Haberler
İstanbul'da bugün saat 15.00'ten sonra bazı metro istasyonları kapatılacak

İstanbullular dikkat! Saat 15.00'ten sonra bu metro durakları kapatılacak

Karın vurduğu Malatya'da 787 vatandaş misafirhanelere yerleştirildi, 5 çobandan biri hayatını kaybetti

Bir şehir kabusu yaşıyor! 787 kişi kurtarıldı, 5 çobandan biri hayatını kaybetti

Yenidoğan çetesinin kullandığı hastane için yeni iddia: Taburcu olacakken 'Öldü' dediler

Türkiye'yi ayağa kaldıran çetenin hedefinde yalnızca bebekler yokmuş

CHP'li Karabat'tan gündem yaratacak iddia: 200 TL'ye tüm kimlik bilgileriniz satılık

CHP'li isim video paylaşıp skandal bir iddiada bulundu

2. Abdülhamit Hak Ettiği Tarihi Yerini Alıyor"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, özellikle Osmanlı devletinin son döneminde bölücü etnik yapıların 2. Abdülhamid'in düşmanı olduğunu ve bunun kitaplara da yansıtıldığını belirterek, "Sultan bence hak ettiği tarihi yerini alıyor.

FATİH MEHMET KÜRKÇÜ - Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, özellikle Osmanlı devletinin son döneminde bölücü etnik yapıların 2. Abdülhamid'in düşmanı olduğunu ve bunun kitaplara da yansıtıldığını belirterek, "Sultan bence hak ettiği tarihi yerini alıyor. Bununla ilgili yeni projelerimiz, çıkmış kitaplarımız da var. Türk Tarih Kurumu olarak 2. Abdülhamid Han konusunda araştırmalarımız var. Hemen değil ancak müstakil bir 2. Abdülhamid çalışmamız olacak." dedi.

Turan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sultan 2. Abdülhamid'in vefatının 100. yılı dolayısıyla çeşitli anma etkinlikleri düzenlendiğini hatırlattı.

2. Abdülhamid'in sıradan bir padişah olmadığına dikkati çeken Turan, 19. yüzyılda Osmanlı devletinin netameli bir dönemden geçtiğini anımsattı.

Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın bu yüzyıl için "İmparatorluğun en uzun yüz yılı" dediğini dile getiren Turan, "Tabii ki yüzyıl uzamıyor ama içindeki olayları, Osmanlı devletinin karşı karşıya kaldığı meseleleri anlatmak için kullanılan bir ifade bu." diye konuştu.

Turan, 2. Abdülhamid'in padişahlığında devletin siyasi ve askeri bakımdan çöküntü döneminde olduğunu aktararak, 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi'nin de devleti askeri ve sosyolojik yönden ağır bedellere karşı karşıya bıraktığını vurguladı.

Diplomasiden eğitime, ekonomiden ulaşıma 2. Abdülhamid

Devlet mekanizmalarının çalışamaz hale geldiği, tehlike ve taarruzlar karşısında yıkılabilecek durumdaki devleti 2. Abdülhamid'in uzun yıllar başarıyla yönettiğine işaret eden Turan, şöyle devam etti:

"Osmanlı'nın borcunu makul bir seviyeye kadar düşürmüştür. Düyunu Umumiye'ye rağmen yatırımlar artmıştır ilginç şekilde. Dünyada bilimsel ve teknik alandaki gelişmeleri takip edemezseniz, ekonomik gelişmelere ayak uyduramazsanız hayatta kalamazsınız. Bunu gerçekleştirmiştir 2. Abdülhamid. Kültürel ve eğitim alanında çok büyük yatırımlar gerçekleştirmiştir. İlk modern okullar onun dönemindedir. Bu okullar Türkiye Cumhuriyeti döneminde de varlığını sürdürmüştür. Kara yollarına, demir yollarına yatırımlar bu dönemde olmuştur. Özellikle telgrafta fevkalade gelişme bu dönemde gerçekleşmiştir. Türkiye'nin ilk modern üniversitesi yine 2. Abdülhamid döneminde gerçekleşmiştir. Avrupa'da düveli muazzama denilen, dünyanın bir yerine çöktüğünde orada iz bırakan devletlere karşı Osmanlı devletini uzun yıllar ayakta tutmayı başarmıştır. Bu devletler arasında denge siyaseti gözeterek bunu başarmıştır. Diplomaside de ustadır 2. Abdülhamid. Hatta Alman Başbakanı Bismarck'ın, 'Ben uluslararası siyasetin incelikleri 2. Abdülhamid'den öğrendim' sözü meşhurdur."

Turan, 2. Abdülhamid'in dünyada nerede bir Müslüman varsa onunla ilgilendiğini dile getirerek, "Çok iyi bir istihbarat ağı oluşturmuştur. Yıldız İstihbarat, dünya çapında bir teşkilattır. Bu yönüyle Abdülhamid Han'a yüklenilmiştir, insanları polisiye ve istihbarat cenderesine soktu diye. Her idarenin tenkit edilecek tarafları vardır ama genel hatlarıyla başarılı bir istihbarat teşkilatı kurduğu muhakkak. Dünyada ses getiren, diğer büyük devletlerin istihbarat teşkilatlarıyla baş edebilen bir yapıdır." ifadesini kullandı.

Ölümünün 100. yılında 2. Abdülhamid'in büyük hassasiyetle yeniden anılmaya başlanmasının doğru olduğunu belirten Turan, Türk Tarih Kurumu olarak bu çerçevede bazı faaliyetler gerçekleştirdiklerini, bilimsel toplantılar, panel ve konferanslar planladıklarını söyledi.

"Yerel ve milli bakışla 2. Abdülhamid değerlendirmesi"

2. Abdülhamid'e muhalefet edenlerin bu tavırlarını cumhuriyet döneminde de sürdürdüklerini aktaran Turan, şunları kaydetti:

"2. Abdülhamid'i önemli bir devlet adamı olarak görmekten ziyade kızdığı rakibi olarak görenler oldu. Ağır derecede muhalif ifadelerle değerlendirenler oldu. Maalesef bu, kitaplara kadar yansıdı. Özellikle Osmanlı devletinin son döneminde bölücü etnik yapılar 2. Abdülhamid'in düşmanı oldular, yani muhalif de değil. Bunları kitaplara, araştırmalara yansıttılar. Bu günümüzde de devam ediyor ama tarih bilimi bunun için var. Bana göre su yatağını buluyor. Bugün o noktaya geliniyor."

Turan, bugün yerel ve milli bir bakışla 2. Abdülhamid'in değerlendirildiğini vurgulayarak, "Sultan bence hak ettiği tarihi yerini alıyor. Bununla ilgili yeni projelerimiz, çıkmış kitaplarımız da var. Türk Tarih Kurumu olarak 2. Abdülhamid Han konusunda araştırmalarımız var. Hemen değil ancak müstakil bir 2. Abdülhamid çalışmamız olacak. Bazı sultanları seçerek ayrı akademik, ölçülü, objektif bir çalışma planlıyoruz. Osmanlı Atlası üzerinde çalışmamız devam ediyor." dedi.

Kaynak: AA / Güncel
title