Haberler
İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

Olay iddia: 7 kişiyi öldürüp intihar eden cani 'Karım beni aldatıyor' demiş

7 kişiyi öldüren cani tek bir cümle sarf edip silahına sarılmış

CHP'li Karabat'tan gündem yaratacak iddia: 200 TL'ye tüm kimlik bilgileriniz satılık

CHP'li isim video paylaşıp skandal bir iddiada bulundu

Görüntü Türkiye'den! Yolun ortasında donan at, kaskatı kesildi

At donduran soğuk

19. Milli Eğitim Şurası

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (4) "Egemenlik, bürokrasinin değildir, egemenlik yargı bürokrasisinin, askeri bürokrasinin değildir, egemenlik Anayasa Mahkemesinin de değildir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Egemenlik, bürokrasinin değildir, egemenlik yargı bürokrasisinin, askeri bürokrasinin değildir, egemenlik Anayasa Mahkemesinin de değildir. Egemenlik milletindir. Hiç kimse, hiçbir kurum, kendisini, milletin üzerinde, milletin meclisinin üzerinde, özellikle de siyaset kurumunun üzerinde görmemelidir" dedi.

Erdoğan, 19. Milli Eğitim Şurası'nın açılışında yaptığı konuşmada, "Bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak inanın en büyük arzum, bu milletin evlatlarının özgüvenli olmasıdır, kendilerine güvenmeleridir. Allah ömür verdiği müddetçe de bunun mücadelesini vereceğim" ifadesini kullandı.

Öğretmenlerin ve eğitim camiasının da bu mücadelede yanlarında olduklarını bildiğini dile getiren Erdoğan, geleceğe daha da umutla ve güvenle baktığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Merhum Nurettin Topçu, son derece isabetli bir tesbitte bulunuyor ve diyor ki 'İnsan bir dereceye kadar öğrendiklerinin esiridir. İyiyi bilen iyi olmak ister, fenayı bilen fena olmaya heveslenir.' Eğitim bir yönüyle de anaokulundan itibaren öğrenciye iyi olanı öğretmekle mükelleftir. Bizim gençlerimizi ırkçılık hastalığından koruyacak olan en başta eğitim öğretimdir. Bizim gençlerimizi, ayrımcılıktan, horlamadan, nefret suçlarından uzak tutacak olan en başta eğitim öğretimdir. Özellikle demokrasiyi, milli iradeyi, başkalarının tercihlerine, kültürlerine, değerlerine saygıyı öğretecek olan da aynı şekilde eğitim öğretimdir. Bu tür değerleri kitaplara koymak, müfredata koymak tek başına asla yeterli değildir. Irkçılığı en başta sınıfta öğretmenin yenmesi gerekir. Ayrımcılığı, horlamayı, nefret suçlarını en başta sınıfta öğretmenin dışlaması gerekir. Aynı şekilde demokrasiyi ve milli iradeyi, başkalarına ve başkalarının değerlerine saygıyı kuru bilgi olmaktan çıkarıp hayat tarzı haline dönüştürecek olanlar da en başta öğretmenlerimizdir."

Erdoğan, "Bizim bu noktada hala sıkıntılarımız var. Bu sıkıntıları, anaokulundan başlayarak öğrencilerimize bir hayat tarzı olarak sunarak inanıyorum ki aşacağız. Bu millet buna muktedirdir" diye konuştu.

