18 Şubat Dünya Asperger Günü
Enes Kaplan - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, "18 Şubat Dünya Asperger Günü" dolayısıyla 'Asperger Sendromu Sorun ve Öneriler Çalıştayı' düzenledi.
Enes Kaplan - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, "18 Şubat Dünya Asperger Günü" dolayısıyla 'Asperger Sendromu Sorun ve Öneriler Çalıştayı' düzenledi.
Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Aylin Çiftçi, asperger sendromunun Türkiye'de çok bilinmeyen ve eğilinmeyen bir engellilik kategorisi olduğunu belirterek, "Asperger sendromu aslında otizm gibi algılanıyor. Otizmden biraz farklı boyutları var. Tam olarak sebebi de çok bilinmiyor" dedi.
Çiftçi, AA muhabirine toplantı öncesinde asperger sendromu ile ilgili yaptığı açıklamada, Dünya Asperger Günü dolayısıyla bir çalışma gerçekleştirdiklerini bildirdi.
Türkiye'de bu konuda sivil toplum kuruluşlarının, akademisyenlerin ve rahatsızlık nedeniyle sosyal anlamda sıkıntılar çeken hastalar ve engelli kişilerin bulunduğunu bildiren Çiftçi, genel müdürlük olarak kendilerinin işin hizmet boyutunda olduklarını kaydetti.
Çiftçi, şunları söyledi:
"Genel anlamda engellilere hizmet veriyoruz demek şu anda bizim için yeterli değil. İstihdam için, eğitim için, sağlık hizmetlerine erişim için, sosyal hayata katılım için bazı çalışmalar yürütüyoruz, ama asperger için ne tür hizmetler gerekmekte, asperger sendromu olan bir kişi nasıl eğitim alacak, nasıl istihdam edilecek, sosyal hayata nasıl katılacak, günlük yaşamda karşılaştıkları zorluklar neler. Bunları çözmek için bizim hizmet anlamında neler sunmamız lazım, bu sıkıntıyı yaşayan çocukların aileleri ne tür sıkıntılarla karşı karşıya ve çözümü için ne öneriler getiriyorlar. Bütün bu konuları çalışma toplantısında masaya yatıracağız. Hem sorunları hem de çözüm önerilerini almış olacağız."
Engellilere yönelik çalışmaların hedef kitle için tek tek gerçekleştirdiklerini belirten Çiftçi, kas, böbrek hastaları için, işitme, görme, az görme engellileri için ayrı ayrı çalışmalar yaptıklarını anlattı.
Çiftçi, "Yani aslında engellilere hizmet ediyoruz demek hakikaten yetmiyor hangi engellilikten bahsediyorsak tek tek onun detayları var ve onun detaylarına göre de hizmet alanları var. Bu şu anda bizim Araştırma Geliştirme Dairemizin yürüttüğü önemli bir çalışma" diye konuştu.
-Sözsüz iletişim sıkıntısı-
Asperger hastalığının Türkiye'de çok fazla bilinmediğini dile getiren Çitçi, şöyle devam etti:
"Asperger sendromu aslında otizm gibi algılanıyor. Otizmden biraz farklı boyutları var. Tam olarak sebebi de çok bilinmiyor. Türkiye'de sayısı da çok bilinmiyor. Ama otizmde 10 binde dört diye bir oran var. Aspergerde de benzer bir rakamdan bahsedebiliriz. Burada biraz daha psikiyatrik boyutu var işin. Çünkü bu kişiler özellikle sözsüz iletişim dediğimiz noktalarda zorluk çekiyorlar. Yani biz mesela insanların mimiklerinden, yüz hareketlerinden, el hareketlerinden onların hangi hisleri taşıdıklarını tahmin edebiliyoruz. Mesela kaşlarınız çatıksa kızgın olduğunuzu veya gülümsüyorsanız mutlu olduğunuzu anlayabiliyoruz. Ama bu rahatsızlığa sahip kişiler, bu sözsüz iletişim becerileri konusunda zayıflar."
Asperger hastalarının sosyal iletişim becerileri konusunda da güçlük çektiklerini ifade eden Çiftçi, bu rahatsızlığı olan kişilerin sosyal ortamlarda çeşitli sorunlar yaşayabildiklerine dikkati çekti.
