2017 Yılı Bütçesi Genel Kurulda
Maliye Bakanı Naci Ağbal, vatandaşların gönül rahatlığıyla yurt dışında sahip olduğu varlıkları, para, döviz, altın, menkul kıymeti Türkiye'ye getirebileceğini belirterek, "Vatandaşımız müsterih olsun, her türlü varlığını getirsin; hiçbir soruşturma açılmayacak, araştırma ve inceleme yapılmayacak.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, vatandaşların gönül rahatlığıyla yurt dışında sahip olduğu varlıkları, para, döviz, altın, menkul kıymeti Türkiye'ye getirebileceğini belirterek, "Vatandaşımız müsterih olsun, her türlü varlığını getirsin; hiçbir soruşturma açılmayacak, araştırma ve inceleme yapılmayacak." dedi.
Ağbal, bakanlığının 2017 yılı bütçesi üzerinde TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, global ekonomi ve Türkiye ekonomisinde önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönemden geçtiklerini söyledi.
Özellikle son dönemde küresel ekonomide ortaya çıkan oynaklıkların, bütün gelişmekte olan ülkeleri etkilediği gibi Türkiye ekonomisi üzerinde de doğal olarak etkide bulunduğunu kaydeden Ağbal, hükümet olarak bugüne kadar, global ekonomide meydana gelen gelişmelere karşı ve ekonomilerinde ortaya çıkan ihtiyaçları karşılamak üzere çok sayıda düzenleme yaptıklarını belirtti.
Ağbal, 64 ve 65. hükümet dönemlerinde, yatırımı, üretimi, ihracatı, istihdamı artırmak ve Türkiye'nin 2023 vizyonu çerçevesinde hedeflerine ulaşması için hangi düzenlemeleri yaptıklarını anlattı. Ağbal, "Özellikle ekonomik ortamda, ekonomik ortamın, yatırım ortamının iyileştirilmesi, hukuk devletinin güçlendirilmesi ve kalkınmanın bileşenlerini oluşturan temel ekonomik faktörlere ilişkin kapsamlı düzenlemelerin yapılması, bu dönemin temel özelliği olmuştur." dedi.
Makine ve teçhizat yatırımlarının finansmanında kullanılan kredilere, banka sigorta muameleleri istisnası getirdiklerini, yeni iş kuran gençlerin 3 yıl boyunca 75 bin liraya kadar oluşan kazançlarına gelir vergisi istisnası sağladıklarını vurgulayan Ağbal, tarım kesiminde üretim maliyetlerini aşağıya çekmek amacıyla yem ve gübrede KDV'yi kaldırdıklarını anımsattı.
Ağbal, son 1 yıl içerisinde yaptıkları yasal düzenlemelerle Ar-Ge teşvikleri konusunda adeta "ikinci nesil Ar-Ge reformları" diyebilecekleri düzenlemeleri tek tek hayata geçirdiklerini dile getirdi. Ağbal, özellikle tasarım faaliyetlerini Ar-Ge teşviklerinin kapsamına almalarının önemine işaret ederek, nitelikli Ar-Ge ve tasarım yapan Ar-Ge şirketlerine yüzde 50 daha fazla istisna imkanı sağladıklarını söyledi.
Ar-Ge merkezlerinde çalışacak asgari personel sayısını bu dönemde 30'dan 15'e düşürdüklerini kaydeden Ağbal, Ar-Ge ve tasarım projeleri için ithal edilen eşyaya gümrük vergisi, fon, damga vergisi ve harç istisnasını yine bu dönemde getirdiklerini anlattı.
-"Merkez üssü haline getirmek istiyoruz"
Maliye Bakanı Ağbal, Türkiye'nin, özellikle 2002'den bu yana başlattığı temel reformlarla bölgesinde cazibe merkezi ülke konumuna geldiğini dile getirerek, "Bu konuda Türkiye'yi özellikle bölgesinde global şirketlerin yönetim merkezlerini kurduğu bir merkez üssü haline getirmek istiyoruz. Bu amaçla bölgesel yönetim merkezlerine ilişkin kazanç istisnası getirdik. Bölgesel yönetim merkezlerinde çalışan personele ücret kazancı istisnasını yine bu dönemde sağladık." diye konuştu.
