14 Mart Tıp Bayramı Ödül Töreni
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, hekim olmaktan onur duyduğunu belirterek, "Bana beni bu milletin bir ferdi olarak dünyaya gelmemi nasip ettiği için Rabbime şükrediyorum.8-10'lu yaşlarda hekim olmayı arzu ettiğimde, bunu bana nasip etti ve bu"...
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, hekim olmaktan onur duyduğunu belirterek, "Bana beni bu milletin bir ferdi olarak dünyaya gelmemi nasip ettiği için Rabbime şükrediyorum. 8-10'lu yaşlarda hekim olmayı arzu ettiğimde, bunu bana nasip etti ve bu ülke insanına da hekimlik yapabilme onurunu yaşadığım için ne kadar şükretsem azdır. Bu yaşamda bana bu ödülleri veren öncelikle beni yaratana sizlerin huzurunda teşekkür ediyorum ve şükrediyorum" dedi.
Müezzinoğlu, Leyla Gencer Sahnesi'nde Tıp Bayramı dolayısıyla düzenlenen ödül töreninde, 81 ilden gelen hekimlerle olmaktan mutluluk duyduğunu belirterek, tüm sağlık çalışanlarının bayramını kutladı.
Hekimliğin diğer meslek dallarından ayrıldığı kimi özelliklere sahip olduğunu ifade eden Müezzinoğlu, hekimlerin bilimsel ve teknolojik gelişmeleri izlemek ve kendisini bu bilgiler doğrultusunda yenilemek zorunda olduğunu söyledi.
Müezzinoğlu, hekimin bunları yaparken bir taraftan özveri, fedakarlık, merhamet ve hoşgörü meziyetlerini de cömertçe sunduğuna değinerek, bunların hekimliği diğer mesleklerden ayıran en önemli iki özellik olduğunu vurguladı. Bir hekimden, herkesin bu özellikleri barındırmasını arzu ettiğini dile getiren Müezzinoğlu, böylesi bir mesleğin mensubu olduğu için gurur duyduğunu belirtti.
Hekim olduğu için duyduğu memnuniyeti dile getiren Müezzinoğlu, "Bana beni bu milletin bir ferdi olarak dünyaya gelmemi nasip ettiği için Rabbime şükrediyorum. 8-10'lu yaşlarda ve hekim olmayı arzu ettiğimde bunu bana nasip etti ve bu ülke insanına da hekimlik yapabilme onurunu yaşadığım için ne kadar şükretsem azdır. Dolayısıyla, bu yaşamda bana bu ödülleri veren öncelikle beni yaratana sizlerin huzurunda teşekkür ediyorum ve şükrediyorum" diye konuştu.
Müezzinoğlu, tüm sağlık çalışanlarıyla hem meslek saygınlığının korunması hem de 75 milyon kişiyle olan hukukun güçlenmesi adına çok daha başarılı bir yolculuğun yapılabileceğini düşündüğünü belirterek, şöyle devam etti:
"Bu anlamda en büyük sorumluluk, Bakanlık, Hükümet ve yönetici olarak bizlere düşüyor. Bu başarıda en büyük pay, sizler sahiplendiğiniz oranda gelecektir. Sizlerle onur duyduğumu, sizlerle bir arada olmaktan mutluluk duyduğumu, sizleri en yakınım, bir evladım gibi veya bir arkadaşım kardeşim gibi sevdiğimi burada dolu dolu söylemekten mutluluk duyduğumu ifade ediyor ve diyorum ki 'sizleri seviyorum.'
Bundan sonraki süreçte hem bir meslektaşınız olarak hem de bu mesleği insanımız daha saygın, daha onurlu daha bilimsel yapabilmek için sorumluluk üstlenmiş bir kardeşiniz olarak önümüzdeki süreçte bu yolculuğu inanıyorum ki sizlerle çok daha güçlü, saygın bir şekilde yapacağız."
Müezzinoğlu, hekimlerin mesai saati mefhumu bulunmadığını, eşlerinden çocuklarından ayırdıkları zamanı hastalarına verdiklerini ifade ederek, fedakarca görevlerini yerine getirmeye çalışan sağlık çalışanlarıyla daha da güçlenerek, çok iyi ve başarılı işler ortaya koyacaklarına inandığını söyledi.
Sağlık çalışanlarının gerektiğinde canlarını bile feda etmekten çekinmediğini, bunun örneğinin tarihte yazılı olduğunu vurgulayan Müezzinoğlu, şunları söyledi:
"18 Mart 1914'lerde milli mücadele verilirken Çapa Tıp Fakültesi'nin bütün öğrencileri Çanakkale'ye bağımsızlık mücadelesine, istiklal mücadelesine gidiyor ve oradan bir daha dönmüyor. Oradan dönmemek, işte bu millete bugün o onur duyduğumuz ay yıldızlı bayrağımızın altında yarınlara büyük hayaller kurabileceğimiz bir süreci bize bahşediyor.
