21 Mayıs Çerkes Sürgünü'nün 155. Yılı"
Çerkes Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Nusret Baş "Çerkesler, 21 Mayıs 1864 tarihiyle simgeledikleri bu dramı 155 yıldır unutmamış, toplumsal hafızalarında bütün canlılığıyla yaşatmaktadır.
Çerkes Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Nusret Baş "Çerkesler, 21 Mayıs 1864 tarihiyle simgeledikleri bu dramı 155 yıldır unutmamış, toplumsal hafızalarında bütün canlılığıyla yaşatmaktadır. Çerkeslerin uğradıkları bu büyük felaketin üzerinden tam 155 yıl geçmesine rağmen yaraları hala kanamaya devam etmektedir." dedi.
Çerkes Dernekleri Federasyonu üyeleri, "21 Mayıs Çerkes Sürgünü'nün 155. yılı" dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Taksim Odakule'nin önünde bir araya gelen grup adına açıklama yapan Baş, şunları kaydetti:
"Yerli halklara uyguladığı ağır bir soykırım sonrasında da 21 Mayıs 1864 tarihinde ülkelerini tamamen işgal etmiştir. Ancak Rusya'nın el kanlı çarları, bununla yetinmemiş, hayatta kalan nüfusun yüzde 90'ını oluşturan 2 milyonu aşkın Çerkesi de yurtlarından söküp atmıştır. Sürülen Çerkeslerin yarım milyonu, açlık, soğuk, salgın hastalıklar ile Karadeniz'in gemileri batıran fırtınaları ve vardıkları yerlerde karşılaştıkları olumsuz şartlar nedeniyle yolculuklarının daha ilk günlerinde hayatlarını kaybetmiştir. Öyle ki Çerkes halkını sürgün mahallerine taşıyan gemiler, arkalarında, bu gemilerden atılmış cesetlerden izler bırakarak Osmanlı toprağına kadar gelmiştir."
Acımasız soykırım ve sürgünler sonucunda günümüzde 6 milyonu Türkiye'de olmak üzere 7 milyonu aşkın Çerkesin hala anayurdu dışında ve dünyanın 40 ülkesine dağılmış halde yok olma tehdidi altında yaşadığını anlatan Baş, "Çerkesler, 21 Mayıs 1864 tarihiyle simgeledikleri bu dramı 155 yıldır unutmamış, toplumsal hafızalarında bütün canlılığıyla yaşatmaktadır. Çerkeslerin uğradıkları bu büyük felaketin üzerinden tam 155 yıl geçmesine rağmen yaraları hala kanamaya devam etmektedir." diye konuştu.
Çerkes halkının içerisinde bulunduğu bu mağduriyetin giderilmesinin Çarlık Rusyası'nın bugünkü hukuki mirasçısı konumunda olan Rusya Federasyonu'na düştüğünü ifade eden Baş, Rusya'nın bu tarihi suçu kabul edip bir an önce Çerkes halkından özür dilemesini istedi.
Rusya'ya seslenen Baş, "Diaspora Çerkeslerine anavatana dönüş yolunu kayıtsız, şartsız açmaya ve tüm diaspora Çerkeslerine cumhuriyetlerimizin vatandaşlığını alma hakkını tanımaya çağırıyoruz. Başta Türkiye Cumhuriyeti Parlamentosu olmak üzere tüm dünya parlamentolarını da Çerkes soykırımını ve sürgününü tanıyarak Rusya yönetimi üzerinde baskı oluşturmaya davet ediyoruz. Çerkesler, mağduriyetleri giderilip ulusal hakları kendilerine teslim edilinceye ve varlıkları güvence altına alınıncaya kadar bu hak mücadelesini sürdürecek, ellerine geçen her fırsat vesilesiyle taleplerini dillendirmeye devam edecektir." ifadelerini kullandı.
Şiirler, ağıtlar ve konuşmalarla sürgünde hayatını kaybedenlerin anılmasının ardından grup, Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosluğu önüne "Soykırım insanlık suçudur" yazılı siyah çelenk bıraktı.