15 Temmuz'u Kösele Deri Üzerine İşledi
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Cam Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Tamer Aslan, 15 Temmuz darbe girişimini kösele deri üzerine rölyef çalışması yaparak anlattı.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Cam Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Tamer Aslan, 15 Temmuz darbe girişimini kösele deri üzerine rölyef çalışması yaparak anlattı. Yapılan çalışma TBMM veya Külliye'de sergilenecek.
Kösele deri üzerine rölyef çalışması yaparak 15 Temmuz'da yaşananları ve mesajlarını anlatan OMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Cam Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Tamer Aslan, çalışmanın yaklaşık 2 ay sürdüğünü söyledi. Çalışmasının ana temasının 15 Temmuz olduğunu ifade eden Aslan, "Bünyesinde bulunduğum Güzel Sanatlar Fakültesinin girişimleri ile Ankara'da yapılacak olan sergi için bu hazırlıklar yapıldı. Aralık ayı içerisinde 15 Temmuz'u ve o süreci anlatan bir sergi olacak. Fakültemizin öğretim üyelerinin de katılacağı karma sergi olacak. Yapılan planlamada çalışmalar Mecliste veya Külliye'de sergilenecek. Bu çalışmamız yaklaşık 2 ay sürdü. Bu çalışmaya geçmeden önce 15 Temmuz'u anlatan süreçle ilgili medyadaki haberleri uzunca bir süre taradım. İçerisinden uygun olan fotoğraflar ve bilgiler anlamında seçimleri yaptım. Deriye aktarmadan önce anlatmak istediğim temayı Osmanlı minyatürlerinden hareketle minyatüre dönüştürmeye çalıştım. Birçok minyatürü inceledim. Çok zor bir iş, bunu yaparken daha iyi anladım. Finalinde de bir temanın senaryosu var" dedi.
Çalışma dört kez elden geçti
Çalışmanın 'rölyef işleme' olduğunun altını çizen Aslan, "Yani üzerinde bizim geleneksel el sanatlarımızdaki bakır ya da ahşap oyma gibi teknikteki çalışmaları ben kösele derinin üzerine uyguluyorum. Tamamen elde çalışılıyor. Derinin hem önden hem de arkasından çalışıyorum. Ana teması hazırlandıktan sonra deriye aktarımı yapılıyor. Üzerinde de kesim ve çizimler yapılıyor. Bu aşama yaklaşık dört kez elden geçiyor. Bu çalışmanın üzerinde deriye vurulmuş milyonlarca darbe var. Bu çalışmamız 2 metreye 1.20 metre ebadındadır. Çalışırken fiziki şartlar zorluyor. Sürekli çalışamıyorsunuz. Çünkü derinin bir tepkimesi var. Doğal olarak çalışıp bekleme süreleri oluyor" diye konuştu.
"Rölyefte Ömer Halisdemir'in paşayı vurması da var"
Yaptığı çalışmanın üzerindeki resimleri anlatan Aslan, "Çalışmanın sol tarafında İstanbul Boğazı ile başlayan bir süreç var. Bu süreç içerisinde halkın gösterdiği tepki var. Askerlerin sabaha karşı teslim olmasını gösteren bir bölüm var. Uçakların saldırıları, bombardımanları var. Halkın tepkisi giderek büyüyor ama burada gecenin gizli kahramanları var. Uçakların havalanmasını engellemek için tarlasını yakan vatandaş var. En çok şehidin verildiği Özel Harekatın kartal simgesini kullandım. Sonra camilerde salaların okunması anlatılıyor. O gecede Ömer Halisdemir'in paşayı vurması var. Burada uçağa levye fırlatan vatandaş var. Meclisin bombalanması var. İnsanların sadece ellerinde bayraklarıyla tankların önüne geçmesi, önlerine yatması ve onları engellemesi var. Helikopterlerle sivil vatandaşların üzerine yapılan yaylım ateşleri var. Cumhurbaşkanımızın kendi fotoğrafından elini alarak Rabia işaretini kullandım. Ben bu çalışmayı yaparken 15 Temmuz gecesinin şehit sayısı resmi envanterlerde 246 idi. Çalışma sırasında maalesef tedavi gören bir vatandaşımızın daha şehit olduğu haberi geldi ve çalışma üzerinde bunu düzeltme yapmak zorunda kaldım. At üzerindeki Türk süvarisi elindeki flamada bu sayıyı vurguladım. Artık onlar şanlı tarihimizin altın sayfalarında yerlerini aldılar ve ebediyete, sonsuzluğa doğru yola çıktılar. Hep hatırlanacaklar. Sonuca geldiğimizde de Türklerde Tuğrul olarak simgeleşmiş olan ve her defasında 'küllerinden yeniden doğan' ölümsüzlüğün ve yeniden dirilişin simgesi mitolojik kuş Zümrüdüanka'yı ay-yıldızımızla bütünleyerek çizdim. Zaten bu çalışmamın ismini de Tuğrul olarak koydum. Tuğrul, burada 'Biz Türkler her defasında küllerimizden yeniden doğarızı' ifade ediyor" şeklinde konuştu. - SAMSUN