1921 Yılında Kurulan Osmaniye İstiklalspor'un Ayakta Kalma Mücadelesi

* Osmaniye İstiklal Spor, istikbalini kaybetmek istemiyor

1921 yılında kurulan Osmaniye İstiklal'in tesislerden tahliyesi isteniyor

Kulüp Başkanı Sultan Öztürk,

"280 lisanslı sporcuyu ne yapacağız ?"

"Gençlerimizin bu kulüp kapanırsa kötü alışkanlıklara yönelmesinden çekiniyoruz"

"Bizlere yeni bir yer göstermediler, arayıp durumu bildirmediler, bu gelen tahliye kararı yazısı ile şok olduk"

"Hukuki haklarımızı kullanarak yargıya gittik"

Haber-Kamera: Uğur DEMİRKIRDI - Gökhan HEBEPÇİ, İstanbul-DHA

Cumhuriyet tarihinden daha eski olan, 1921 yılında kurulan Osmaniye İstiklal Spor bugünlerde büyük bir sıkıntı yaşıyor.

İstiklal spor, istikbalini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya.

Futbolda çeşitli yaş kategorilerinde yarışan, 280 lisanslı sporcu sayısıyla Süper Amatör Küme'de mücadele eden 95 yıllık Osmaniye İstiklal Spor Kulübü, 1996 yılından bu yana kullandığı tesisleri kaybetmenin eşiğine geldi.

Bakırköy İlçesi'nin Osmaniye Mahallesi'nde 20 yıldır aynı tesisleri kullanan İstiklal spor için tahliye tutanağı geçtiğimiz günlerde gelirken, tesislerin boşaltılmasının ise 10 gün içinde yapılması isteniyor.

10 gün içerisinde tesislerin boşaltılması istendi !..

Yüzlerce sporcu ve ailesinin yanı sıra binlerce vatandaşın da sosyalleşmek için kullandığı tesislerin Bakırköy Belediye Başkanlığı tarafından denetime tabii tutulduğu ve sadece 10 gün içerisinde boşaltılması istendi.

"Belediye başkanı sayın Bülent Kerimoğlu, 'Burası benim de kulübüm demişti'"

Mağdur durumda olduklarını ve spor yapan gençler adına endişe duyduğunu belirten Osmaniye İstiklal Spor Kulübü Başkanı Sultan Öztürk; "Gençlerimizin bu kulüp kapanırsa kötü alışkanlıklara yönelmesinden çekiniyoruz. Bizlere yeni bir yer göstermediler, yüz yüze görüşmediler, arayıp durumu bildirmediler, bu gelen tahliye kararı yazısı ile şok yaşadık" dedi.

"Hukuki haklarımızı kullanarak yargıya gittik"

Başkan Öztürk bu duruma çok şaşırdıklarını belirterek; "Bizler Ateş Ünal Erzen'in Bakırköy Belediye Başkanlığı döneminde, yani 2 dönem üst üste bir sıkıntı yaşamadık, spor faaliyetlerimizi sürdürdük. Şimdi Sayın Bülent Kerimoğlu geldi. İlçemize yakın biri. Kulübümüzü ziyaret etti, formamızı giydi. 'Burası benim de kulübüm' dedi. Aramızda bir sorun yoktu. Ama ne olduğunu anlamadık. Şöyle bir durum var; bize yakın olan Atatürk Spor ve Yaşam Köyü'nde benzer sorun yaşandı. 50 dönümlük yerin boşaltılması istendi. Meclis kararı da alınmadan yapılan bu işlem sonrası halkımız yürüyüş yaparak tepki gösterdi. Yaşananlar karşısında halk isyan etti. Sonra yürütme durduruldu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na kadar durum intikal etti. Daha sonra ise yanı başımıza bir cafe yapıldı. Yapılmadan önce de buranın kitap evi ve etüt merkezi olacağı söylendi. Ama, sonra bir vatandaşa işletmeye verildi ve kitap cafe oldu. Şimdi sıra bizimle uğraşmaya mı geldi?" şeklinde konuştu.

"Sezon başladı ve öncesinde çok harcamalar yaptık, halı sahamızı yeniledik"

Sezona başlarken halı sahayı yenileyip sentetik çim yaptırdıklarını ve a takım oyuncularının peşinatlarını ödediklerinin altını çizen Öztürk, "Bu sezon halı sahamıza 158 bin lira harcadık, daha yeni sentetik çim yaptırdık. Çünkü çok kötü olmuştu. Sporcular sakatlanıyordu. Yeni sezon açıldı, a takımı kurduk, Mehmet Kaplan hocamız ile çalışıyoruz, bize şampiyonluklar yaşatan hocamızdan çok memnunuz. Harcamalar yaptık, futbolcuların peşinatlarını ödedik.

Birdenbire bu tahliye yazısı geldi. Bizimle hiç görüşmediler. Biz ne yapacağız şimdi? Gençlerimizin bu kulüp kapanırsa kötü alışkanlıklara yönelmesinden çekiniyoruz.

1921 yılında kurulan bir kulübüz. Savaşa barut taşımış bizim bünyemizdeki tüm kulüp sporcuları...O yüzden adı İstiklal...Koca bir tarihi mi yok etmeye çalışıyorlar?

Burası bir hizmettir. Osmaniye'de vergi levhası bulunan, maddi durumu da biraz iyi olan herkes burada başkanlık yapar, hizmet yapar. Buraya çivi çakmadık, bu yaştan sonra para kazanma peşinde de değiliz. Spora, gençliğe hizmet ediyoruz. Ayrıca burası tüm halka açık. 1999 depreminden sonra vatandaş evine giremiyordu. Günlerce, haftalarca burası sığınak oldu. İnsanlar burada yattı, yemeğini yedi. AŞ evi kurduk, halı sahamızda yattılar. Tesislerimizde duş aldılar. Ayrıca burada 100'lerce ağaç var. Yeşillik bir bölge. Burası her zaman halkımızın sosyalleştiği yer olmaya devam edecek. O yüzden yargıya başvurduk, adalete güveniyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.