2017 Yılı Bütçesi TBMM Plan Bütçe Komisyonunda
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD'nin, YPG'nin Fırat'ın doğusuna geçeceği konusunda Türkiye'ye söz verdiğini belirterek, "Şu anda 200 civarında YPG'linin halen gitmediğini biliyoruz ve ABD'li muhataplarımıza da 'Sözünüzde durun, siz bize söz verdiniz.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD'nin, YPG'nin Fırat'ın doğusuna geçeceği konusunda Türkiye'ye söz verdiğini belirterek, "Şu anda 200 civarında YPG'linin halen gitmediğini biliyoruz ve ABD'li muhataplarımıza da 'Sözünüzde durun, siz bize söz verdiniz. Bu şekilde güvenilirliğinizi de kaybediyorsunuz. 200 tane YPG'liye ya sözünüzü geçiremiyorsunuz ya da gitmesini istemiyorsunuz. Bunun başka seçeneği yok. Zaten sözünüzü geçiremiyorsanız o zaman böyle bir terör örgütüyle işbirliği yapmayın.' diyoruz." dedi.
Çavuşoğlu, TBMM Plan Bütçe Komisyonunda, Dışişleri Bakanlığının 2017 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı.
Fırat Kalkanı Harekatı'nın kısa zamanda başarılı olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Esasen yıllardır söylüyoruz: DAEŞ'i bu iki ülkeden defetmek istiyorsak hava harekatı yetmez, kara operasyonu olması lazım ve özel kuvvetlerimizle yerel güçleri destekleyebiliriz. Koalisyon içindeki ülkelerin bakış açısı farklıydı ama mesela 'Münbiç'e iki ayda kuzeyden inebilir' diyen ülkeler 48 saat içinde bizim desteğimizle Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) inebildiğini görünce şaşırdılar" diye konuştu.
Çavuşoğlu, Dabık gibi DEAŞ için sembolik olan şehirlerin de kısa sürede ele geçirildiğini söyledi. Bu harekata ABD'nin de katılmak istediğini anlatan Çavuşoğlu, "Ancak koalisyonun da hava desteği var. Hava desteğini birlikte gerçekleştiriyoruz." dedi.
"ABD söz verdi"
Münbiç'in Türkiye için önemli olduğu vurgulayan Çavuşoğlu, Türkiye'nin YPG unsurlarının Münbiç'e gelmesine karşı çıktığını hatırlattı.
ABD'nin, YPG'nin sadece kenarda kalacağı ve operasyon biter bitmez geri dönerek Fırat'ın doğusuna geçeceği konusunda Türkiye'ye söz verdiğini belirten Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Şu anda 200 civarında YPG'linin halen gitmediğini biliyoruz ve ABD'li muhataplarımıza da 'Sözünüzde durun. Siz bize söz verdiniz. Bu şekilde güvenilirliğinizi de kaybediyorsunuz. 200 tane YPG'liye ya sözünüzü geçiremiyorsunuz ya da gitmesini istemiyorsunuz. Bunun başka seçeneği yok. Zaten sözünüzü geçiremiyorsanız o zaman böyle bir terör örgütüyle işbirliği yapmayın' diyoruz. Bizim haklılığımız da ortaya çıkıyor. Eğer geri göndermek istemiyorsanız da o zaman bize açıkça söyleyin. Sözünüzde durmayacaksanız açıkça söyleyin, dürüst olun bize."
Türkiye'nin bir an evvel YPG unsurlarının geri dönmesini beklediğini belirten Çavuşoğlu, "Aksi takdirde kendimiz de bazı tedbirler alacağız ve El Bab'a kadar bu operasyonun devam etmesinde çok fayda var. Bu süreci Rusya'yla birlikte yürütüyoruz. Bilgilendirme yapıyoruz, her şeyimiz şeffaf. Yine diğer koalisyon içindeki ülkelerle de işbirliğimiz var." ifadelerini kullandı.
Suriye'deki son durum
Türkiye'nin Suriye'deki soruna siyasi çözüm bulunması için çaba sarfettiğini dile getiren Çavuşoğlu, "Biz her zaman söylüyoruz ki en yararlı kalıcı çözüm siyasi çözümdür, siyasi dönüşümdür. Ancak bunu oluşturmak için de ateşkesin sağlanması lazım." dedi.