Dolayısıyla o şehitlerimiz, bizim her zaman saygıyla rahmetle anmamız gereken meslektaşlarımıza Rabbim gani gani rahmet eylesin ve gelecek nesillerimize de güzel örnekler olmayı ve bu güzel örnekleri aktarabilmeyi de nasip etsin."
Müezzinoğlu, hasta ve hasta yakınlarının şiddetine uğrayan sağlık çalışanlarına da değinerek, "Ersin Arslan kardeşimi, bu anlamda sevgili eşi değerli meslektaşımız Sibel Arslan kardeşimin şahsında ona da siz meslektaşlarım adına rahmet diliyorum" dedi.
-"Sağlık bir haktır, ama hakkı aramanın yolu şiddet değildir"-
TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Necdet Ünüvar da sağlık çalışanlarının tıp bayramını gönülden kutladığını belirterek, hekimliğin zor ve özveriyle yapılması gereken bir meslek olduğunu söyledi.
Sağlık çalışanlarının kimi zaman hastalarıyla ağlayıp güldüğünü ifade eden Ünüvar, ödüle layık sağlık çalışanlarının sadece bu salondakilerden ibaret olmadığını, her sağlık çalışanının ödül almaya layık işler yaptığını bildirdi.
Ünüvar, "Buradaki arkadaşlarımı temsilen söylüyorum ki burada arkadaşlarım ödül alacaklar ama esasında onlar ödülü tedavi ettiği bir hastasının ya da hasta yakınının dudağından dökülen 'Allah razı olsun' ifadesinden almaktadırlar. Onlar için bu ödülün üzerine zaten başka bir ödül yoktur" diye konuştu.
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarına ilişkin değerlendirmede de bulunan Ünüvar, bunun kendisini derinden yaraladığını söyledi. Şiddet olaylarında sayının bir önemi olmadığını belirten Ünüvar, şunları kaydetti:
"Bir sağlık çalışanının şiddete maruz kalması, sağlık camiasına gönül verenleri derinden üzmektedir. Sağlık bir haktır ama hakkı aramanın yolu, asla şiddet değildir ve olamaz. Şiddetle gerek Bakanlığımız gerek Parlamentomuz mücadele etme kararı almıştır. Bununla ilgili önemli çalışmalar yapmaktadır.
Burada medyaya da önemli görevler düşüyor. Medyanın bu konuda sağlık çalışanlarının maruz kaldığı şiddetle ilgili daha duyarlı davranması gerekmektedir.".
-Görevi başında öldürülen Dr. Arslan'a ödül-
Türkiye'de "Yılın doktorları" seçilenlere ödüllerini Bakan Müezzinoğlu, Sağlık Bakan Yardımcısı Agah Kafkas ile komisyon başkanı Ünüvar verdi.
Afyon'dan yılın doktoru ödülüne layık görülen engelli Sabahattin Uz'un koluna giren Bakan Müezzinoğlu, Edirne'den ödüle layık görülen Dr. Ufuk Aydın'ın kendisine hediye ettiği beyaz önlüğü giydi. Kendisinin ozanlar diyarı Kırşehir Kamanlı olduğunu belirten Dr. Aydın, yazdığı şiiri okudu ve üstündeki beyaz önlüğü çıkararak, Müezzinoğlu'na takdim etti.
Gaziantep'te 2012 yılında görevi başında öldürülen Dr. Ersin Arslan da
"Yılın doktoru" ödülüne layık görüldü. Arslan'ın ödülü, eşi Dr. Sibel Arslan'a sunuldu. Ödül takdim edilmeden önce, Dr. Arslan için hazırlanan kısa bir film gösterildi. Filmde, Arslan'ın mesai arkadaşları, aile bireyleri ile eşinin duygu ve düşüncelerine yer verildi.
Osmaniye'den yılın doktoru seçilen Ramazan Çetin, ödülünü aldığı Bakan Müezzinoğlu'na fıstıklı şeker, şalgam, fıstık ile kök boyadan yapılmış özel bir kilim hediye takdim etti. Müezzinoğlu da Çetin'e teşekkür ederek, kilimi bu seneye mahsus kabul edeceğini ancak bunun son olmasını arzu ettiğini söyledi. Müezzinoğlu, bunun bir geleneğe dönüşmemesi gerektiğini vurguladı.
Diğer doktorlara da "Altın steteskop" sunulan törende daha sonra, "Yılın Sağlık Çalışanları" ve "Sevgi En İyi İlaçtır" konulu kısa film, öykü ve fotoğraf yarışmalarında dereceye girenlere de ödülleri takdim edildi.
Tören, Sağlık Bakanlığı personelinden oluşan Türk sanat müziği korosunun konseriyle sona erdi.
Muhabir: Yeşim Sert Karaaslan
Yayıncı: Murat Taydaş - ANKARA