2. Rus-Türk Entelektüeller Buluşması

Eski Dışişleri Bakanı ve emekli Büyükelçi Yaşar Yakış, "Dış politikada hiçbir zaman yumurtalarınızı aynı sepete koymayacaksınız. Türkiye, tüm varsayımlarını Beşar Esad'ın kısa sürede düşeceği yönünde kurguladı. Gerçekleşmiş olsaydı, meyvelerini toplayacaktı ama gerçekleşmedi, sonuçlarına da katlanmak zorunda" dedi.

Türk-Rus Kültür Merkezi, Uluslararası Antalya Üniversitesi, Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü ve Türkiye Cumhuriyeti Moskova Büyükelçiliği Kültür ve Tanıtma Müşavirliğince düzenlenen 2. Rus - Türk Entelektüeller Buluşması, Antalya'da başladı.

Uluslararası Antalya Üniversitesi Senato Salonu'ndaki "Ortadoğu ve Kafkaslar Ekseninde Türkiye-Rusya Bölgesel İşbirliği İmkanları" konulu oturumda konuşan Yakış, Türkiye ve Rusya'nın Suriye ile Mısır politikalarını değerlendirerek, uygulanan taktikler açısından Rusya'nın yükselişte, Türkiye'nin ise düşüşte olduğunu savundu.

Türkiye'nin Suriye politikasını Cumhurbaşkanı Beşar Esed'in birkaç hafta içinde düşeceği yönünde hazırladığını savunan Yakış, "Esad, 3 günde de düşebilir, 3 yıl sonra da düşmeyebilir. Dış politikada hiçbir zaman yumurtalarınızı aynı sepete koymayacaksınız. Türkiye, tüm varsayımlarını Beşar Esad'ın kısa sürede düşeceği yönünde kurguladı. Gerçekleşmiş olsaydı, meyvelerini toplayacaktı ama gerçekleşmedi, sonuçlarına da katlanmak zorunda" şeklinde konuştu.

"Türkiye, ofsayta düştü"

Yakış, batı ülkelerinin Esed'in kısa sürede düşeceği yönünde fikir geliştirdiğini ancak politikalarını değiştirdiklerini anlattı.

Türkiye'nin bu değişimi sağlayamadığını savunan Yakış, "Batı dünyası, Suriye'deki muhalefete silah sağladığında, silahların yanlış ellere gittiğini görünce frene bastı. Frene basınca Türkiye, ofsayta düştü. Türkiye, yanlış varsayımını düzeltecek önlemleri alamadı" diye konuştu.

Suriye'de bu yıl yapılacak seçimde Esed'in adaylığının henüz belli olmadığına dikkati çeken Yakış, uluslararası camiada Suriye halkı açısından bu koşullarda Esed'in kalmasının, muhalefetin iktidara gelmesinden daha iyi olacağı düşüncesi oluştuğunu savundu.

Yakış, "Türkiye, bu noktaya geldi mi, bilmiyoruz ama zaman içinde Türkiye'nin de bu noktaya geleceğini tahmin ediyoruz" dedi.

Uluslararası ilişkilerde ulusal çıkarların ön planda tutulması gerektiğini belirten Yakış, Türkiye'nin ise ulusal çıkarlar yerine evrensel değerleri tercih ettiğini kaydetti.

Türkiye'nin ulusal çıkarları düşünüp, Mısır ile ilişkilerini sürdürmesi ancak yanlışlıkları da belirtmesi gerektiğine işaret eden Yakış, Rusya'nın ise en başında sessiz tavır sergilediğini, daha sonra askeri rejimle güçlü ilişkiler kurmanın eşiğine geldiğini anlattı.

Yakış, Rusya'nın Ortadoğu'da iki önemli krizde güçlü konumda yer aldığını, Türkiye'nin ise etkinliğini kaybettiğini savundu.

"İşbirliği ortak kader"

Rusya Federasyonu'nun eski Büyükelçisi Prof. Dr. Veniamin Popov da iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da güçlendirilmesi, aktif hale getirilmesi gerektiğini dile getirdi.

Türkiye ile Rusya'nın buluşma değil, ortak çalışmaya geçmesi gerektiğine işaret eden Popov, dünyanın hızlı değişim içinde olduğunu, hükümetlerin de bu hıza uyum sağlamaları gerektiğini belirtti.

İşbirliğinin ortak kader olduğunu ifade eden Popov, genç neslin bu doğrultuda yetiştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Toplantıya 2 ülkeden 40 entelektüel katıldı

Türk-Rus Kültür Merkezi Genel Müdürü  Arif Asalıoğlu, Türkiye ile Rusya arasındaki siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkilerin her yıl derinleşerek daha verimli işbirliğine dönüştüğünü söyledi.

Uluslararası Antalya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cihat Göktepe de bu yıl ikincisini gerçekleştirdikleri toplantılarla her iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesini ve pekiştirilmesini amaçladıklarını belirtti.

Göktepe, bu buluşmaların daha geniş katılımla her yıl düzenleneceğini aktardı.

Rusya ve Türkiye'den 40 entelektüelin katıldığı buluşma, 13 Ocak Pazartesi gününe kadar devam edecek. - Antalya