17 Ağustos şehitleri, mezarlarında gözyaşları ve dualarla anıldı
17 Ağustos Marmara depreminde yakınlarını kaybedenler, depremin 20. yıl dönümünde Gölcük'teki deprem şehitliğine gelerek gözyaşları ve dualar eşliğinde kayıplarını anıldı.
17 Ağustos Marmara depreminde yakınlarını kaybedenler, depremin 20. yıl dönümünde Gölcük'teki deprem şehitliğine gelerek gözyaşları ve dualar eşliğinde kayıplarını anıldı.
Marmara depreminin 20. yıl dönümünde Kocaeli'de Gölcük'te mezarlıklar, depremde yakınlarını kaybedenlerle doldu taştı. Yaşadıkları acıyı yıllar geçmesine rağmen unutamadıklarını dile getiren deprem şehitlerinin yakınları, sabahın erken saatlerinde "Asrın felaketi" olarak adlandırılan depremin merkez üssü olan Gölcük ilçesinde bulunan 17 Ağustos Şehitliği'ne geldi. Depremde kaybettikleri yakınlarının mezarlarını temizleyen vatandaşlar, saatlerce mezarların başında dua etti. Şehitliği ziyaret eden deprem şehitlerinin yakınları, gözyaşlarına hakim olamadılar.
"Depremde vefat eden kardeşlerimi kendi ellerimle çıkarttım"
Mezarları başında Gölcük depreminde kaybettiği 2 kardeşi için dua eden 65 yaşındaki Yavuz Çimen, 20 yıldır acılarının dinmediğini söyleyerek, "Gölcük depremini yaşadım. Allah kimseye yaşatmasın. Kardeşlerimle birlikte yaşadık depremi. Onların evleri farklıydı. Depremde vefat eden kardeşlerimi kendi ellerimle çıkarttım. 20 yıldır bu hayatın içerisindeyiz. Unutmuyoruz desek yalan olur ama Cuma günleri her bayramda buradayım. Kardeşlerim aklımdan çıkmıyorlar. Allah bunu kimseye yaşatmasın. Biz bunu yaşadık, Allah kimseye böyle bir şey vermesin. Hep bu günleri bekliyoruz. 17 Ağustos günü geldiğinde belediye tarafından böyle etkinlikler oluyor. BU da çok güzel duygu" dedi.
"Deprem günü sanki bir kıyamet oldu sandık"
Gölcük Depremi'nde deniz astsubayı olan oğlu Özkan Turgut'u kaybeden İsmail Turgut, çok acılı olduklarını dile getirerek, "Deprem günü sanki bir kıyamet oldu sandık. Biz evdeydik, bizim eve bir şey olmadı. Sonra oğlumu düşündük. Ben yürüyerek onun evine gittim. Sonra gittiğimde bir baktım ev yerle bir olmuş, denize oturmuş. Yapacak bir şey yoktu, 6 günde cenazesini çıkarttık. Perdeler bile yere çakılmıştı. 6 gün sonra cenazesini çıkartıp defnettik. Çok üzüntülüyüz. Annesi onun ölümünden sonra felç oldu. Ama yapacak bir şey yok, vatan sağ olsun. Biz evladımızı kaybettik ama bizim gibi neler kayboldu? Çok kayıp verdik" diye konuştu. - KOCAELİ