2. Uluslararası Marmaris Apiterapi ve Arı Ürünleri Sempozyumu
Muğla'nın Marmaris ilçesinde 2. Uluslararası Apiterapi ve Arı Ürünleri Sempozyumu düzenlendi.
Muğla'nın Marmaris ilçesinde 2. Uluslararası Apiterapi ve Arı Ürünleri Sempozyumu düzenlendi.
Marmaris Ticaret Odasınca Siteler Mahallesi'ndeki bir otelde düzenlenen sempozyuma Türkiye, Romanya, Macaristan ve Ukrayna'dan apiterapi (arı ürünleri ile tedavi) uzmanı, akademisyen, arıcı ve turizmciler katıldı.
Muğla Valisi Esengül Civelek, sempozyumun açılış töreninde yaptığı konuşmada, kentin arı ve arı ürünleri açısından çok büyük potansiyele sahip olduğunu söyledi.
Balın çok faydalı olduğunu belirten Civelek, "Günümüzde doğal yaşam, beslenme ve tedavi yöntemlerinin bir tercih olarak artması aynı şekilde arı ürünleri ile apiterapiye ilgiyi artırmaktadır. Dünyada bazı gelişmeler olduğunu takip ediyoruz. Paydaşlar arasında sağlanacak olan sıkı bir iş birliği ile yakın zamanda apiterapide de varlık göstereceğimize inanıyorum." dedi.
Sağlık Bakanlığı Geleneksel Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Uygulamaları Daire Başkanı Dr. Zafer Kalaycı da Türkiye'de arı ve arı ürünleri kullanımın yüzde 2 seviyesinde olduğunu kaydetti.
Apiterapinin Türkiye'de küçük bir kesim tarafından bilindiğini aktaran Kalaycı, "Arı ürünlerini sadece sofrada kullanıyoruz. Bilimsel olarak kullanımı artırmak için stratejik plan hazırladık. Dünya Sağlık Örgütü ile aynı düzeyde çalışmalarımızı yürütüyoruz." diye konuştu.
"Dünyadaki ilk tıp fakültesi Datça Kinidos'ta kurulmuş"
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nevres Hürriyet Aydoğan ise apiterapiye ilişkin her türlü çalışmayı yapıp bilimsel literatüre sunmaya hazır olduklarını vurguladı.
Aydoğan, "Dünyadaki ilk tıp fakültesi Datça Kinidos'ta kurulmuş. Hipokrat Yunanistan'ın Kos adasında doğmuş. Bu bölgedeki birçok hemşehrimiz bunu bilmiyor. Dünyanın ilk tıp fakültesi bu bölgedeki ürünleri kullanmış. Bizlerin de bunları tespit edip kanıtlamamız gerekiyor. Bu yüzden bu sempozyum ve çalışmalar daha da yaygınlaştırılmalı." diye konuştu.
Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin de arının ürettiği balın hiçbir işleme tabi tutulmadan direkt üreticiye sunulduğuna dikkati çekti.
Balın yüzlerce yıldır tedavide de kullanıldığına işaret eden Şahin, "Balın bizim önemi çok büyük. Ülkemiz coğrafyasına baktığımız 3 bin 900'ü endemik olmak üzere 10 bin doğal bitki türü var. Bunların 500 tanesi bal için nektar ve polen kaynağıdır. Avrupa'da 10-12 bin civarında. Yani tek başımıza Avrupa kadar doğal bitki türümüz mevcut. Bıkmadan usanmadan apiterapi merkezleri kurmamız lazım. Bu merkezlere destek olmalıyız." dedi.
-"Arının her şeyinde sağlıkla ilgili unsur var"
Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Muhsin Doğaroğlu ise yarım asra yaklaşan meslek hayatı süresince sadece arılarla ilgilendiğini, bu canlıların her şeyinde sağlıkla ilgili unsur bulunduğunu dile getirdi.
Uluslararası Arıcılık Kongresi (APIMONDIA) Apiterapi Komisyonu Başkanı Dr. Christina Mataescu da apiterapi ile ilgili son yıllarda çok sayıda bilimsel çalışmalar yapıldığını, bunun da kendilerini mutlu ettiğini söyledi.
Mataescu, apiterapi ve kaplıca gibi tedavi yöntemlerinin, sağlık turizmi için önemli bir imkan olduğuna dikkati çekti.
Apiterapi ve üretim teknolojisi başıkları altında sunumların yapılacağı sempozyum, yarın sona erecek.