2.uluslararası Mardin Bienali Başladı
Başbakanlık Tanıtma Fonu, GAP Bölge Kalkınma İdaresi ve Mardin Valiliği'nce desteklenen 2.Uluslararası Mardin Bienali tarihi Tokmaklar evinde başladı.
Başbakanlık Tanıtma Fonu, GAP Bölge Kalkınma İdaresi ve Mardin Valiliği'nce desteklenen 2. Uluslararası Mardin Bienali tarihi Tokmaklar evinde başladı. Küratörlüğünü Paolo Colombo ve Lora Sarıaslan'ın yaptığı bu yılki başlığı, "İkinci Bakış" olan ve 21 Ekim tarihinde sona erecek olan 2. Uluslararası Mardin Bienali, ana mekan olarak seçilen tarihi Tokmakçılar konağında düzenlenen törenle başladı. Törende konuşan Mardin Valisi Turhan Ayvaz, Mardin eşsiz bir hazine olduğunu kaydetti. Ayvaz "bu hazineyi sadece ülkemiz insanlarına değil aynı zamanda dünya insanlarına göstermemiz, tanıtmamız bir sorumluluk. Belediye başkanımızla, millet vekillerimiz ve Mardin halkıyla böyle bir yola çıktık. İnşallah 1 buçuk sene sonra bunu başararak Mardin'i 10 bin sene, 5 bin sene öncesine ait şehir konumuna kavuşturarak Dünyanın görünümüne, şovuna sunacağız." dedi
GAP İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocalıgil ise, Mardin'in köklü tarihine yakışır biçimde düzenlenen uluslararası etkinliklerle sanatın merkezi, sanatseverlerin uğrak yeri haline geldiğini söyledi.
GAP İdaresi Başkanlığının vizyoner bir kuruluş olarak kalkınma projelerini yürütürken bölgede sanatın gelişmesine her zaman öncü olduğunu ifade eden Sadrettin Karahocalıgil, "Başkanlık olarak Bölge'nin sahip olduğu köklü kültür ve sanat zenginliğini dünyaya tanıtan etkinliklerin, bölgenin sahip olduğu imkanları tanıtmak için sarf edilen gayreti pekiştirdiğine inanmaktayız. Dileğimiz medeniyetler yurdu Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ni hak ettiği biçimde sanat coğrafyası haline dönüştürmektir. GAP bölgesi, bin yıllar boyunca, medeniyete, bilime, kültüre, insanlığa ev sahipliği yapmıştır. Bugün dünyanın doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine kadar her bölgesinde elde edilen ilerlemenin, birikimin kökeninde bir şekilde bu bölgenin katkısı bulunmaktadır. Dünyanın ilk üniversitesi, ilk bilim merkezi bu bölgede kurulmuştur. Dicle ve Fırat nehirlerinin suladığı, Mezopotamya olarak anılan bölge, dünyanın en verimli, en bereketli toprakları, aynı zamanda tarımın ilk kez yapıldığı topraklar olarak bilinmektedir. Yine bu bölge, dünyanın en dinamik, nüfus yoğunluğu en fazla, en stratejik coğrafyasının kalbindedir. ? dedi.
Gelen konukların, altyapı çalışmalarından zorluk çekmesi üzerine Mardin belediye başkanı Mehmet Beşir Ayanoğlu özür dileyerek, "bu alt yapı çalışması 2011'den beridir devam ediyor. Mardin'in bu alt yapısını yapmamız lazımdı. Tarihi dönüşüm projesi kapsamında hem yer altında hem de üstünde çalışıyoruz. Bu sebeple Bienale denk gelmedi, Bineal'dan öncede böyle bir çalışmamız vardı. Bu çalışmalarımız hoş göreceğinize inanıyoruz." dedi.
Bienalin Direktörü Döne Otyam'da Bineal'in ilkine göre çok daha fazla ilgi gördüğünü ve katılımın fazla olduğunu söyledi. Otyam "Bir ay sürecek bienal için 8 mekanımız var. Bu sefer halkın ve esnafın içine de girdi bienal. Bunun içinde kuaförler de var, kıraathanelerde var. Halkın çok olduğu yerlere girdik. 30'a yakın sanatçı katılıyor"dedi.
Küratörler Paolo Colombo ve Lora Sarıaslan da Mardin'in çok önemli bir şehir olduğunu burada olmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Küratörlerden Lora Sarıaslan, Bienal ile şu bilgileri verdi:
"Bienal, Mardinlilerin kent içinde günlük yaşamlarını sürdürdükleri, gezindikleri, tarihi konutlardan berber dükkanlarına, kıraathanelerden açık hava sinemasına kadar değişik mekanları, normal koşullarda bir gezginin giremeyeceği ve deneyimleyemeyeceği 30 sanatçıya sergi alanı olarak sunuyor. Her bir mekan, gerçeklerin yanı sıra, farklı fiziksel, psikolojik, tarihi ve kültürel dünyaları temsil ediyor. Birbirlerine yürüme uzaklığında bulunan bu alanlar kimi zaman mekanla doğal bağı olan, kimi zaman da hiçbir ilişkisi olmayan yapıtlara hem esin kaynağı oluyor hem de yer veriyor. Geçmişi 16. yüzyıla dayanan ve Mardin'in en büyük konağı olan Tokmakçılar Konağı, bienalin ana mekanı olarak seçildi. Bu konağın mimari katmanları ve yapısal karmaşıklığı Mardin'in çok renkliliğini de yansıtıyor. Konağın duvarları sanatı barındıran bir kalkan görevi üstlenirken, doğal haliyle yapıtların sunumu için tarihi ve kültürel bir alan yaratıyor. Sanat yapıtlarının belli bir bölümü, yatay bir izleme alanı yaratmak için vitrinlerde sergileniyor. Bu alanlar aynı zamanda da arşivleme görevi yüklenirken, umarız sanat yapıtının bire bir okunmasını da sağlayacak. Sergi, Mardin'e sessizce, sanki parmak uçlarında yürüyormuşçasına, rahatsız etmeyen bir tavırla girerek iddialı ve baskın anlatımlardan uzak duruyor. Videolardan fotoğraflara, mekana özel yerleştirmelere kadar birçok eser sergileniyor"