17 Aralık Kumpas" Davası
Takipsizlikle sonuçlanan, "17 Aralık soruşturması"nda kumpas kurup usulsüzlük yaptıkları iddiasıyla terör örgütü FETÖ'nün firari elebaşı Fetullah Gülen ile eski emniyet müdürlerinin de aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu 67 sanığın yargılandığı davada, tutuklu sanıkların, reddi hakim talebinin...
Takipsizlikle sonuçlanan, "17 Aralık soruşturması"nda kumpas kurup usulsüzlük yaptıkları iddiasıyla terör örgütü FETÖ'nün firari elebaşı Fetullah Gülen ile eski emniyet müdürlerinin de aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu 67 sanığın yargılandığı davada, tutuklu sanıkların, reddi hakim talebinin kabul edilmemesine ilişkin itiraz bir üst mahkemece reddedildi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince büyük salonda yapılan duruşmaya, tutuklu sanıklar eski emniyet müdürleri Yasin Topçu ile Duran Denizci, Adem Atik ve Mehmet Akif Üner katıldı. Başka suçlardan tutuklu 6 sanık ile 10 tutuksuz sanığın da hazır bulunduğu duruşmada, müştekileri ise avukatları temsil etti.
Duruşmada yoklamanın yapılmasının ardından, bir kısım sanıkların üst mahkemeye yaptığı reddi hakim talebinin, reddedildiğine ilişkin karar okundu. Daha sonra, iddianamenin özetinin okunmasına geçildi.
Bir önceki celse, İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi tutuklu sanıkların yaptığı reddi hakim talebinin reddine dair karar vermiş, bunun üzerine tutuklu sanıklar Üner ve Topçu'nun avukatının bu karara da itiraz ettiği açıklanmıştı. Bu itiraz üzerine, davaya ilişkin esas işlemlere geçilemeden 27 Şubat'ta yapılan duruşmaya ara verilmişti.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, takipsizlikle sonuçlanan "17 Aralık soruşturma" dosyasında, usulsüz işlem yapıldığı iddiasıyla, aralarında Fetullah Gülen ile eski emniyet müdürleri Yakub Saygılı, Nazmi Ardıç, Hamza Tosun ve Yasin Topçu'nun da bulunduğu 67 sanık yer alıyor.
İddianamede, 1 numaralı sanık olarak yer alan Gülen ile eski emniyet müdürleri Yakub Saygılı, Nazmi Ardıç, Hamza Tosun ve Yasin Topçu hakkında "silahlı terör örgütü kurma veya yönetme", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek, gizliliğin i·hlali" suçlarından ayrı ayrı hapis cezası verilmesi talep edildi. Diğer 62 polisin ise "silahlı terör örgütüne üye olma", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek, gizliliğin ihlali" suçlarından cezalandırılması istendi.
FETÖ/PDY Terör Örgütü'nün yargı ve emniyet teşkilatı içerisine yerleşerek, yasal hiyerarşik yapının dışındaki bir hiyerarşik yapılanmayla hareket ettiklerinin yapılan soruşturmalardan anlaşıldığı belirtilen iddianamede, "FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü mensuplarının, örgüt lideri Fetullah Gülen'in talimatı ile devletin tüm kılcallarına sızmakla kalmayıp kamu imkanlarını kullanarak, kendilerine rakip olarak gördükleri ve hedefledikleri iktidara ulaşmak için karşılarına çıkabilecek devlet kurumlarını ve şahısları bertaraf etmek için de her türlü hile ve yöntemi acımasızca kullandıkları görülmüştür." ifadeleri kullanıldı.
17 Aralık'ın, soruşturma kılıfında bir darbe girişimi olduğu, Türkiye Cumhuriyeti 61. Hükümeti'nin ulusal ve uluslararası baskı altına alınıp istifa etmesini sağlama amacına yönelik olduğu vurgulanan iddianamede, Rıza Sarraf'ın ABD'de de tutuklanmasına da değinilerek, 17 Aralık'ta örgütün başarısız olmasının ardından, bu başarısız girişiminin ABD üzerinden yeniden canlandırılmaya çalışıldığı, örgüt mensupları tarafından yurt dışına çıkarılan bilgi ve belgelerin ABD'de Preet Bharara isimli savcıya teslim edildiği aktarıldı.
Bu bilgi ve belgeler üzerinden ABD'de iddianame hazırlanarak FETÖ tarafından gerçekleştirilmeye çalışılan 17 Aralık girişiminin yeniden sahneye konma çabasına girişildiği anlatılan iddianamede, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, İran ve Brezilya arasındaki doğalgaz ve petrol başta olmak üzere ticari ilişkileri hedef alan, bu sebeple de Türkiye Cumhuriyeti devleti menfaatleri aleyhine yürütülen saldırıda ABD ve ABD savcısı ile iş birliğine giren FETÖ terör örgütünün bu planlamanın yerli ayağı olduğu ifade edildi.
Sanıkların, Dışişleri Bakanı olduğu dönemde Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın yurtdışına giriş çıkış kayıtlarını tuttukları, takipsizlikle sonuçlanan 17 Aralık soruşturmasının şüphelileriyle irtibatlandırmaya çalıştıkları ve kayıtları adli rapor haline getirdikleri belirtilen iddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu, eski başbakan yardımcıları Beşir Atalay, Bülent Arınç, Ali Babacan, Bekir Bozdağ ile eski bakanların da aralarında bulunduğu 30 mağdur-müşteki yer aldı.