini sakladıklarını ifade eden baba Ramazan Öztürk ise şunları söyledi:
"İşinin iyi olduğunu söylüyordu. Ev alıp evlenmek istiyordu. Hepsi hayal oldu. Fotoğrafına bakamıyorum. Çiçek serasından gül aldım, mezarına bıraktım. Bu kazanın sorumluları yargılansın istiyorum. Benim içim nasıl yandıysa onlar da yansın. Önlem almamışlar. Ölenlerin ne suçu vardı?" - MANİSA