2016 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda
Görüntü Dökümü : -TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundan detaylar -MHP Ankara Milletvekili Erkan Haberal'ın konuşması -HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım'ın konuşması 2016 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda HDP Diyarbakır Milletvekili Erdoğmuş: "Hükümetten arzumuz, acil şekilde yeniden barış sürecine dönülmesi" CHP İstanbul Milletvekili Erdoğdu: "Bütün partiler sorumluluk almalı, gerekirse bölgeye gitmeliyiz" TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki bütçe görüşmelerinde, terör olayları ve Çözüm Süreci gündeme geldi.
Görüntü Dökümü :
-TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundan detaylar
-MHP Ankara Milletvekili Erkan Haberal'ın konuşması
-HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım'ın konuşması 2016 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda
HDP Diyarbakır Milletvekili Erdoğmuş:
"Hükümetten arzumuz, acil şekilde yeniden barış sürecine dönülmesi"
CHP İstanbul Milletvekili Erdoğdu:
"Bütün partiler sorumluluk almalı, gerekirse bölgeye gitmeliyiz"
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki bütçe görüşmelerinde, terör olayları ve Çözüm Süreci gündeme geldi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Vakıflar Genel Müdürlüğü, TİKA, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, AFAD, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk Kültür Merkezi, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumunun 2016 yılı bütçeleri görüşülüyor.
Başbakan Yardımcıları Yalçın Akdoğan ve Tuğrul Türkeş'in bulunduğu görüşmelerde, HDP Diyarbakır Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş, Akdoğan'ı kastederek, "Hem çok hassas barış sürecinde hem de bugün yaşanan acılı, acıklı çatışmalı süreçte öncü rolü üstlendiniz" dedi.
"Barış sürecini yürütmek çok daha mı zordu? 5 kişinin vefatını konuşuyoruz, normal oluyor. Onlar, yüzler basamağına çıkarsa da mı normal karşılayacağız" diye soran Erdoğmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir araştırma yapılsa canını, evladını, eşini kaybeden yetim ve dul kalan ailelere sorsak, tercihleri barış sürecinin yeniden başlaması gerçeğiyle karşılaşırız. Hiçbir çatışma, hiçbir kavga, hiçbir süreç ebedi olamaz. Kavgalar, hastalık gibidir. Hastalık tedavi edilecek ama hastalık ölümcül olursa, felç edilmiş bir yapıyı getirirse hepimizin vicdanını yaralar. Kontrollü şekilde şu anda bu çatışmalı süreç devam ediyor. Hükümetten arzumuz, acil şekilde yeniden barış sürecine dönülmesi ve kardeşlik, beraberlik, birlik üzerinde yeniden bir takım inşa faaliyetlerinin yürütülmesidir. Kanımca bütün ülke halkımız sabırsızlıkla bunu bekliyor. Bu konuda sizlere Allah'tan cesaret diliyorum, çığır açmanızı, adım atmanızı bekliyorum."
CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, bugün 5 şehit haberi geldiğini, milletvekili olarak, bunları durduracak durumdayken bir şey yapılamıyorsa bundan sorumlu olduklarını belirtti.
Erdoğdu, "açılım sürecinin" başarısız olunduğunu, kandırıldıklarını savunarak, "Bu başarısızlığınızı kabul edeceksiniz. 78 milyonun çektiği acılardan sorumlusunuz. Bu ülkenin halkları duygusal olarak birbirinden ayrılıyor" diye konuştu.
Terörle mücadele edilmesi gerektiğini, ancak ilk yöntemin bu olmak zorunda olmadığını ifade eden Erdoğdu, "Etin kemikten ayrıldığı gibi ayrılmaya başladık. Birlikte yaşama irademiz, sadece doğu değil, batı illerinde de azalıyor. Bütün partiler sorumluluk almalı, gerekirse bölgeye gitmeliyiz" dedi.
MHP Ankara Milletvekili Erkan Haberal, "açılım" denilmemesi gerektiğini, açılımın sonucunun Habur olduğunu, albayrağa sarılı tabutların gelmeye başladığını söyledi.
Haberal'ın, Akdoğan ve Türkeş'in de kendisi gibi Ankara Milletvekili olduğunu, düşman ya da rakip olmadıklarını söylemesi üzerine Türkeş, "Rakip bile değilim. Ben bu tarafa geçince siz vekil oldunuz" diye karşılık verdi.
HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, Haberal'a, "Bir yıl önceye göre mutluysanız... Tek dile, tek etnik kimliğe sahip değilim ama ortak asgari müştereklerde birlik içinde yaşayabiliriz" diye seslendi.
MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, Yıldırım'ın tehdit ettiğini öne sürerek, "Konunun muhatapları konuşmazsa biz konuşuruz" dedi.
CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş'ten, MİT TIR'larıyla ilgili "Vallahi billahi o TIR'lar Türkmenlere gitmiyor" açıklamasını somutlaştırmasını isteyerek, aksi halde ciddi şaibelerin ortaya çıkacağını savundu. Çam, bu açıklamayı yapanın bakan olarak karşılarında, haber yapanların ise Silivri Cezaevi'nde bulunduğunu söyledi.