15 Temmuz 'Uzun Gecenin Kısa Tarihi'dir"
Yrd. Doç. Dr. Yasemin Abayhan, "15 Temmuz Darbe Girişimi: Uzun Gecenin Kısa Tarihi" kitabını, dünya tarihine not düşmek için hazırladıklarını belirterek, "Bazı değerleri batıdan öğrenmiş olabiliriz ama bir gerçek var ki biz, sahip olduklarımıza batının öngörebildiğinden çok daha net, sağlam...
AYŞE BÜŞRA ERKEÇ - Yrd. Doç. Dr. Yasemin Abayhan, "15 Temmuz Darbe Girişimi: Uzun Gecenin Kısa Tarihi" kitabını, dünya tarihine not düşmek için hazırladıklarını belirterek, "Bazı değerleri batıdan öğrenmiş olabiliriz ama bir gerçek var ki biz, sahip olduklarımıza batının öngörebildiğinden çok daha net, sağlam bir şekilde sahip çıktık." dedi.
Kitabın editörlüğünü Prof. Dr. Bekir Berat Özipek ile üstlenen Abayhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 Temmuz gecesini unutmamak gerektiğinin altını çizerek, bir daha yaşanmaması için tarihe not düşmek istediklerini söyledi.
Liberal bir görüşe sahip olduğunu aktaran Abayhan, "Benim için batı kökenli değerlerin önemi aşikar. O gece ve sonrasında batının ortaya koyduğu tavrın yarattığı hayal kırıklığının da tarihe not düşülmesi gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu.
Yasemin Abayhan, darbe girişimine gösterdiği direnişle, Türk halkının tüm dünyayı şaşırttığına vurgu yaparak, şu bilgileri verdi:
"Bazı değerleri batıdan öğrenmiş olabiliriz ama bir gerçek var ki biz, sahip olduklarımıza batının öngörebildiğinden çok daha net, sağlam bir şekilde sahip çıktık. Bu yüzden de kitabın ilk önce Frankfurt Kitap Fuarı'na yetişecek şekilde Almanca çevirisini tamamladık, sonrasında da İngilizce çevirine başladık. İstiyoruz ki bu yaşananlar zamanın azmine uğramasın. Türkiye'de değil dünyanın başka bir yerinde gerçekleşse alkışlanacağından emin olduğumuz bu edimlerin kıymetini bilememenin utancı yaşansın ve tarihte kalsın istiyoruz."
"Çocuğum 'annem kulağının üzerine yatanlardan olmadı' diyebilsin"
Yrd. Doç. Dr. Abayhan, demokrasi nöbetlerinin ikinci haftasında Kadim Yayınları'nın sahibi Serhat Buhari Baytekin ve arkadaşlarıyla sohbet esnasında kitap fikrinin ortaya çıktını aktararak, "15 Temmuz günlerini gün gün not almak gerektiğini söyledim. Lorin'e yani doğacak çocuğuma-çocuklarıma kalması gerektiğini düşünüyordum." ifadelerini kullandı.
İnsanların, çocuğuna nasıl bir hayat bırakacağı kaygısıyla davranışlarının şekillendiğini dile getiren Abayhan, şöyle devam etti:
"Arkadaşlarıma dedim ki çocuğum olur da büyürse, dilerim, 'Annem 15 Temmuz'da kulağının üzerine yatanlardan olmadı' diyebilsin. Bunun üzerine arkadaşım, bunun kitaba dönüşmesi gerektiğini söyledi. Sonrasında Buhari ile fikri paylaşınca çok heyecanlandı, birlikte Bekir Berat Özipek hocayı aradık ve o da aynı heyecana kapılınca, hızlıca işe giriştik. Bu kitabı, kitabın önsözünde ve içinde de vurgulandığı gibi, hem o gecenin kahramanlarına bir saygı duruşu olması için hem de unutmamak ve bir daha yaşanmaması için hazırladık."
"Mustafa Zorova ve Şerife Boz'un olduğu hikayede bizler figüranız"
Yasemin Abayhan, darbe girişiminden sonra çeşitli mecralarda yaşadıklarını yazıp, paylaştığının altını çizerek, "Direniş esnasında 'şuraya gittik, şöyle yaptık' gibi şeyleri anlatmak zor ama gerçekten o gece ilk defa, hayatımın aynı olmayacağını hissettim. Babamı göremeyebilirdim. Annem öleli 4 yıl olduğu için üstüne gömülemeyebilirdim. İyi ki çocuğum olmamıştı da bunları yaşamamıştı. Bunları kısa süreli de olsa düşündüğümü hatırlıyorum. Ama yine de belirtmek isterim ki ben o gece bir şey yapmadım. O geceyi yalnızca dehşetiyle birlikte yaşadım. Mustafa Zorova ve Şerife Boz'un olduğu bir hikayede, ben ve arkadaşlarım yalnızca figürandık." dedi.
Kitabı hazırlarken, duygu dolu anlar yaşadıklarını vurgulayan Abayhan, şöyle devam etti:
"Bekir Berat Özipek'in 'Kahramanlık filmleri izlemenize gerek yok, bir arkadaşınızın yüzüne bakın' cümlesinin üzerine üniversiteden arkadaşını anlatması, Halil Berktay'ın 'Hiç darbe görmemiş kızıma, darbe nedir anlatmaya çalışmak' başlıklı yazısı, Ali Nuri Türkoğlu'nun yazısına Menderes ve dedesiyle başlaması, İrfan Çiftçi'nin kampüste çalışırken dışarı çıktığında askeri görüp masasında duran 'Türk Bayrağı'nı aldığı anlarını anlatması. Kitabı hazırlarken en çok duygulandığım kısım ise yaklaşık on yıldır Türkiye'de yaşayan Adam McConnel'ın yazısını 'Türk Halkına' armağan etmesiydi. O yazının, 'Türk demokrasisi ayakta ve Türk halkının emin ellerindedir' cümlesi hep aklımdadır."
Kitap hakkında
"15 Temmuz'daki Demokrasi Dersi ve Batı", "Türkiye Batı'ya Ne Kadar Uzak", "Avrupa, Erdoğan'ın Arkasında Dur" ve "Bir Iphone Tankları Nasıl Yendi" gibi dikkat çeken başlıkların yer aldığı eserde, Başbakan Binali Yıldırım ile dört siyasi parti liderinin 15 Temmuz sonrasında yayımladıkları ortak bildiri ve konuşmalarına da yer verildi.
Almanca, İngilizce, Arapça dahil 8 dile çevrilen kitapta, Halil Berktay, Erol Göka, Vahap Coşkun, Adam McConnel, Atilla Yayla, Kutluğ Ataman, Bekir Berat Özipek, Yasemin Abayhan, Cem Sancar, Ali Nuri Türkoğlu, Ufuk Uras, Burhanettin Duran, İhsan Aktaş, Abdullah Metin, Harun Kaban, Ahmet Suat Arı, Arda Akçiçek, Atilla Aytemur, İrfan Çiftçi, Fatma Demir Turgut, Carl Bildt ve David Hearst, 15 Temmuz'da yaşadıklarını kaleme aldı.
Kadim Yayınlarının çıkardığı kitabın genel yayın yönetmenliğini Serhat Buhari Baytekin, yayın yönetmenliğini Selam Salim Kesgin, editörlüğünü Bekir Berat Özipek ve Yasemin Abayhan, tashih ve iç tasarımını ise Ezgi Zorlu üstlendi.