23. Geleneksel Antalya Eğitim Sempozyumu Başladı

Türkiye Özel Okullar Derneğince, "Türkiye'de ve Dünyada Özel Okullar" temasıyla düzenlenen "23. Geleneksel Antalya Eğitim Sempozyumu" başladı.

Antalya Valisi Hulusi Şahin, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in de katılımıyla Serik ilçesindeki Belek Turizm Merkezi'nde düzenlenen sempozyumda yaptığı konuşmada, özel okul velisi olarak bazı konulara değinmek istediğini söyledi.

Özel okul velilerinin özellikle kaliteli öğle yemeği, kaliteli eğitim ve yabancı dil istediğini anlatan Şahin, "Özel okul velisi, çocuklarına çok iyi yabancı dil öğretilmesini bekler. Dolayısıyla kaliteli eğitim ve yabancı dil konusunda çok hassasız. Özel okullarda özel eğitim olsun isteriz. Kendisini toplumunu geliştirerek, devam ettiren ahlaklı, vatanına, milletine, memleketine faydalı çocuklar yetişsin isteriz." diye konuştu.

Şahin, Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde 21 Ocak'ta Grand Kartal Otel'de çıkan yangına da değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yangında hepimiz perişan olduk, televizyonlara bakamaz olduk. Birkaç kendini bilmez çıktı, ölenlerin ailelerine ulaşıp, onlarla alay, hakaret eden faaliyetlerde bulunduklarını gördük. Bunlar, 13-19 yaş aralığında eğitim çağındaki ergenlerdi. Bizim hassasiyetimiz insanlığa, ailesine, çevresine duyarlı ahlaklı düzgün insanlar olsunlar. Eğitimin, dönüşümün çok önemli olduğunu, maarif modeline sarılmamız gerektiğine inanıyoruz."

Eğitimde teknolojinin önemi

Türkiye Özel Okullar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Öztürk de dernek olarak 74 yıldır eğitimle ilgili alınan kararların, hayata geçirilen uygulamaların hemen hepsinde, her aşamasında emeği geçmiş bir sivil toplum örgütü olduklarını söyledi.

Bu sürede yıldan yıla daha da büyüyerek güçlendiklerini ancak sorumluluklarının da arttığını anlatan Öztürk, "Bebeklikten genç yetişkin yaşa kadar, bize emanet edilmiş olan evlatlarımıza ve bizlere en değerli varlıklarını emanet eden velilerimize karşı olan sorumluluklarımızın bilincindeyiz ve bu bilinçle hareket etmekteyiz." ifadelerine yer verdi.

Eğitim camiası olarak, ülkenin dünü, bugünü, geleceği olmaya devam edeceklerini belirten Öztürk, şunları kaydetti:

"Eğitimin tanımı, küreselleşme ve toplumsal yapının dönüşmesiyle, her geçen gün değişmektedir. Buradan yola çıkarak sempozyum programımız bu yıl sizlere adeta dünyaya açılan yeni pencereler sunacak. Konuşmacılarımız da bu pencerelerden farklı renklerde yeni vizyonlar katacaklar. Başka ülkelerden gelen değerli konuşmacılarımızın bilgi ve deneyimlerinden faydalanarak, eğitimde daha iyi bir dünya inşa etmek için yol haritamızı birlikte oluşturacağımıza olan inancımız sonsuz. Sempozyumumuz, eğitim politikalarını daha etkili bir hale getirmek, kültürel farklılıkları anlamak ve sürdürülebilir eğitim çözümleri geliştirmek adına önemli bir kilometre taşı olacaktır."

Öztürk, teknolojinin eğitimi daha erişilebilir hale getirme potansiyeli taşırken, eğitimdeki eşitsizlikleri artırabilecek araç olma riskini de barındırdığını belirterek, bu bağlamda, dijital eğitim araçlarının kullanımını ve buna bağlı gelişen sorunları nasıl aşabileceklerini tartışmanın önemine işaret etti.

Özel okullar olarak taleplerini sıralayan Öztürk, "Resmi okul öğretmenleriyle birlikte bu ülkenin geleceği için çocuklarımızı yetiştiren fedakar öğretmenlerimize yeşil pasaport talebimizin, en tabii hakları olduğunu dile getirmek isterim." dedi.