15 Temmuz Gazisi Üzeyir Civan: 'Ben kolumu kaybetmiştim ama cennet vatanımı kaybetmemişim'
15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Tuzla Orhanlı gişelerinde darbeci askerlerin açtığı ateş sonucunda sol kolunu kaybeden Gazi Üzeyir Civan, 'Ben kolumu kaybetmiştim ama cennet vatanımı kaybetmemişim. Keşke bir kolum değil bin canım, bin evladım olsa da bu cennet vatanı uğruna feda olsa' diye konuştu.
15 Temmuz Gazisi Üzeyir Civan: "Ben kolumu kaybetmiştim ama cennet vatanımı kaybetmemişim"
İSTANBUL - 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Tuzla Orhanlı gişelerinde darbeci askerlerin açtığı ateş sonucunda sol kolunu kaybeden Gazi Üzeyir Civan, "Ben kolumu kaybetmiştim ama cennet vatanımı kaybetmemişim. Keşke bir kolum değil bin canım, bin evladım olsa da bu cennet vatanı uğruna feda olsa" diye konuştu.
15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Tuzla Orhanlı gişelerinde darbeci askerlere karşı mücadele eden Üzeyir Civan, darbecilerin açtığı ateş sonucunda sol kolunu kaybetti. Gazi Civan, hain darbe girişiminin 7. yıl dönümüne günler kala darbe gecesi yaşadıklarını anlattı. Civan, 15 Temmuz gecesi yaralanma anında çekilen görüntüleri ve şehitler albümünü gözleri dolarak izledi. Gazi Civan, "Ameliyattan uyandığım esnada başucumda yeğenimi gördüm ve ne oldu, bitti mi? diye sordum. 'bitti dayı' deyince ben de derin bir nefes çekerek, Elhamdülillah dedim. Ben kolumu kaybetmiştim ama cennet vatanımı kaybetmemişim. Keşke bir kolum değil bin canım, bin evladım olsa da bu cennet vatanı uğruna feda olsa" dedi.
"Kardeş kanı akmasın istedim"
Darbe gecesi yola çıkışını anlatan Üzeyir Civan, "Darbe gecesinde darbe haberini aldıktan sonra hemen ailelerimizle istişare yaparak Sabiha Gökçen Havalimanına gitme kararı verdik. Önemli bir noktaydı, kaybedilmemesi gereken bir noktaydı. Orhanlı Gişeleri mevkiine geldiğimiz esnada önceden haber alan polis kardeşlerimiz yolları kapatmışlardı. Bizler mecburen araçlarımızdan inerek Orhanlı Gişelerindeki çatışma ortamına denk geldik. Oraya gittiğimiz zaman, Mehmetçiklerimizin hiçbir şeyden haberi yoktur, darbeci hainler kendi emellerine alet etmesinler düşünesiyle hareket ettim. O kalabalığa yüksekçe bir yere çıkarak 'asker ve polis kardeştir' gibi slogan attırdım. Darbeden haberdar olmayacak nitelikteki Mehmetçiklerimiz olaylardan haberdar olsun, vatanına hainlik etmesinler istedim. Neticede gelen sesler silah sesleriydi. Orada arkadaşlarla konuşurken, 'bunlar bizim askerimiz, bunlar bizim polisimiz. Kardeş kanı akmaması için bir şeyler yapmalıyız' dedik" dedi.
"Üzerlerine koşarak gittim"
Darbecilerin üzerine koştuğunu ifade eden Civan, "Silah sesleri kesildikten sonra, asker ve polisin arasına girmek için yolun ortasına çıktım. Gençler sağa tarafımdayken, yolun ortasına geldiğim esnada darbecilerin mevzi değiştirdiğini gördüm. İki elimi havaya kaldırıp, üzerlerine doğru koştum. 'durun yapmayın silahlarınızı bırakın, hepimiz kardeşiz' dedim. Üzerlerine doğru koşarak gittim, onlara yaklaştığım esnada kulaklarımda bir çınlama sesi ve kolumu elektrik çarptığını fark ediyordum. Yere uzandığımda parmağımın üzerinde kan pıhtısı gördüm. Bir şeyim yok diye düşünürken kolumun sarktığını ve adeta et parçasının kolumu tuttuğunu gördüm" şeklinde konuştu.
"Ben kolumu kaybetmiştim ama cennet vatanımı kaybetmemişim"
Gazi Civan, "Ameliyattan uyandığım esnada başucumda yeğenimi gördüm ve ne oldu, bitti mi? diye sordum. 'bitti dayı' deyince ben de derin bir nefes çekerek, Elhamdülillah dedim. Ben kolumu kaybetmiştim ama cennet vatanımı kaybetmemişim. Keşke bir kolum değil bin canım, bin evladım olsa da bu cennet vatanı uğruna feda olsa" dedi.