Sendrom sahibi kişilerin ve ailelerinin büyük güçlük yaşadığını anlatan Çiftçi, toplumun bu hastalığı bilmemesi nedeniyle bu sıkıntıyı çeken insanları karşı davranışlarıyla onları zora soktuklarını kaydetti.
Çiftçi, "Amacımız bu çalışmanın, konuyla ilgili yapılabilecek birtakım düzenlemeler varsa bunun içine kanun, yönetmelik düzenlemeleri de dahil bunları çıkarmak için bize elimize bir veri oluşturması. Aynı zamanda yine çok da fazla eğilinmeyen bu konuyla ilgili sorunu yaşayan kişilerden ve çözüm sunabilecek kişilerden bunların doğrudan alınması" diye konuştu.
Çalışma toplantısıyla hastalığa sahip olan insanların eğitimi, istihdamı, sosyal hayata katılımları gibi konularda yapılabileceklerin ortaya konulabileceğini dile getiren Çitçi, özellikle okul öncesi eğitimin çok önemli olduğunu düşündüklerini söyledi.
-"Zor bir rahatsızlık"-
Otizm rahatsızlığı bulunan çocukların 2 yaşına kadar konuşmadıklarını hatırlatan Çiftçi, asperger sendromunda ise böyle bir durumun olmadığını bu nedenle ailelerin rahatsızlığın çıktığını bile ailenin anlayamayabildiklerini, teşhis konulmasının çok zor olduğunu bildirdi.
Asperger sendromunda çocuğun normal hayata başlamasıyla sorunların bariz hale geldiğini ifade eden Çiftçi, şöyle dedi:
"Diğer arkadaşlarıyla iletişimi çok problemli olabiliyor. Kendi dünyasına kapanık, kendi içine kapanık olabiliyor. Ama burada bir zeka geriliği, zihinsel bir problem aslında çok fazla yok. Neden- Bazı asperger sendromlu kişilerin biz, üstün zekalı hakikaten alanında üst düzey zekası bulunan kişiler olduğunu da görüyoruz. O yüzden biraz zor bir rahatsızlık. Bir tarafta mükemmeliyet var, bir tarafta iletişim problemi var. Aslında bu dünyada değilsiniz gibi de bir hal alıyor. O yüzden hakikaten toplumsal yaşamla ilgili ciddi bir desteğe ihtiyaç duyuluyor."
-Korumalı işyeri-
Kaynaştırmalı eğitim modelinde engelli çocuklarla engeli bulunmayan çocukların birlikte eğitim almasının hedeflendiğini belirten Aylin Çiftçi, sendromun bilinmemesi halinde davranışlarında ve iletişimlerinde sıkıntı yaşanacağını söyledi.
Sendromun bilinir hale gelmesinin çok önemli olduğunu ifade eden Çiftçi, şunları belirtti:
"Öğretmenlerin bunu bilmesi çok önemli, okul yönetici ve idarecilerinin. ve yine eğitim çağını bitirdikten sonra istihdam yaşına geldiği zaman artık çalışma hayatına gidebilecekleri zaman herhangi bir iş alanında hakikaten istihdam edilmeleri çok zor oluyor. Çünkü normal bir işyerinde bir devlet dairesi de olabilir, özel sektör de olabilir eğer etrafınızda çalışan diğer kişiler bu konuyla ilgili haberdar değilse bilmiyorlarsa burada da yine bir iletişim zorluğu yaşayacaksınız. O yüzden şu anda bu hedef kitle için bizim önerdiğimiz korumalı işyeri olarak, yakın zamanda da Türkiye'de çok yaygın bir şekilde örneklerini görecek olduğumuz, özel oluşturulmuş iş alanları. Yani işveren de bu konuyla ilgili bilgili olacak, diğer o işte çalışan kişiler de. Benzer sorunları taşıyan kişiler olduğu için korumalı işyerlerinde daha ziyade akıl hastaları, zihinsel engelliler ve otizm, asperger gibi tanıları taşıyan kişiler çalışıyor olacaklar. Böylece istihdamda da aslında üretkenliği çok fazla olan bu kişilerin bir şekilde istihdama da dahil olmalarını sağlamaya gayret edeceğiz."
Yayıncı: Ziver Büyüktaş - ANKARA