2014 Avrupa Okullar Satranç Şampiyonası
Türkiye İş Bankası’nın ana sponsoru olduğu Türkiye Satranç Federasyonu beraberindeki sporcular, Avrupa Okullar Satranç Şampiyonası’nda yarışmaya devam ediyor Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı Tulay: "2000’li yılların braşında madalya sayımız sıfır iken şimdi 225’e ulaştı"
Türkiye İş Bankası'nın ana sponsoru olduğu Türkiye Satranç Federasyonu beraberindeki sporcular, Avrupa Okullar Satranç Şampiyonası'nda yarışmaya devam ediyor.
Yunanistan'ın Kavala şehrinde,16 – 27 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilen ve Türkiye'nin 7. kez katıldığı Avrupa Okullar Satranç Şampiyonası'nda 28 ülkeden 412 sporcu yarışıyor. Şampiyonada Türkiye'yi, Küçükler ve Yıldızlar Şampiyonaları sonunda dereceye giren sporcular arasından ve Türkiye Satranç Federasyonu Altyapı Geliştirme Grubu (AYGEG) antrenörlerinin kararıyla seçilen 66 sporcu temsil ediyor.
Avrupa Satranç Birliği (ECU) ve Uluslararası Okullar Satranç Birliği'nin (ISCU) organize ettiği Avrupa Okullar Satranç Şampiyonası'na, ECU'ya bağlı tüm ulusal federasyonların, eğitim kurumlarının/okulların 7-9-11-13-15-17 yaş kategorilerinde genel ve kızlar ayrı olmak üzere toplam 12 farklı yaş grubundan sporcular katıldı.
Sporcuların bireysel yer aldıkları Kavala'daki organizasyonda "Genel" ve "Kızlar" kategorisinde şampiyon sporcular, 2015 yılında Singapur'da gerçekleştirilecek Dünya Okullar Şampiyonası'na davetli sporcu olarak katılacak.
İlk üçe girenlere kupa, madalya ve diploma, dördüncü, beşinci ve altıncılara madalya ve diploma, katılım gösteren diğer tüm sporculara ise diploma verilecek.
Konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı Gülkız Tulay, turnuvaya, Rusya'dan sonra 65 sporcuyla ikinci en fazla katılımın Türkiye'den olduğunu söyledi.
Turnuvadan 8-10 civarında madalya beklediklerini dile getiren Tulay, turnuvaların, çocukların satranç anlamında gelişimi için çok önemli rol oynadığını kaydetti.
Türkiye Satranç Federasyonu'nun şu an hem başarı hem de organizasyonel anlamda yurt içinde ve yurt dışında çok iyi bir noktada bulunduğunu ifade eden Tulay, şöyle devam etti:
"Spor federasyonlarının gelişmişlikleri lisanslı sporcu sayılarıyla ölçülür. 440 bin civarında lisanslı sporcumuzla futbolun dışında diğer bütün federasyonlar içinde açık ara bir numarayız. 2000'li yılların başında madalya sayımız sıfır iken şimdi 225'e ulaştı. 2005 yılını Türk satrancı açısından biz milat olarak kabul ediyoruz. Çünkü bu yılda satranç dersi hem okullara seçmeli ders olarak girdi hem de İş Bankası ana sponsorumuz oldu. Buradan başlayan hareket, bizi bu aşamaya getirdi. İş Bankası'nın sponsorluğu bizim için ülkenin her noktasına erişebilme açısından çok önemli. İş Bankası, 10 bini aşkın devlet okuluna, Türkiye'nin her tarafındaki il, ilçe hatta köylere dahi ücretsiz satranç sınıfları açtı. Bu yıl açılacak 1.600 yeni sınıfla, rakam 12 bini bulacak. Geçen yıl Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile yaptığımız bir protokole istinaden Türkiye'nin her tarafındaki Sevgi Evleri'ne yine İş Bankası vasıtasıyla satranç sınıfları açıldı. Bu da fırsat eşitliği anlamında çok önemli bir proje."
"Türkiye satranç turnuvalarından eli boş dönmüyor"
Satrancın bu noktaya gelmesinde belirli kriterler bulunduğuna dikkati çeken Tulay, satrancın hem çocuklar hem de aile tarafından benimsenmesi gerektiğini söyledi.
