15 Temmuz Milli İrade Zaferi" Paneli

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, "Son yüzyılın belki en kanlı, en büyük ihaneti temsil eden 15 Temmuz'a 'kontrollü darbe' demek benim nazarımda ya bu darbenin içerisindesiniz demektir ya da destekliyorsunuz demektir." dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık'ın moderatörlüğünde parti genel merkezinde, "15 Temmuz Milli İrade Zaferinin Analizi Kitabı" tanıtımının öncesinde bir panel düzenlendi.

Panele, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal ve gazeteci Oğuz Haksever konuşmacı olarak katıldı.

12 Eylül'de babasını darbe nedeniyle hapse göndermiş bir çocuk olarak aslında 15 Temmuz'un kendisi için çok farklı bir imtihan sayılmadığını belirten Bakan Albayrak, 3 evlat sahibi bir baba olarak bunun nasıl bir duygu olduğunu yaşadığını ifade etti.

15 Temmuz gecesi Marmaris'te olmayı planlamadığını ancak büyük oğlunun isteği üzerine oraya gittiğini anlatan Albayrak, "O gece bu ülkenin son on 10 yıllarda çıkardığı liderinin yanında olmak Allah'a hamd ettiğim en önemli noktalardan bir tanesidir." dedi.

"Ya bu darbenin içerisindesiniz ya da destekliyorsunuz demektir"

Albayrak, konuşmasına şöyle devam etti:

"15 Temmuz'daki son yüzyılın belki en kanlı,Osmanlı tarihini de işin içine kattığımızda, yakın tarihimizde uzak tarihimizdeki en büyük ihaneti temsil eden 15 Temmuz'a 'kontrollü darbe' demek benim nazarımda ya bu darbenin içerisindesiniz demektir ya da destekliyorsunuz demektir. O gece çünkü tarih farklı cereyan etseydi 'ne iyi insandılar, işte öldük, cenaze namazı kıldık, gözyaşı döktük' veya başka şekilde yazılır ihanet içerisinde farklı noktalara taşınabilir bir fotoğraf karşımızda olacaktı. O gece 80 milyon Türk milleti, belki de bu coğrafyanın ve dünyanın 21. yüzyılın kaderinde çok büyük bir dönüşümün başlangıcı olacak bir süreçle dimdik ayakta durarak tarihin akışını değiştirdi. Bu millet şunu söyledi. 'Biz öyle kolay kolay, ucuza, bu milleti, bu ülkeyi, bu lideri, teslim etmeyiz kimseye."

Son bir yılda PKK ve FETÖ'nün deşifre edildiğine işaret eden Albayrak, bu günün dünden, yarının da bugünden iyi olacağını kaydetti.

Bakan Albayrak, "PKK'sından FETÖ'süne, Ortadoğu'yla ilgili planlara kadar, İslam coğrafyasıyla ilgili yeni dizayn edilmeye çalışılan haritalara kadar, şu veya bu şekilde son 15 yılda 40 yıldır hazırlanan bütün bu oyunlar, 15 Temmuz'da deşifre olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak başta 80 milyon ve ötesinde tüm bu coğrafyanın en büyük kazanımı, bu oyunu ve arkasındaki iradeyi ve yapıyı deşifre edip görmesi olmuştur." diye konuştu.

Albayrak, 15 Temmuz şehitlerine Allah'tan rahmet, gazilere şifa dileğinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum da 2. Kurtuluş Savaşı olarak nitelendirdiği 15 Temmuz'un gerici faşist bir kalkışma olduğunu belirtti.

Türkiye'nin 100 yıldır kuruluş sürecini yaşadığını kaydeden Uçum, 15 Temmuz'un mili demokratik halk devrimi olduğunu ve bu devrimin siyasal sistemde yeniden yapılanma sürecinin devam ettiğini kaydetti.

"Sandığın dışında adres gösterilen her yer yanlıştır"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal da 15 Temmuz şehitlerinden AK Parti'nin reklamcısı Erol Olçok ile 10 Temmuz 2016'daki görüşmesini aktararak, "10 Temmuz'da bana 'Şehit olacağım' dediğinde 'Seni askere de almazlar. Nasıl şehit olacaksın?' dedim. O gece evladını, canını alıp sokağa çıktı." dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki için Ankara'dan İstanbul'a yaptığı yürüyüşü de eleştiren Ünal, "Birileri sokağı, isyanı adres gösteriyorsa bu siyaset değildir. Sandığın dışında adres gösterilen her yer yanlıştır." ifadesini kullandı.

Gazeteci Oğuz Haksever de medyanın 15 Temmuz'da toplumdaki darbe karşıtı bilinci beslediğini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Bir anlamda tarih canlı yayınlarla yazıldı. 15 Temmuz sivil bir direniştir, darbeye karşı en büyük gövdeyi oluşturanların sıfır silah, sıfır tolerans direnişidir. O gece otosansür var mıydı? Evet. Cumhurbaşkanı'nın Marmaris'te olduğu biliniyordu. Marmaris'teki çatışmalar haber alındığında bunlar halkın morali bozulmasın diye verilmedi. TRT'deki bildiriyi sesinden vermedik. Biz bildiriyi sadece alt yazıyla verdik."