Finans sektörüne ilişkin yapılan düzenlemelere de değinen Ağbal, finans kurumları ve finansal ürünler üzerindeki vergi yüklerini eşitlediklerini, önemli sadeleştirmeleri bu dönemde hayata geçirdiklerini dile getirdi.
Yatırımın, üretimin, ihracatın ve istihdamın üzerinde yük oluşturan damga vergisi uygulamalarını kaldırdıklarına işaret eden Ağbal, tasarrufların teşvik edilmesi için önemli vergisel düzenlemeler yaptıklarını anımsattı.
Gerek bireysel emeklilik sistemi gerekse birikimli hayat sigortalarında daha uzun vadeli tasarrufu teşvik edecek şekilde vergisel düzenlemeler gerçekleştirdiklerini ifade eden Ağbal, ısı yalıtımı ve enerji tasarrufuna yönelik harcamaları doğrudan doğruya ticari kazançtan gider olarak indirme imkanı sağladıklarını söyledi.
Ağbal, vergi dairesine ayrı, SGK'ya ayrı beyanname verme uygulamasını kaldıracak yasal düzenlemeyi hayata geçirdiklerini söyledi.
-Sosyal güvenlik primlerini erteleme
Ağbal, özellikle 15 Temmuz alçak darbe girişimi sonrasında ekonominin ihtiyaçlarını dikkate alarak, vergi borçlarının yeniden yapılandırılması, vergi barışı ve matrah artımını getirdiklerini söyledi. Naci Ağbal, uygulama sonuçlarına baktıklarında yaptıkları düzenlemenin vatandaşlar nezdindeki kabulünü görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Bilirkişilik Kanunu çıkardıklarına işaret eden Ağbal, 2017'de asgari ücret prim desteği uygulamasına devam edeceklerini, asgari ücret prim desteğine tekabül eden sosyal güvenlik primlerini, ocak, şubat ve mart aylarında erteleyeceklerini bildirdi.
Ağbal, imalat sanayisinde yatırım yapan işletmelerin üzerindeki vergi yükünü azalttıklarını, KDV iade imkanı getirdiklerini, Kurumlar Vergisi'nde getirdikleri istisna oranlarını yukarı çektiklerini vurguladı. Ağbal, son 1 yılda yaptıkları yasal düzenlemeler sonucunda, yatırım, üretim, istihdam ve ihracatı yukarı çekecek, işletmelerin yatırım kararlarında hukuk güvenliğini sağlayacak çok sayıda reform niteliğindeki düzenlemeleri hayata geçirdiklerini kaydetti.
Varlık Barışı Kanunu
Meclisten geçen Varlık Barışı Kanunu'nun, uluslararası normlara uygun olduğuna işaret eden Ağbal, uluslararası normların, bir yapılandırma konusunda ne istiyorsa bütün şartları taşıdığını söyledi.
Ağbal, hükümet olarak yaptıkları değerlendirmelerin, uluslararası kuruluşlarca da kabul edilmesinin takdirle karşılanmasını beklediğini kaydetti.
Varlık Barışı Kanunu'nun uygulaması noktasında yatırımcılar ve finans kurumlarından değişik taleplerin bulunduğunu dile getiren Ağbal, piyasalar, yatırımcı kuruluşlar, bankalar, finans kuruluşlarıyla bir araya geldiklerini, uygulamaya yön vermek, kanunun söylediklerini daha açık şekilde uygulamak üzere tebliğ düzenlemesi yaptıklarını anımsattı. Ağbal, tebliğdeki bütün hususların da uluslararası normlara uygun olduğunu, kanunun getirdiği hükümlerden farklı bir hüküm ortaya koymadığını vurguladı.
-"Yoğun kampanya yürüteceğiz"
Maliye Bakanı Naci Ağbal, vatandaşların gönül rahatlığıyla yurt dışında sahip olduğu varlıkları, para, döviz, altın, menkul kıymeti Türkiye'ye getirebileceğini bildirdi.