Bu noktada özendirme ödülleri verdiklerine işaret eden Tulay, "Başarılı sporcularımıza belirli kriterlere göre verdiğimiz her ay ödediğimiz belirli rakamlar var. Bunlar çocukların okul hayatı devam ederken satrançla da ilgilenmelerini sağlıyor. Bunun dışında artık 6-7 yıl önce daha 'çocuk' dediğimiz satranç oyuncularımız, bugün birer yetişkin oldu. Örneğin kadın büyük ustalarımızdan milli sporcumuz Betül Cemre Yıldız, avukat oldu. Hem bu mesleği icra ediyor hem de kendi adına bir satranç kulübü açtı. Aynı şekilde hayatına antrenör olarak devam etmek isteyen diğer sporcularımız da gençlere iyi örnek oluyor" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin satranç turnuvalarından neredeyse eli boş dönmediğini belirten Tulay, çok iyi altyapı çalıştırıcıları, yerli yabancı antrenörleri bulunduğuna dikkati çekti.
Gülkız Tulay, bu kişilerin rutin olarak Türkiye'ye geldiğini ve özel çalışma grubuna seçilen çocukları belirli bir program dahilinde çalıştırdığını anlattı.
Satrançla ilgilenen çocukların, akademik anlamda çok başarılı olduğunu vurgulayan Tulay, çocukların girdiği sınavda istediği yeri çok rahat kazanabildiğini söyledi.
Tulay, 2 yıl önce şu an Kavala'daki turnuvada bulunan Ezgi Menzi'nin, SBS sınavlarında Türkiye birincisi olduğunu hatırlatarak, "Milli takım sporcusu, vaktinin çoğunu yurt dışı turnuvalarında geçiriyordu. Hem 500 tam puan yaptı hem de satrançtan aldığı uluslararası başarıdan dolayı artı bir puanla tek başına Türkiye şampiyonu oldu" diye konuştu.
Satrançla ilgilenen çocukların bir süre sonra oyunu satranç saatiyle oynamaya başladığına değinen Tulay, çocukların kazandığı en önemli özelliklerden birinin de bu sayede zamanı doğru yönetebilmek olduğunu söyledi.
Tulay, 2015 Avrupa Okullar Satranç Şampiyonası'nı gelecek yıl Konya'da yapacakları bilgisini vererek, "Ayrıca gelecek yıl hedeflerimizin içinde 81 ilde satranç merkezi açmak, uluslarası turnuvaların sayısını artırmak, İş Bankası Okullararası Satranç Turnuvası'nı hayata geçirmek ve Temel Eğitim Genel Müdürlüğü ile yaptığımız çalışmalar neticesinde anaokulları müfredatına da satranç eğitimi koymak yer alıyor" dedi.
Turnuvaya her şehirden ve her yaştan çocuk katıldı
Türkiye, Avrupa ve Dünya dereceleri bulunan SMA kas hastalığı nedeniyle engelli olan sporcu Handenur Şahin, 7 yıldır satranç oynadığını belirterek, satrancın kendisine çok iyi bir çevre kattığını, derslerine yardımcı olduğunu ve olaylar karşısında sabırlı olmayı öğrettiğini söyledi. Şahin, doktor olmayı istediğini, ancak satrancın her zaman hayatının bir köşesinde bulunacağını ifade etti.
Şahin'in babası Tahir Şahin ise kızının satranç ile sosyalleştiğini, engelli olmasının satranç oynamasında bir sorun teşkil etmediğini söyledi.
Turnuvaya katılan 9 yaşındaki madalyalı ikizler Işık Can ve Işıl Can da ilgi çekti. İkizlerin annesi Emine Can ise çocuklarının başarısından memnuniyet duyduğunu dile getirerek, ailelere, çocuklarını satranca doğru yönlendirmeleri konusunda tavsiyelerde bulundu.
Hatay'dan turnuva için gelen eski Avrupa Şampiyonu Denizcan Temizkan ise ailesinin kendisini sosyalleşmesi için satranca yönlendirmesiyle bu spora başladığını dile getirdi. Daha sonra okul öğretmeninin kendisini keşfetmesiyle yolunun federasyonla kesiştiğini aktaran Temizkan, "Satranç sabırlı olmamı, ileriyi görmemi sağlıyor" diye konuştu.
Buna ek olarak, Burcu Melis Temel, Begüm Aladağ, Yiğit Doğan, Sude Hereklioğlu, Defne Sade, Volkan Sevgi gibi pek çok madalyalı sporcu da satrancın derslerine yardımcı olduğunu, zamanı daha verimli kullanmayı öğrendiklerini ve alacakları kararın birkaç adım sonrasında neler yaşanabileceğini tahmin ettikleri görüşlerini ifade etti.
Kadın Büyük Usta Betül Cemre Yıldız da (25), 9 yaşından bu yana turnuvalara geldiğini belirterek, "Spora devam ediyorum ama alttan gelen sporculara destek olmak için bayan antrenör eksiğimiz olduğu için antrenörlüğe de adım atmak istedim. Bundan sonra da bazı turnuvalara gelmek istiyorum. Daha çok küçük kız öğrencilerle çalışmayı istedim, çünkü onlar psikolojik olarak daha farklı" ifadelerini kullandı. - Kavala