Türkiye'nin, İsviçre'nin Lozan kentinde 15 Ekim'de düzenlenen Suriye toplantısında insani yardımlar için Rusya, ABD, Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve İran'ın Birleşmiş Milletler'le (BM) ortak bir konvoy oluşturması önerisinde bulunduğunu anlatan Çavuşoğlu, "Bu insani önerimize BM'den güçlü destek geldi. Bazı ülkeler de destekledi. Fakat İran ve Rusya gibi ülkeler bunu bile pazarlık konusu yaptılar." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Suriye'de terör örgütleriyle ılımlı muhalefetin ayrışması konusunda teknik görüşmelerin ise Türkiye'nin de içinde bulunduğu beş ülke arasında Cenevre'de devam ettiğini belirtti.
Türkiye'nin Suriye konusunda yapıcı önerilerinin süreceğini vurgulayan Çavuşoğlu, İran ve Rusya ile de görüşmelerin devam edeceğinin altını çizdi.
Rusya ile ilişkiler
Rusya'yla normalleşme sürecinin devam ettiğini belirten Çavuşoğlu, "Uçak düşürme hadisesinden sonra sekiz aylık bir ara olmuştu. Sabırlı olduk ve bunun karşılığını da aldık." dedi.
Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in normalleşme döneminde üç defa görüştüklerini hatırlatarak, 2017'nin başında Üst Düzey İşbirliği Konseyi toplantısının yapılmasının planlandığını belirtti. Bu konuda hazırlıkları Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile yürüttüklerini söyleyen Çavuşoğlu, bir hazırlık toplantısının Türkiye'de düzenleneceğini kaydetti.
İki ülke arasında enerjiden turizme, inşaattan tarıma pek çok alanda işbirliği olduğunu, ancak iki ülkenin anlaşamadığı konuların da olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, "Bunlardan bir tanesi Kırım. Biz Kırım'ın ilhakını tanımayacağımızı daha önce de söyledik. Şimdi ilişkilerimizi normalleştirme sürecinde yaptığımız görüşmelerde de açıkça söylüyoruz ve oradaki insan hakları ihlallerini de gündeme getiriyoruz." bilgisini paylaştı.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin Ukrayna'nın ve Gürcistan'ın toprak bütünlüğünü savunduğunu da her platformda dile getirdiğini belirtti.
İki ülkenin Suriye'de Esed'in kalması ya da gitmesi konusunda görüş ayrılığı olduğunu da kaydeden Çavuşoğlu, "Bu meseleleri de diyalog içinde olup görüşmek en yararlı yöntem diye düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
AB ile ilişkiler
Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki göç anlaşmasına değinen Çavuşoğlu, AB'nin Türkiye'deki sığınmacılar için taahhütte bulunduğu 3 milyar avronun çok ciddi bir miktar olmadığının altını çizdi. Çavuşoğlu, bu paranın ihtiyaç duyan sığınmacılara ulaştırılması konusunda AB'nin daha pratik olması gerektiğini vurguladı.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi ve terörle mücadele konusunda da AB'nin, AB kurumlarının ve Avrupa ülkelerinin samimiyetsizlik sergilediğini dile getiren Çavuşoğlu, "Daha ilk gece 3 buçukta bile, siz burada Meclisi beklerken, darbenin başarısız olacağını gördükten sonra, Cumhurbaşkanımızın çağrısı, İstanbul'da Birinci Ordu Komutanının Genelkurmay Başkanı'nın vekili olarak yaptığı çağırılardan sonra, bu sefer 'Bu darbeciler nasıl muamele görecek?' diye gecenin üçünde bana telefon açıp sorgulamaya kalkanlar oldu. Onların derdinin Türkiye'ye destek vermek değil, çok farklı olduğunu o gece de gördük." diye konuştu.
Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinden hiçbir zaman vazgeçmediğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Vize serbestisi konusunda beş tane kriter var. Dört tanesini nasıl karşılayacağımız konusunda anlaştık. Bir tanesi var, terörle ilgili mevzuatlarımızı tekrar değiştirmemizi istiyor. 15 sene içinde Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi'nin tavsiyeleri doğrultusunda zaten gerçekleştirdik. Şimdi terörün her türlüsüyle mücadele ederken bu konuda ısrar etmelerini gerçekten anlayamıyoruz. Vize serbestisi konusunda anlaşamazsak göç anlaşmasını da bir kenara koyacağız."
Kıbrıs'ta çözüm arayışları
Kıbrıs konusunda kritik bir aşamaya gelindiğini dile getiren Çavuşoğlu, tarafların İsviçre'de görüştüğünü, bu toplantılar öncesinde de Kıbrıs heyetiyle istişarelerde bulunduklarını belirtti.
Türkiye'nin, Kıbrıs müzakere sürecini desteklediğini kaydeden Çavuşoğlu, "Umarım Rum tarafı da aynı samimiyet içerisinde olur." dedi.
