15 Temmuz Ruhunu Kitabıyla Kuşaklara Aktarmak İstiyor
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Haluk Selvi, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe teşebbüsü ve sonrasında yaşananları gelecek nesillere aktarabilmek için "15 Temmuz'da Sakarya" adlı kitabı yazdı.
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Haluk Selvi, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe teşebbüsü ve sonrasında yaşananları gelecek nesillere aktarabilmek için "15 Temmuz'da Sakarya" adlı kitabı yazdı.
Kitabı yazarken basından, o gün ve sonrası yaptığı gözlemlerden ve şehirdeki MOBESE kameralarından faydalanan Selvi, darbe girişiminde kanlı terör örgütünün silahından çıkan mermilerle gazi olan vatandaşlarla birebir mülakatlar yaptı. Selvi, yaklaşık 6 aylık süren çalışmayla oluşturduğu kitabının, tarihe bir belge olarak kayıtlara geçmesini hedefliyor.
Prof. Dr. Selvi, kitabı hakkında AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 Temmuz'da ülkenin çok kritik bir dönemden geçtiğini, yaşanan olayların dünya tarihinde nadir görülen siyasi hadiseler olduğunu söyledi.
Yaklaşık 30 yılda ülkede farklı kurumlara yerleşen FETÖ'nün, yönetimi ele geçirmek için başlattığı askeri ve silahlı darbe girişiminin birçok insanın şehit olmasına ve yaralanmasına sebep olduğunu anımsatan Selvi, İstanbul ve Ankara'nın yanı sıra Sakarya'nın da çok kritik günler geçirdiğini dile getirdi.
Sakarya'nın, vatandaşlara ateş eden darbecilerin eylemlerine şahit olduğunu belirten Selvi, "Bu sürecin sıcağı sıcağına ele alınması, yazılması, tarihi bir belge olarak gelecek kuşaklara aktarılması önem arz ediyor. Kitabı yazarken bu düşünceyle yola çıktık. Çalışmayı yaptığımızda açık ve net bir şekilde gördük ki bu hiç kontrollü bir darbe değildi. Birebir insan hayatına kasteden bir kanlı eylemdi." diye konuştu.
Sakaryalılar'ın çok büyük bir cesaretle valiliği işgalden kurtardığını, tüm şehrin tek yumruk olarak bu teşebbüsü neticesiz bıraktığını anlatan Selvi, Sakaryalılar'ın tarihin en eski zamanlarından beri gelen milli duygularıyla 22 gün boyunca meydanlarda o ruhu kaybetmeden sabahlara kadar nöbet tuttuğunu dile getirdi.
Geçmişte yaşanan darbelerin 15 Temmuz'dan farkını, şehirdeki etkilerini kitapta aktardığına dikkat çeken Selvi, hiçbir darbenin 15 Temmuz'daki kadar kanlı, insan hayatını, haysiyetini ve gururunu alçaltan bir durum göstermediğini vurguladı.
"AA kaynakları ve MOBESE kayıtlarını inceledik"
Darbe girişimine milli iradenin "dur" dediğini kaydeden Selvi, şöyle devam etti:
"Kitabımızda, Anadolu Ajansının da kaynaklarından istifade ederek ve şehirdeki MOBESE kayıtlarını tek tek inceleyerek tarihi inşa ettik. Görsel kaynaklar elimizdeydi ve bunlardan bir tarih inşa ettik. WhatsApp kayıtları da çok önemliydi. Buradaki albayın emirlerine de WhatsApp kayıtlarından ulaştık. Yaralılar ve gazilerle birebir mülakat ettik. O geceyi birebir yaşayan, başta Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş olmak üzere mülakat yaptık. Ortaya çıkan tablo şuydu ki bu şehir gerçekten bir tehlikeyle karşı karşıyaydı ama bu tehlike organize bir şekilde hep beraber atlatıldı. Bu kitabın dağıtımını yaklaşık 2 bin merkeze yaptık. Bu çalışmanın tüm Türkiye için yapılması gerekiyor. Bu işin ciddiyetinin unutulmaması için bu yaşananların tüm Türkiye'de kitaplaştırılması gerekiyor."
"Darbe girişiminin önlenmesi Ortadoğu'ya cesaret verdi"
Prof. Dr. Selvi, sıcağı sıcağına tüm bilgileri toparladıklarını ve ortaya "15 Temmuz'da Sakarya" kitabının çıktığını ve bu kitabın, tarihin en eski zamanlarından beri bir şehir etrafında oluşan Türk-İslam milli kültür ve beraberliğini, ülkedeki darbeler tarihini ve bir şehirdeki darbelerin tesirini ele aldığını söyledi.
Kitabın, 15 Temmuz sonrası bir şehrin hangi ruhla ayakta durduğunu anlattığını ve bu ruhun ibret alınması, kaybedilmemesi gereken bir ruh olduğunu kaydeden Selvi, sözlerini şöyle tamamladı:
"15 Temmuz bize diyor ki artık bu memlekette demokratik haklarla seçilen bir hükümete, bir lidere karşı darbe girişimi yapılamaz. Halk demokratik iradesiyle seçtiği lideri sonuna kadar koruyacak, arkasında duracak. Bu çalışma aynı zamanda İslam dünyası için bir örnek. İslam dünyası da bu darbedeki halkın iradesiyle darbeyi önleyebilme gücünü gördü. Darbe girişiminin önlenmesi Orta Doğu'ya cesaret verdi. Bundan sonra Orta Doğu'da oluşabilecek darbeler hemen kabullenebilecek bir psikolojiyle değil, halkın sokaklara dökülmesi, milli iradesini koruma yönündeki düşüncesini gösterebileceğini, 15 Temmuz'da yaşananlar bize gösterdi. Bu yüzden 15 Temmuz'un yazılması, anlatılması ve genç nesillere aktarılması gerekiyor."