Düzce'de 13 Bin Nüfuslu İlçeye 100 Bin Kişilik Mezarlık
Cumayeri ilçesinde belediye tarafından düzenleme çalışmaları tamamlanan ve kapasitesi 100 bine çıkarılan mezarlığa binlerce gül dikildi.
Düzce'nin 13 bin nüfuslu Cumayeri ilçesinde belediye tarafından düzenleme çalışmaları tamamlanan, kapasitesi 100 bine çıkarılan mezarlığa binlerce gül dikildi. Belediye Başkanı Yakup Keleş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "ölüsüne saygısı olmayanın, dirisine saygısı olmaz'" mantığıyla hareket ederek, mezarlıkta düzenleme çalışması başlattıklarını söyledi.
Mezarlığa binlerce gül diktiklerini, her paftaya gül isimleri verdiklerini dile getiren keleş, böylelikle ziyaretçilerin yakınlarının mezarını bulmakta zorlanmayacaklarını anlattı.
ŞEHİR MEZARLIĞI
Mezarlıklara verilen isimlerin kendisini ürküttüğüne dikkati çeken Keleş, şöyle konuştu:
"Mesela Zincirlikuyu Mezarlığı. Adamı sanki kuyuya salmışlar, zincirli bir kuyudaymış gibi. 'Mezarlığın ismi söylenirken çok ürkütücü olmamalı' diye düşünüyorum. Bunun için de pembe, kırmızı ve beyaz gül gibi isimler verdik. 'Güller adasında yatar benim sevdiğim' denilebilir. Mezarları, mezarlıklar müdürlüğümüzde hangi adada, kaç mezarlık ya da kimin nesi varsa, kayıt altına aldık. Bu sayede dışarıdan biri geldiğinde bilgisayarımızdan definin nerede olduğunu anında söyleyebiliyoruz. Bu, sadece vatandaşın kaydı açısından değil tabii ki. Diyelim ki devlet, bundan 10-20 yıl önce ölen birinin kaydını görmek istese, 'ölüm sebebini öğrenmek istiyoruz, birtakım tetkikler yapılacak' denildiği zaman hiç kimseye sormadan bütün mezarlıkların kayıt altında tutulduğu bir şehir mezarlığı haline getirildi."
Keleş, mezarlığa cenaze namazları için açık hava mescidi, bekçi evi, şadırvan, gasilhane ve morg yapacaklarını kaydetti.
"İslam'ın kabir-mezar anlayışında, mermer taşı arzu edilen bir uygulama şekli değil"
"MERMER UYGULAMASI DİNİMİZLE ÖRTÜŞMÜYOR"
Mezarların mermerle kaplanmasının İslamiyet'le örtüşmediğini ancak kişilerin isteğine göre ve belirli kıstaslar dahilinde buna izin verildiğine dikkati çeken Keleş, şunları söyledi:
"Mezarların mermerle kaplanması durumunda çökmesi söz konusu. Aslına bakarsanız mermer uygulaması dinimizle çok örtüşen bir şey değil. Toplumsal teamüllerimiz gereği yapılan şeyler bunlar. İslam'ın kabir-mezar anlayışında, belki bir baş-ayak taşı işareti söz konusu ama böyle mermer taşı arzu edilen bir uygulama şekli değil. Kişiler '50-100 yıllık sürede mezarımın belli olmasını istiyorum' diyorsa, onun için belediyeden izin alıyor, cüzi bir bedel karşılığında bu hakkı elde ediyor.
Mezarlıklar, istisnalar hariç kıyamete kadar çok imarı değişmeyen yerlerdir. Belki bu mermer çevirmeleri olmasa yüzyıl sonra mevcut mezar kaybolur, üzerine defin yapmak mümkün olur. Bunlar mezarların biraz daha uzun ömürlü kalmaları için sebeptir. Böyle olduğu zaman da insanlar bir bedel ödemeli."
24 SAAT CANLI KUR'AN OKUNACAK
Keleş, arzularının Ayasofya'daki özel bölmede olduğu gibi mezarlıkta da 24 saat Kur'an-ı Kerim okunacak organizasyonu gerçekleştirmek olduğunu dile getirdi.
Mezarlığa ilçe dışından gelecek cenazeleri de defnedebileceklerini vurgulayan Keleş, "Düzenlemelerin ardından mezarlığımızdaki kapasite 100 bin oldu. Bu kapasiteyi artıracak daha geniş alanımız mevcut. Talep olduğu sürece kapasiteyi artırarak istekleri karşılamaya hazırız" dedi.