13 Kişinin Şehit Olduğu Patlamada Yürek Burkan İfadeler
DİYARBAKIR'da, 4 Kasım 2016 günü, PKK terör örgütü tarafından Emniyet Müdürlüğü binasına düzenlenen ve 2'si polis 13 kişinin şehit olduğu, 100'den fazla kişinin de yaralandığı bombalı saldırı ile ilgili soruşturma dosyasında yürek burkan ayrıntılar ve ifadeler yer aldı.
DİYARBAKIR'da, 4 Kasım 2016 günü, PKK terör örgütü tarafından Emniyet Müdürlüğü binasına düzenlenen ve 2'si polis 13 kişinin şehit olduğu, 100'den fazla kişinin de yaralandığı bombalı saldırı ile ilgili soruşturma dosyasında yürek burkan ayrıntılar ve ifadeler yer aldı. Dosyaya göre, patlamada Suriye'deki iç savaştan kaçan bir kişi ile 4 aylık bir bebek de hayatını kaybederken, yaralanan mağdurların çoğunun olaydan sonra psikolojisi bozuldu.
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü ek binasına PKK'lı terörist Emrah Dayan tarafından bombalı araçla düzenlenen saldırı ile ilgili yürütülen soruşturma sonucunda, tutuklu sanıklar İ.T., S.B., M.E., S.S., T.E. ve Y.B. hakkında 14'er kez ağırlaştırılmış ömür boyu ve 10 bin 760'şar yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. Olayın ayrıntılı olarak anlatıldığı iddianamede ve dava dosyasındaki ifadeler yürekleri burktu. Dosyadaki bilgilere göre, patlamada hayatını kaybedenlerden Muhammed Can Eringin'in 4 aylık olduğu ortaya çıkarken, Suriye'den kaçıp Diyarbakır'a gelen Abdurrahman Hasan'ın (39) da olayda yaşamını yitirdiği öğrenildi. Dava dosyasında 35'i polis olmak üzere 538 kişi 'Suçtan zarar gören' sıfatı ile yer alırken, bunlardan 446'sının ifadesi alındı. İfade tutanaklarında olayda hayatını kaybeden ve yaralanan kişilerin hikayeleri yer aldı.
MAĞDURLARIN PSİKOLOJİSİ BOZULDU
Dosyadaki belgelere göre patlama, bölgede yaşayan vatandaşların çoğunun psikolojisinin bozulmasına ve bazı hastalıklara yakalanmalarına neden oldu. Yaralı vatandaşlar, olay sonrası alınan ifadelerinde, psikolojilerinin bozulduğunu ve patlamanın üzerinden uzun zaman geçmesine rağmen yüksek ses ve tek kalmaktan korktuklarını söyledi. Bir mağdur patlama etkisi ile zaman zaman kendinden geçtiğini söylerken, mağdurların çoğu uzun süreli baş ağrısı, uyuyamama, karanlıkta kalamama, uykuda sıçrama, çocuklarda yükses sese duyarlılık ve astım rahatsızlığı geçirdiklerini söyledi. Bazı mağdurlar, şiddetli basınç nedeniyle kulak zarlarının patladığını söylerken, bazı kişiler de, uzun süreli görme problemleri yaşadı. Patlama sırasında yaralanan Mesut Akgün kulak zarındaki hasar nedeniyle işitme cihazı kullanmaya başlarken, yüksek sesten etkilenmeye ve sık sık hastalanmaya başladığını söyledi. Patlamadan sonra gözlerinin halen tam göremediğini söyleyen Mustafa Kaya ise kapalı kasa kamyonetlere karşı fobisi oluştuğunu kaydetti.
Patlamadan sonra görme duyusunu kaybettiği için eğitimi yarım kalan Dicle Üniversitesi 4'üncü sınıf öğrencisi Dilber Yüksekol, günlük yaşamda yardım almadan hiçbir iş yapamadığını söyledi. Yaralanan Mehmet Nur Eliş ise olaydan sonra 3 ay evden çıkamadığını belirterek, bu nedenle işten atıldığını kaydetti. Serdar Karadaş da patlama nedeniyle psikolojik rahatsızlık geçirdiğini belirterek, "Sürekli kabuslarla uyanıyor ve her an patlama olacak hissi ile yaşıyorum" dedi.
