15 Temmuz'da Taksim'e Çıkan Askerlerin Yargılandığı Dava
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminde, Taksim Meydanı'nın işgali sırasında 39 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olaylara ilişkin 11'i tutuklu, 4'ü firari 99 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması sona erdi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminde, Taksim Meydanı'nın işgali sırasında 39 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olaylara ilişkin 11'i tutuklu, 4'ü firari 99 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması sona erdi.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki binada görülen duruşmada, tutuklu sanıkların ifadelerinin alınması işlemi sürdü.
Savunmasını tamamlayan tutuklu sanık eski yüzbaşı Günay Kaya, darbe toplantısından haberdar olmadığını ve böyle bir toplantıya da katılmadığını öne sürdü.
Kaya, FETÖ'yle iltisakının bulunmadığını iddia ederek, "Öğrencilik hayatımda örgütün yurtlarında kalmadım, abilerinden ders almadım. Himmet adı altında kimseye para vermedim. Bank Asya'da hesabım yoktur. Örgütün haberleşme programı olan ByLock'u da kullanmadım. ABD'ye hiç gitmedim, eşimi katalogdan seçmedim. Oğlumun adını 'Fetullah' denen terörist koymadı." diye konuştu.
Taksim Meydanı'na giden ilk ekipte olmadığını söyleyen Kaya, silahını kullanmadığını savundu.
Kaya, darbe girişiminden haberdar olmadığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Taksim Meydanı'na terör saldırısı gerekçesiyle gönderildim. Kandırılan bir askerim. Taksim'de silah kullandığıma dair iddianamede tek bir delil yoktur. Öldürme kastıyla hareket etmedim. Askerlere silahlarını kullanmamaları yönünde talimatlar verdim. İradem dışı kandırılmış durumdayım. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum. Gerekirse elektronik kelepçe takılarak tahliyemi talep ediyorum."
Söz alan tutuklu sanık eski üsteğmen Emrah Altunkalem, hakkındaki suçlamaları reddederek, darbe girişimi içerisinde bulunmadığını savundu.
Altunkalem, kendisine kanunsuz emir verenin 6. Motorlu Piyade Alay Komutanı Nebi Gazneli olduğunu iddia ederek, "Alay komutanımız, her ne kadar terör saldırısı diye bizi Taksim'e gönderse de biz yolda sivil halktan başka bir şey göremedik. Albay Nebi Gazneli, ısrarla bizim Taksim'e gitmemizi emrediyordu. Halk yolları kesmişti. Kışlada aldığım emirle, yolda karşılaştığım durum farklıydı. Burada silah kullanmam ikinci bir Gezi Parkı olayını doğurabilirdi. Böyle bir ortam oluşmaması için havaya ateş etmek suretiyle önümüzü açmaya çalıştım. Durumu alay komutanımıza bildirdim. Kendisi bana 'Acımayın… Ateş edin, öldürün' diye emir verdi. Bu emrin kanunsuz olduğunu fark ettim ve askerleri korumak için geri döndüm." ifadelerini kullandı.
Tutuklu sanık eski üsteğmen Nurullah Yıldırım da, suçlamaları kabul etmeyerek tahliye talebinde bulundu.
Duruşma, sanık savunmalarının tamamlanması için yarına erteledi.