İkili ve bölgesel ilişkiler
Dış politikada Balkanların ihmal edilmediğini söyleyen Çavuşoğlu, üçlü mekanizmaların çok iyi şekilde işlediğini anlattı.
Türkiye'nin, Güney Kafkasya'da, Azerbaycan ve Gürcistan ile ilişkileri somut projelerle daha da derinleştirdiğini ifade eden Çavuşoğlu, Azerbaycan ve Gürcistan'ın katılımıyla kurulan üçlü mekanizmaların da Kafkasya'da çalışmalarına devam ettiğini bildirdi.
Yukarı Karabağ ve işgal edilmiş topraklar konusunda Azerbaycan'a desteğin tam olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, Ahıska Türklerinin, Gürcistan anavatanına yerleşmesi için temasların devam ettiğini belirtti.
Çavuşoğlu, bugüne kadar özellikle Ukrayna'da zor şartlardan kaçmak zorunda kalan Ahıskalıları başta Erzincan olmak üzere Türkiye'ye getirdiklerini hatırlatarak, "Türkiye'deki yaklaşık 21 bin Ahıskalı kardeşimize de vatandaşlık veriyoruz. Onları da hiçbir zaman yalnız bırakmıyoruz." dedi.
Körfez ülkeleriyle 4 yıl aradan sonra KİK toplantısının yapılmasının önemine değinen Çavuşoğlu, serbest ticaret anlaşması müzakerelerine de başlandığını belirtti. Çavuşoğlu, "Birleşik Arap Emirlikleri ile ilişkilerimizde biraz limonilik vardı özellikle Mısır'daki farklı görüşlerden dolayı. Nisan ayında oraya gittim. 16 Ekim'de muhatabım Türkiye'ye geldi. İlişkilerimizi yeniden tekrar yoluna koymak için samimi gayret sarfediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye-Mısır ilişkilerini de değerlendiren Çavuşoğlu, "Bazı ilerlemeler var. Bakan düzeyinde temaslarımız var. Mısır Dışişleri Bakanı ile New York'ta BM Genel Kurulunda görüştüm ama Mısır konusunda ilkeli tutumumuzu da sürdürüyoruz." diye konuştu.
Libya'nın istikrara kavuşması için Türkiye'nin yeni yönetime çok güçlü destek verdiğini ifade eden Çavuşoğlu, İran ile de diyaloğun her alanda geliştiğini söyledi.
İsrail ile ilişkilerin normalleşme sürecine girdiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, "Anlaşmayı Meclisimizde onayladık. Önümüzdeki süreçte karşılıklı büyükelçileri de atayacağız." dedi.
Türkiye'nin Filistinlileri yalnız bırakmadığını, yardımların devam ettiğini dile getiren Çavuşoğlu, bugüne kadar yaklaşık 500 milyon dolar civarında yardım yapıldığını kaydetti. Çavuşoğlu, Filistin Dostluk Hastanesinin bir an önce hizmete gireceğini, Cenin'deki sanayi bölgesi sayesinde 5 bin Filistinlinin iş imkanına kavuşacağını anlattı.
Çavuşoğlu, Afganistan'a ve Pakistan'a verilen önem ve desteğin devam ettiğini de söyledi.
Çin ile ilişkilerin de iyi seyirde olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, dış politikada Uzakdoğu ve Asya'nın ihmal edilmediğini, bu ayın sonunda Japonya'yı ziyaret edeceğini belirtti.
Türkiye'nin Myanmarlı Müslümanlara karşı duyarsız kalmadığını vurgulayan Çavuşoğlu, ortaklık politikası çerçevesinde Türkiye'nin Afrika açılımının devam ettiğini ve bölgede birçok büyükelçiliğin açıldığını anımsattı.
Diplomatik temasların Latin Amerika ile de devam ettiğini anlatan Çavuşoğlu, Kolombiya'daki barış sürecine destek verdiklerini kaydetti.
Türkiye'nin yabancı diplomatlara eğitim verdiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, 1 yıl içinde 194, son 12 yılda ise bin 514 yabancı diplomata Türkiye'de eğitim verildiğini, birçok ülkenin bakanlıklarının da bilişim altyapısını Türkiye'nin kurduğunu belirtti.
Çavuşoğlu, bakanlığın bütçesine ilişkin, 2017 yılı için bütçe teklifinin Maliye Bakanlığına 4 milyar 721 milyon 825 bin TL olarak iletildiğini, ancak tahsis edilen 2 milyar 963 milyon 645 bin liranın bu teklifin yüzde 73'ünü karşıladığını kaydetti.
(Bitti)