ÖZEL HAREKATÇI OLMA HAYALİ YIKILDI
Patlamadan sonra bölgeden uzaklaşırken ayağı zarar gören Cihad Yazgülü'nün özel harekat polisi olma hayalleri yıkıldı. İşe gitmek için servis beklediği sırada patlama olduğunu söyleyen Yazgülü, "Evlerin camları kırılıyor ve insanlar kaçışıyordu. O anda sağ ayak bileğimi burktum ve düştüm. Olaydan 3 ay sonra polis özel harekat ve astsubaylık mülakatlarına girdim. Ayağım yüzünden spor testlerinden kaldım" dedi.
ANNESİ GÖZLERİNİ, KENDİSİ KARNINDAKİ ÇOCUĞUNU KAYBETTİ
Olay sırasında annesinin evinde yaralanan ve hamile olan Şehriban Özçelik, çocuğunu kaybetti. Patlamadan sonra düşük yapan Özçelik, "Uyuduğumuz anda büyük bir patlama oldu. Evin duvarları üzerimize yıkıldı. Patlamanın şiddetiyle başımdan yaralandım. Annem ve kardeşim mutfakta kanlar içinde yatıyordu.Hamile olduğum için düşük riskim vardı. Patlamadan sonra düşük yaptım ve çocuğumu kaybettim. Annem gözlerini kaybetti" dedi.
'DOĞAN ÇOCUĞUM SESE KARŞI DUYARLILIK GÖSTERİYOR'
Patlama sırasında hamile olan ve evinde yaralanan Ayşete Karadaş ise ifadesinde, "Patlama ile şoka girdim. Elimden, alnımdan ve çenemden yaralandım. Hamile olduğum için hastaneye gittik. Patlamadan sonra geceleri uyku problemi yaşadım. Gece ışıkları kapatarak uyuyamıyorduk. Her an patlama olacak hissi yaşamaya başladık. Doğan çocuğum sese karşı duyarlılık gösteriyor. Yüksek ses duyduğunda irkilerek uyanıyor" dedi.
ANNESİ ÖLEN ÇOCUK, SÜREKLİ ANNESİNİN ELİNDEN TUTAN ÇOCUKLARA BAKIYOR
Terör saldırısında evde bulunan eşi Zeynep Sevinçer'i kaybeden Çınar Sevinçer ise "Evim patlama olan yerin karşısındaydı. Annem, oğlum ve kızım yaralıydı. Oğlumun alnından kan akıyordu. Kızımın ayakları kanıyordu. Kardeşim Gurbet kanlar içindeydi. Hastaneye gittiğimde doktorlar eşimin yaşamasının mucize olacağını söyledi. Zaten aynı gün şehit oldu. Patlama sırasında eşim mutfakta çocuklara kahvaltı hazırlıyormuş. Kızıma annesinin şehit olduğunu anlattım. Kızım bu durumdan çok etkilendi. Sürekli annesinin elinden tutan çocuklara bakıyor. Bu kansız PKK terör örgütü aile bütünlüğümü bozdu, hayatımı elimden aldı. Dünyada ve ahrette şikayetçiyim" dedi.
HDP İLÇE BAŞKANI ŞİKAYETÇİ OLMADI
Patlama olduğu sırada Ak Parti Dicle İlçe Başkanı Deryan Aktert'in öldürülmesi olayı ile ilgili 27 gündür gözaltında bulunan HDP Hazro İlçe Başkanı Fesih Balbey ise olayla ilgili kimseden şikayetçi olmadığını belirterek, "Gözaltında olduğumuz sırada büyük bir patlama oldu. Patlama etkisi ile salonun tavanı havaya kalktı ve üzerimize doğru düştü. Düşen parçalardan yaralandım. Patlama beni psikolojik olarak çok etkiledi. Gece sürekli uykudan uyanıyorum. Yaşadığım için şükrediyorum. Kimseden şikayetçi değilim" dedi.
