2016 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, siyasi istikrarı yapısal reformlarla birleştirdiklerinde, Türkiye'nin dünyada pozitif ayrışabilme imkanına sahip ender ülkelerden biri olacağını söyledi.
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, siyasi istikrarı yapısal reformlarla birleştirdiklerinde, Türkiye'nin dünyada pozitif ayrışabilme imkanına sahip ender ülkelerden biri olacağını söyledi.
Yılmaz, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen Kalkınma Bakanlığı, TÜİK, GAP, DAP, KOP, DOKAP bölge kalkınma idaresi başkanlıklarının bütçeleri üzerindeki konuşmada, eskiden Devlet Planlama Teşkilatı'nın yaptıklarının daha fazlasını çeşitlendirerek yaptıklarını anlattı.
Son 10-13 yıl içinde KÖYDES, Su Kanalizasyon Altyapı Programı, Sosyal Destek Programı gibi çok önemli yeni programlar başlattıklarını ifade eden Yılmaz, belli iller için Cazibe Merkezleri şeklinde yeni bir program oluşturduklarını ifade etti.
Kalkınmanın, bazen sadece ekonomi olarak anlaşıldığına işaret eden Yılmaz, böyle olmadığını, kalkınmanın, ekonomiden daha geniş bir kavram olduğunu belirtti. Kalkınma kavramının ekonomiyi içerdiğini ancak kalkınmanın ekonomiden ibaret olmadığını vurgulayan Yılmaz, şunları söyledi:
"Ekonominin yanı sıra sosyal boyut vardır; fırsat eşitliği, gelir dağılımının iyileştirilmesi, sosyal refahın artırılması, en az ekonomik gelişme kadar önemli bir boyuttur, insan odaklı bir kalkınma anlayışının da olmazsa olmaz unsurudur. Tam anlamıyla bir kalkınma, ekonomik, sosyal ve çevresel boyutun yanı sıra yönetişim boyutunu da içermek durumundadır. Bu çerçevede, demokrasiyle kalkınma, adaletle kalkınma, özgürlükle kalkınma arasında güçlü bir bağ var. Adalet, özgürlük, aynı zamanda kalkınmanın temelidir. Bu kavramlarla kalkınmaya bakıyoruz. "
2023 hedeflerini daha ötelere taşıma çalışmaları
Bakan Yılmaz, bütün dünya için 2030 sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin söz konusu olduğunu, bu hedeflerle ilgili çalışmalar yürüttüklerini kaydetti. Yılmaz, 17 ana amaç, 169 hedef, 200'ün üzerinde gösterge olduğunu belirterek, "Bütün bunlarla ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bununla birlikte önümüzdeki dönemde 2023 hedeflerimizi daha ötelere taşıyıcı çalışmaları da başlatma aşamasındayız" dedi.
Yılmaz, üst orta gelir grubundaki Türkiye'yi, yüksek gelir grubu ülkeler ligine çıkarmayı amaçladıklarını, bunun Türkiye için mümkün olduğunu, bu eşiğe geldiklerini bildirdi. Yılmaz, hedefleri arasında, yüksek insani kalkınma grubundan da en yüksek insani kalkınma grubuna terfi etmenin yer aldığını kaydetti.
Gelişmiş ekonomilerin son yıllarda düştüğüne işaret eden Yılmaz, bu ortam içinde kendi ekonomilerini büyütmelerinin, geliştirmelerinin kolay olmadığını vurguladı.
Yılmaz, Türkiye'nin tedbirler alması gerektiğini ifade ederek, bu kapsamda son yıllarda yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.
-"Maliyet 600 bin lira"
"Bugünkü ortamda etrafımızdaki jeopolitik gelişmeleri düşünün, dünyadaki krizi, karşı karşıya kaldığımız çok yönlü terör saldırılarını değerlendirin, bütün bunlara rağmen Türkiye ekonomisi yoluna devam ediyorsa reformlar yapmaya devam ediyorsa bunda en kritik faktör siyasi istikrar" diyen Yılmaz, ekonominin düşmanının belirsizlik olduğuna işaret etti.
Yılmaz, 1 Kasım seçimleriyle ciddi anlamda siyasi belirsizliğin azaldığını, ekonominin de bu anlamda çok daha uygun bir ortama kavuştuğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Bu siyasi istikrarı reformlarımızla birleştirdiğimiz zaman, yapısal reformlarla birleştirdiğimiz zaman, Türkiye dünyada pozitif ayrışabilme imkanına sahip ender ülkelerden biri olacaktır. Dünyada krizin olduğu dönemler, yakınsama dediğimiz, gelişmiş ülkelerle farkı kapatma anlamında da bir fırsat oluşturmaktadır. Herkesin kötü olduğu bir ortamda siz nispi olarak iyi olursanız aradaki farkı kapatırsınız. Dolayısıyla bu dönem Türkiye'nin farkı kapatması için ciddi bir imkan sunuyor. Bu imkanı yapısal reformlarla mutlaka değerlendirmek durumundayız. Bu çerçevede de 4 başlığın ben öne çıktığını düşünüyorum. Bir tanesi AB. AB, ilgili bütün siyasi partilerimiz aslında iş birliğiyle güç birliğiyle hızlı adımlar atmak durumundayız. İkincisi yatırım, iş ortamına ilişkin reformlarımız; burada da yine Meclisimizin desteğine ihtiyacımız var. Üçüncüsü yeni anayasa; demokratik standartlarımızın oturduğu, gerçekten çok daha ileri demokratik bir ülke haline gelmemizi sağlayan anayasamız, ekonomik geleceğimiz bakımından da son derece önemli, kritik bir husustur. Dördüncüsü de bu Meclisimizi ilgilendiren bir husus; iç tüzük. Otururken kabaca bir hesap yaptım, Meclisimizin bir saat çalışması aşağı yukarı 600 bin liralık bir maliyet. Hep birlikte, bütün siyasi partilerle iç tüzük konusunu da mutlaka ele almalıyız."
Yılmaz, büyüme ile gelir dağılımını eş zamanlı iyileştiren ender ülkelerden biri olduklarını kaydetti. Yılmaz, küresel kriz, jepolitik riskler, terör olayları, iki seçime rağmen ülke ekonomisinin yüzde 4 büyümeyi başardığını anlattı.