Haberler
CHP lideri Özel'den çok konuşulacak Öcalan iddiası: Bir günde izin çıkaracak

Özel'den bomba Öcalan iddiası

Sıla bebek davasında iddianame hazır! İşte cani anne için istenen ceza

Sıla bebek davasında iddianame hazır! İşte anne için istenen ceza

Yenidoğan Çetesi davasında Başhekim Fetin Rüştü Yıldız, Fırat Sarı'ya para ödediklerini itiraf etti

Sanık sandalyesine oturan başhekimden Fırat Sarı'yı zora sokacak itiraf

Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin Öcalan çağrısı sonrası DEM Parti ilk adımı attı

12 Mart Muhtırası 48. Yılını Doldurdu! 12 Mart 1971'de Neler Yaşandı?

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

12 Mart muhtırası üzerinden tam 48 yıl geçti. Türkiye siyasi tarihinin ikinci askeri müdahalesi olan 12 Mart muhtırası nedir, neler oldu, nasıl gerçekleşti? Türkiye tarihine derin izler bırakan ve kötü sonuçlara sebep olan 12 Mart muhtırasına dair detaylar haberimizde.

Bugün, 12 Mart muhtırasının 48. yılı. Darbeler ile dolu Türkiye siyasi tarihinin askerler tarafından gerçekleştirilen ikinci müdahalesi geçmişe birçok derin izler bırakmıştır. Öncesinde yapılan 27 Eylül 1960 darbesi sonrasında dönemin başbakanı Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile Maliye Bakanı Hasan Polatkan idam edilmiş ve ülke çalkantılı bir döneme girmiştir. Sağ sol çatışmaların yaşandığı, hükümetin sürekli değiştiği bu dönem sonrasında asker bir kere daha siyasi hayata müdahale etti. İşte 12 Mart muhtırasında yaşananlar...

12 MART MUHTIRASI NEDİR?

12 Mart 1971 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç, Kara Kuvvetleri komutanı Faruk Gürler, Deniz Kuvvetleri komutanı Celal Eyiceoğlu ve Hava Kuvvetleri komutanı Muhsin Batur'un imzasıyla Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'a bir muhtıra vererek hükûmetin istifaya zorlandığı askeri müdahaledir.

12 Mart Muhtırası Nedir?

Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'a, Başbakan Demirel'e, TBMM'ye ve Cumhuriyet Senatosu'na yazılı olarak gönderilen 3 maddeli muhtırada, Demirel istifa etmez ve yerine askerlerin onaylayacağı bir hükümet kurulmazsa, ordunun idareyi doğrudan üzerine alacağı bildirildi.

Başbakan Süleyman Demirel'in istifa etmek zorunda kaldığı bu süreçte Türkiye, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı "ara rejim" dönemine girdi.

GÖZALTILAR, İDAMLAR...

Muhtıra sonrasında başlanan operasyonlarda birçok kişi gözaltına alınıp hapse atıldı. Çok sayıda işkence ve kötü muamele iddialarının ortaya atıldığı, demokrasinin kaybedildiği bu süreçte, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, 6 Mayıs 1972'de idam edildi.

11 HÜKÜMET DEĞİŞİKLİKLİĞİNE NEDEN OLDU?

Dönemin CHP Kocaeli Milletvekili Nihat Erim, partisinden istifa ederek 26 Mart 1971'de başbakan oldu ve yeni hükümeti kurdu. Çok uzun ömürlü olmayan yeni kabine, yerini 22 Mayıs 1972'de Ferit Melen hükümetine bıraktı. Melen hükümeti de bir süre sonra görevi bırakınca 15 Nisan 1973-26 Ocak 1974 yılları arasında görev yapan Mehmet Naim Talu hükümeti ülkeyi seçime taşıdı. Talu'dan sonra Başbakanlık koltuğuna 37. Hükümet'i kuran Bülent Ecevit geçti.

12 Mart 1971 Muhtırası'nın ardından 12 Eylül 1980 darbesine giden süreçteki 9 yılda, 11 hükümet değişikliği oldu. Siyasi tartışmaları, toplumsal bunalımı daha da derinleştiren muhtıra sonrasında yaşanan gelişmeler, 12 Eylül 1980 darbesine giden yolun kilometre taşı oldu.

12 MART MUHTIRASI METNİ

12 Mart muhtırasını gerçekleştirenler tarafından hazırlanan aşağıdaki metin TRT radyolarından okundu.

"Parlamento ve hükümet, süregelen tutum, görüş ve icraatıyla yurdumuzu anarşi, kardeş kavgası, sosyal ve ekonomik huzursuzluklar içine sokmuş, Atatürk'ün bize hedef verdiği çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak ümidini kamuoyunda yitirmiş ve anayasanın öngördüğü reformları tahakkuk ettirememiş olup, Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceği ağır bir tehlike içine düşürülmüştür." görüşünün savunulduğu muhtırada, şu ifadelere yer verilmişti:

"Türk milletinin ve sinesinden çıkan Silahlı Kuvvetlerinin bu vahim ortam hakkında duyduğu üzüntü ve ümitsizliğini giderecek çarelerin, partiler üstü bir anlayışla meclislerimizce değerlendirilerek mevcut anarşik durumu giderecek anayasanın öngördüğü reformları Atatürkçü bir görüşle ele alacak ve inkılap kanunlarını uygulayacak kuvvetli ve inandırıcı bir hükümetin demokratik kurallar içinde teşkili zaruri görülmektedir. Bu husus süratle tahakkuk ettirilemediği takdirde, Türk Silahlı Kuvvetleri, kanunların kendisine vermiş olduğu Türkiye Cumhuriyeti'ni korumak ve kollamak görevini yerine getirerek idareyi doğrudan doğruya üzerine almaya kararlıdır."

Kaynak: Haberler.com / Güncel
title