21. Yüzyılda Rekabet ve Pazar Ahlakı" Konferansı
Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ömer Torlak, "Rekabet eksikliği piyasa dengelerini alt üst eder. Rekabetçiliği zayıf olan yahut olmayan bir ülke ekonomisinin başka ülke ekonomileri ile olan rekabeti de negatif olur.
Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ömer Torlak, "Rekabet eksikliği piyasa dengelerini alt üst eder. Rekabetçiliği zayıf olan yahut olmayan bir ülke ekonomisinin başka ülke ekonomileri ile olan rekabeti de negatif olur. Bu da halkın yaşam standartlarına olumsuz olarak yansır." dedi.
Torlak, Karabük Üniversitesi Hamit Çepni Konferans Salonu'nda düzenlenen "21. Yüzyılda Rekabet ve Pazar Ahlakı" konulu konferansta yaptığı konuşmada, herkesin tüketici olduğunu ve piyasalarla iç içe bulunduğunu anlattı.
Eskiden çarşı, pazar, panayır, fuar gibi fiziki ortamların söz konusu olduğunu ve alıcı ile satıcının bu ortamlarda bir araya gelebildiğini kaydeden Torlak, "Bugün akıllı cihazlar vesilesiyle piyasayı da cebimizde taşıyoruz. Haliyle piyasa dediğimiz şey değişen bir yapıya sahiptir. Piyasayı, değişim ilişkisinin ortamı olarak da tanımlayabiliriz." dedi.
Piyasa ve rekabet şartlarının dengesizliğine değinen Torlak, "İhtiyacın şiddetine göre bir litre su, on litre petrolden daha kıymetlidir. İktisadi okumaların ve mekanik yaklaşımların modern çağda önemi büyük. Son on, on beş yıllık Nobel İktisat Ödülleri'ne baktığımızda neredeyse tamamının davranışsal iktisat çalışmalarına verildiğini görmekteyiz." diye konuştu.
Rekabet ve girişimcilik bağı
Torlak, rekabet ve girişimcilik arasındaki bağa değinerek, rekabetle girişimciliğin iç içe olduğunu, girişimciliğin olmadığı bir ortamda rekabetten bahsetmenin olanaksız olduğunu vurguladı.
Rekabetin kendiliğinden bozulmayacağına, dış etkenler hasebiyle bozulması durumunda piyasa dengesinin de bozulacağına işaret eden Torlak, "Rekabet eksikliği piyasa dengelerini alt üst eder. Rekabetçiliği zayıf olan yahut olmayan bir ülke ekonomisinin başka ülke ekonomileri ile olan rekabeti de negatif olur. Bu da halkın yaşam standartlarına olumsuz olarak yansır." ifadelerini kullandı.
Türkiye'deki rekabetçiliğin istatistiksel irdelemesini yapan Torlak, "Kısmen iyi noktalardayız. Yerel rekabetin yoğunluğunda ve pazar hakimiyeti bakımından iyi sıralara geliyoruz. Tüketici bilincinde ise çok bariz bir gelişme söz konusu. Bu noktalardan daha da iyi noktalara gelebilmek adına almamız gerek daha yol var." değerlendirmesinde bulundu.
İslam'ın rekabete bakışına dikkati çeken Torlak, "Yazılı olmayan ancak ahlaken oldukça önem verilen bir düzenlemeler bütünü söz konusudur. 12. yüzyılda toplum hayatına bütüncül bir bakış açısıyla yaklaşan ahilik, piyasayı bir amaç değil araç olarak görmüştür." diye konuştu.