DBP İLÇE BAŞKANI: TERÖR ÖRGÜTÜ MENSUBU ŞAHISLARDAN ŞİKAYETÇİYİM
Olay sırasında gözaltında bulunan DBP Silvan İlçe Eş Başkanı Hacı Yazıcı ise, patlama sesi duymadığını belirterek, "Cam kırığı ve silah seslerine uyandım. Uyandığımda spor salonunun çatısı yoktu ve içeriye doğru yıkılmıştı. Sağ gözümün üzerine ve kafama cam parçaları girdi. PKK/KCK terör örgütü mensubu şahıslardan şikayetçiyim" dedi.
'ÖLDÜĞÜMÜ SANDIM'
Patlamada yaralanan lise öğrencisi Leyla Ağaç da, okula gitmek için durağa yürüdüklerini belirterek, "Bir ticari araç, beyaz minibüsün önünü kesti ve kavga etmeye başladılar. Biz korkarak karşıya geçtik. Taksi sürücüsü 'Kaçın bomba' diye bağırdı. Bu esnada patlama oldu. Patlamanın etkisi ile bilincimi kaybettim. Kendime geldiğimde üzerimde beton ve demir parçaları vardı. Öldüğümü zannettim. İki kulak zarımı kaybettim. Geceleri çığlıklarla uyanıyorum. Sinir hastalığı başladı. Konuşurken ani tepkiler göstermeye başladım" dedi.
'KIZIMIN CENAZESİNE BAKMAYA CESARET EDEMEDİM'
Hayatını kaybeden Merve Erman'ın babası Mehmet Erman kızının patlama bölgesine yakın tekstil atölyesinde çalıştığını belirterek, "Hastaneye gittiğimde Merve'nin vefat ettiğini öğrendim. Kendimi kaybettim. Kendime geldiğimde eşimle birlikte sedyede yatıyorduk. Acımdan kızımın cenazesine bakmaya cesaret edemedim. Oğlum ablası öldüğü için içine kapandı. Eşim kanser hastasıydı, durumu iyice kötüleşti" dedi.
4 AYLIK MUHAMMED, EMZİRİLİRKEN HAYATINI KAYBETTİ
Patlama sırasında evinde 10 yaşındaki kızı Avşin, 6 yaşındaki kızı Nisanur ve 4 aylık oğlu Muhammed ile birlikte yaralanan Selma Eringin ise,"Muhammed'i emziriyordum.Güçlü bir patlama sesi geldi. Duvar ve pencereler üstümüze yıkıldı. Ben ve Muhammed eşyaların ve patlayan cam kırıklarının arasında kaldık. Muhammed başından aldığı yara ile 26 gün yoğun bakımda kaldı. Sonra şehit oldu. Olay beni ve ailemi cok derinden yaraladı. Evimiz yerle bir oldu ve geriye hiçbir şeyimiz kalmadı"dedi.
MÜDAHALE ETTİĞİ PATLAMADA AĞABEYİ ÖLDÜ
Diyarbakır İtfaiyesi'nde görev yapan Sezayi Altay ise patlamadan önce ağabeyi Recai Altay'ın gözaltında olduğunu belirterek, "Patlama esnasında itfaiyede çalışıyordum. İhbar üzerine olay yerine geldik. Olaya müdahale ettikten sonra nezarethanedeki ağabeyimi sordum. Yaralı halde hastaneye götürdüklerini söylediler. Müdahaleleri yaptıktan sonra hastaneleri dolaştım. Bilgi alamadım ve patlamanın olduğu yere geldim. Akşam şehit olduğunu söylediler" dedi.
DİYARBAKIR'I TERK ETTİLER
Patlama sırasında iş yerini açmak üzere olan elektrikçi İbrahim Akcan ise, kendine gelir gelmez Diyarbakır'dan taşındı. Muğla'ya taşınan Akcan'ın eşi Feride Akcan, kendisinin de patlamada yaralandığını belirterek, "Kendimize gelir gelmez Diyarbakır'dan taşındık. Şikayetçi değilim" dedi.
- Diyarbakır