-"Darbe ürünü kurumlar, çıkıp da siyasete hiza vermeye yeltenemez"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1950 yılından bugüne kadar 64 yıldır Türkiye'de demokrasi mücadelesi verildiğini ifade ederek, "Peki başardık mı? İnanın hala başaramadık. 64 yıldır milli iradenin tecelli etmesi için bu mücadele veriliyor. Ama bu konularda bazılarının hala sınıfta kaldığını da üzülerek müşahede ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"2014 yılındayız. 1960 şartlarına göre, 1960'ın o darbe atmosferine göre hareket eden, o günkü zihniyeti taşıyan, o günkü zihniyetle Türkiye'ye yön vermeye çalışan aktörler olduğunu görüyoruz hala. Kendisini herkesten akıllı zanneden, kendisi dışındaki herkesin tercihlerini, yaşam tarzlarını, düşüncelerini tahkir eden, aşağılayan kişi, insani bir tavır içinde değildir, demokratik bir tavır ve kültür içinde değildir. Kendisini milletten farklı ve milletin üzerinde gören kişi ve kurumlar da aynı şekilde insani ve demokratik bir tavır içinde değildir. Milli irade seçim sandığında belirlenir. TBMM'de de tecelli eder. 2014 yılındayız, 21. yüzyıldayız ama ne acıdır ki ben şu kuralı tekrar tekrar hatırlatmak zorunda kalıyorum:  'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir'. Egemenlik, bürokrasinin değildir, egemenlik yargı bürokrasisinin, askeri bürokrasinin değildir, egemenlik Anayasa Mahkemesinin de değildir. Egemenlik milletindir. Hiç kimse, hiçbir kurum, kendisini, milletin üzerinde, milletin meclisinin üzerinde, özellikle de siyaset kurumunun üzerinde görmemelidir. Hiç kimse şahsi hırslarına yenik düşerek, kendi şahsi istikbal ve ikbal gayesinin peşine düşerek, millete, Millet Meclisi'ne ve siyasete istikamet çizemez, tehdit ihtiva eden ifadelerde bulunamaz. 1960 Türkiye'sinde değiliz. Darbe ortamında hiç değiliz. Darbe ürünü kurumlar, çıkıp da siyasete hiza vermeye yeltenemez."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Üniversiteyi bitirdiği halde kendisini 2014 yılında değil de 27 Mayıs 1960 tarihinde gibi görenler varsa oradaki eğitimde ciddi sorun vardır. Bunu görmemiz lazım. Türkiye'nin kitap yüklenmiş, kuru bilgi yüklenmiş, dogmatik zihinlere değil, özgür ve özgürlükçü, demokrasiyi ve milli iradeyi içselleştirmiş, özümsemiş bireylerce böyle yöneticilere, böyle yargıç ve yüksek yargıçlara ihtiyaç var" ifadesini kullandı.

-"Alim olabilirsin, ama arif olamazsın"

Peyami Safa'nın "Bizim kitap yüklü merkeplere değil, kitabın içindekini sindiren insanlara ihtiyacımız var" sözünü anımsatan Erdoğan, "Bilgisi olan değil, bilgiyle birlikte hikmeti de olan idarecilere Türkiye'nin daha fazla sayıda ihtiyacı var. Hikmet bambaşka bir şey. Alim olabilirsin, ama arif olamazsın. Aslolan, ideal olan hem alim, hem arif olmaktır. Bu çok önemli. İlim noktasında okumak işi çözmüyor. Anlamak çok önemli. İşte eğitim öğretimden biz aynı zamanda bu hikmeti bekliyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Öğrencileri geri götüren değil, istikbale yönelten, geniş ufuklara yönelten bir eğitim sistemi, inşallah bu şurada çok daha olgunlaşarak çıkacaktır. 19. Milli Eğitim Şurası'nın daha özgür, daha demokratik, millete ve milli iradeye saygı gösteren bir eğitim öğretim sistemini inşa etmek için istişareler yapacağına inanıyorum, bunu umuyorum. Yeni Türkiye inşallah altyapısı güçlü, muhtevası güçlü, özgürlükçü, evrensel olduğu kadar yerli bir eğitim öğretim sistemiyle mümkün olacaktır. Eğitim öğretim mücadelemizin tüm mensuplarına bugün burada bir kez daha şahsım, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. Öğretmenlerimize özellikle şükranlarımı sunuyorum. Görevleri başında şehit olmuş öğretmenlerimizi, eğitim camiamızın tüm mensuplarını rahmetle, minnetle yad ediyorum. Tüm öğrencilerimize de başarılar diliyorum. 19. Milli Eğitim Şurası'nın hayırlara vesile olmasını diliyor,  sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum."

- Ankara

Kaynak: AA / Güncel
title