Ağbal, 2018'den itibaren, bütün ülkelerin artık birbiriyle bilgi paylaşımına başladığını, her ülkenin bu tür düzenlemeleri yaptığını ifade etti. Türkiye olarak böyle bir düzenlemeyi yapmalarının zaman olarak doğru olduğuna dikkati çeken Ağbal, şöyle devam etti:
" Vatandaşlarımız farklı nedenlerle yurt içinde kazandıkları varlıkları, yurt dışında farklı alanlarda değerlendiriyorlar. ABD, İngiltere, Fransa vatandaşları da yapıyorlar. Ülkeler, kendi vatandaşlarının varlıklarını ülkelerine çekmek için bu tür düzenlemeler yapıyorlar. Vatandaşımız dilerse yurt dışındaki hisse senedini, tahvilini fiziken de Türkiye'ye getirebilir. Buradaki bir aracı kuruma depo edebilir, bir hesap açabilir. Sadece burada seçeneklerden bir tanesi olarak bildirimi getiriyoruz. Peki, bunu niye getiriyoruz? Piyasada bankalarla finans kurumlarıyla yatırımcılarla oturup konuştuğunuzda ister istemez haklı olarak şu tür talepler gündeme geliyor: Herhangi bir şekilde o ülkedeki saklama kuruluşunda kayıtlı olarak saklı bir varlık var dolayısıyla kayıt altında olan bir varlık. Zaman zaman gündeme getiriliyor; Türkiye'ye getirilecek bu varlıklar nereden getirilecek? Yurt dışında kayıtlı olan menkul kıymetlerin Türkiye'deki bankalara ve finans kurumlarıyla getirilmesi şeklinde olacak.
Vatandaşımız müsterih olsun, her türlü varlığını getirsin; hiçbir soruşturma açılmayacak, hiçbir araştırma yapılmayacak, hiçbir inceleme yapılmayacak. Çünkü, biz inanıyoruz ki vatandaş buraya getirip parasını beyan ettiğinde Türkiye Cumhuriyeti'nin kayıtlı sistemine bunu dahil ediyor. O andan itibaren sisteme kayıtlı bir para oluyor. Bunu yurt dışındaki bir bankadaki hesaptan getirecek. Yurt dışındaki o bankada çoğunlukla da coğrafyanın batı tarafında yer alan coğrafyada, o bankada, finans kuruluşunda o para durduğu zaman meşru oluyor, -bana göre meşrudur, sorun yok- ama o para buraya getirilince ona çok farklı saiklerle, farklı adlarla birtakım isnatlarda bulunuyoruz. Bakanlık olarak Varlık Barışı Kanunu ile ilgili de vatandaşlarımıza kanunun getirdiği imkanları tanıtacak şekilde yoğun bir kampanya yürüteceğiz."
-"8 milyon 541 bin 577 başvuru"
Ağbal, Yeniden Yapılandırma Kanunu'nu çerçevesinde, vatandaşların yaklaşık 12 milyar lira ilk takside karşılık olmak üzere, kasım ayı sonuna kadar ödeme yaptığını, ödemelerin devam ettiğini bildirdi.
Kanun kapsamında yaklaşık 8 milyon 541 bin 577 başvuru aldıklarını ifade eden Ağbal, vatandaşların bu kanuna büyük ilgi ve alaka gösterdiğini belirtti.
Bakanlık olarak kayıt dışı ekonomiyle mücadele konusunda yoğun bir çaba içerisinde olduklarını dile getiren Ağbal, "İnşallah yıl sonunda göreceksiniz bütçeyle ilgili ortaya çıkan dengelerimiz gerçekten hükümet olarak bütçe disiplinine karalılıkla devam ettiğimizi açık bir şekilde gösterecek. Bir taraftan bütçe disiplinine dikkat ediyoruz diğer taraftan da vatandaşımızın ihtiyacı olan aşa, işe, yatırıma, istihdama, üretime ve ihracata her türlü katkıyı veriyoruz; eğitimi, sağlığı daha güzel yapıyoruz. Bütün bu hizmetler yapılırken bir taraftan faize ayırdığımız bütçeyi aşağı çekiyoruz, diğer taraftan vatandaşa verdiğimiz bütçeyi de artıyoruz." diyerek sözlerini tamamladı.