2071 Vizyonu ve Türkiye" Konferansı
Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, milli ve yerli kavramı üzerinde durulması ve bunun her alanda icra edilmesi gerektiğini belirterek, "Her alanda akademinin yeniden bir dizayna ve millileşmeye ihtiyacı var.
Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, milli ve yerli kavramı üzerinde durulması ve bunun her alanda icra edilmesi gerektiğini belirterek, "Her alanda akademinin yeniden bir dizayna ve millileşmeye ihtiyacı var. Üniversitelerin millileşmesinin ülkenin bekası ile ilgili çok ciddi bir mesele olduğuna inanıyorum." dedi.
Güllüce, Birlik Vakfı İstanbul Şubesi tarafından Cumartesi Sohbetleri kapsamında Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) Konferans Salonu'nda düzenlenen "2071 Vizyonu ve Türkiye" konferansında yaptığı konuşmada, üretmeyle ilgili seküler eğitimin verildiği sanat okulu da denilen meslek lisesi öğrencileriyle ilgilenilmesi gerektiğini belirtti.
Sabit olan değerlerle ilgili gençlerle ailelerinin arasında sorunlar çıkmaya başladığına işaret eden Güllüce, "Aile bizim son kalemizdir. Ailenin güçlenmesiyle ilgili çalışmalar yapılması lazım. Aile hayatının yeniden canlandırılıp, ihya edilip, projelerle düzeltilmesi gerekiyor." diye konuştu.
Güllüce, zamanı kullanmanın önemine değinerek, zaman kaybedilince medeniyetin ve üretim yeteneklerinin de kaybedileceğinin altını çizdi.
Yerlilik ve millilik kavramının önemini vurgulayan Güllüce, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Milli ve yerli kavramı üzerinde çok durup, tariflerini iyi yapıp, her alanda da icra etmemiz lazım. Her alanda akademinin yeniden bir dizayna ve millileşmeye ihtiyacı var. Üniversitelerin millileşmesinin ülkenin bekası ile ilgili çok ciddi bir mesele olduğuna inanıyorum. Evinde pişirdiği yemeğin adını bile başka bir şey söylüyor. Mutfağımıza kadar inen bir şey var. Biz, kültürel anlamda AIDS olduk. Kimse reaksiyon da göstermiyor. Mimarimizden musikimize kadar... Batılılar ülkemizde yabancı okullar açarak, bizden intikamlarını almaya devam ediyorlar. Bizim çocuklarımız, yeni kuşak, Türk sanat müziğini, halk müziğini biliyor mu, ilgi duyuyor mu, seviyor mu? Buna karşı bir şey yapılmıyorsa kültürel AIDS olunmuş mu, ben evet diyorum. Bizim başka dünyaların insanlarını benzeten ama benzemeyen hale dönüşmemiz ve etkileşim dışında kalmamız lazım."
Güllüce, Türkiye'nin dünyaya açıldığını ve dünyadaki mazlum halklara el uzattığını aktararak, "Afrika'da kime el uzatsak 'ahsen el nas' diyor bize, güzel insan diyor." dedi.
Batıyla her anlamda hesaplaşılması gerektiğini belirten Güllüce, "Hesaplaşma alanlarımızdan biri de onların o pislik suratlarını ortaya koyup bir şekilde anlatan belgeseller yapmaktır. Beyaz adamı çok iyi anlatan projeler yapmak lazım. Beyaz adamın iğrençliklerini, zalimliklerini mazlum halklara anlatan projeler yapmak lazım. Bilimsel bir şeyler ortaya koymaktan geçiyor.
Bizim Kuzey Afrika'da ciddi çabalar harcayarak, Afrika'nın İslamileştirilmesini sağlamamız lazım." şeklinde konuştu.