12. Ict Summit Eurasia-Bilişim Zirvesi
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Serpil Timuray, Türkiye'nin mobil iletişim sektöründe yıllardır dünya ortalamalarının çok üzerinde uygulanan vergi oranlarının yapılmak istenen yatırımların ve büyümenin önündeki en büyük engel olduğunu...
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Serpil Timuray, Türkiye'nin mobil iletişim sektöründe yıllardır dünya ortalamalarının çok üzerinde uygulanan vergi oranlarının yapılmak istenen yatırımların ve büyümenin önündeki en büyük engel olduğunu belirterek, "Yatırımların artması ve ülkeye kaynak çekilebilmesi için uygulanan vergi politikasının günümüz gerçeklerine ve gelecek fırsatlara göre yeniden ele alınması bir zorunluluk ve acil bir önceliktir" dedi.
Timuray, Vodafone Türkiye'nin ana sponsorluğunda, İnterpromedya tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen "12. ICT Summit Eurasia-Bilişim Zirvesi"nin açılışında yaptığı konuşmada, geçen sene olduğu gibi bu yıl da bilişim zirvesini desteklemekten büyük mutluluk duyduklarını ifade etti.
Bilişim teknolojilerinin giderek birbirinden ayrışan bir büyüme trendi gösterdiğine işaret eden Timuray, gelişmiş ülkelerde son yıllarda yüzde 3-4 seviyesinde büyüyen sektörün, gelişmekte olan ülkelerde, Asya-Pasifik bölgesinde yüzde 8'lere varan yıllık büyümeler gösterdiğini söyledi.
Türkiye'nin ise bu iki büyüme farklılığının ortasında bir konumda alarak çok önemli bir rol üstlenme potansiyeline sahip olduğunu dile getiren Timuray,
"Yeter ki biz sektör olarak bir sonraki doğru adımı birlikte atabilelim ve sadece iç talepleri karşılayan bir sektör olmanın çok daha ötesinde küresel bir perspektifle, küresel bir dünyada rekabetçi bir sektör olabilmenin koşullarını konuşabilelim. İşte bu yüzden de bugünkü zirvenin "Sonraki Adım" teması son derece yerinde" diye konuştu.
-"Dünya küçücük bir akıllı telefonun içine sığmış durumda"-
Türkiye'de bilişim ve iletişim sektörünün 2011 yılı sonu itibariyle 30 milyar dolar seviyesine yükseldiğine ve bu büyümeye en ciddi katkıyı mobil iletişim sektörünün yaptığına dikkati çeken Timuray, şunları kaydetti:
"Nitekim yapılan araştırmalar ve tahminler mobil geniş bandın sabit karşısında artan ve artacak olan ağırlığına vurgu yapmakta. Örneğin, 2011 yılı sonunda Brookings Enstitüsü tarafından yayınlanan bir araştırma, 5 yıllık bir perspektifte mobil geniş banda olan talebin sabit internete olan talepten ortalama 4 kat daha fazla hızla artacağını ve tahminleri altüst ederek yüzde 80 civarında bir orana ulaşarak teknolojide en belirgin seçenek olacağını gösteriyor.
Bugün geniş bant teknolojisi sayesinde bir akıllı telefon dünyanın herhangi bir yerinde bilgisayar üzerinden yapabileceğiniz her türlü işlemi yapmanıza imkan veriyor. Bir başka deyişle dünya küçücük bir akıllı telefonun içine sığmış durumda."
Dünyada mobil abone sayısı 1 milyara ulaşmasının yaklaşık 20 yıl aldığını ve 2002 yılında 1 milyar seviyesine ulaştığını hatırlatan Timuray, 2002'den bu güne kadar ise bu sayının her yıl 2 kat artarak 2011 sonunda 6 milyara ulaştığını kaydetti. Timuray, şöyle konuştu:
"Yani 20 yılda 1 milyara ulaşan abone sayısı sadece 10 yılda 6 misline, 6 milyara ulaştı. Bu sayede artık dünyada bağlantılı bir ortamdan bahsetmek mümkün oluyor. Bir yandan da teknoloji giderek hızlanıyor. 2. nesil teknolojinin yerini 3. nesil aldı. Şimdi 4. nesli, fiberi ve çok daha yüksek kapasitede çok daha hızlı veri paylaşımını konuşuyoruz. Bir taraftan da akıllı telefon bugün dünyada 1 milyardan fazla kullanıcı sayısına erişti. Sadece 140 gram ağırlığındaki bu minicik bilgisayarlar hepimizin cebine girerek hayatımızı iş yapma şeklimizi tekrar tanımlamaya başlıyor. Hayal gücümüzü ne kadar zorlarsak zorlayalım geleceğimizi tahmin etmek zor. Bu nedenle de sonraki adımları tasarlarken konuları çok daha esnek bir yaklaşımla ve çok daha uluslararası bir bakış açısıyla, sektörler arası bakış açılarıyla ele almamız çok daha önemli olacak."
Mobil iletişim teknolojilerinin diğer yandan erişim kapasitelerindeki artışın etkisiyle bulut bilişim gibi teknolojilerin önünü açmaya başladığına değinen Timuray, "İçerik ve hizmetler, programlar her an her yerden ulaşılabilir hale geldi. IDC tarafından yapılan tahminler bulut bilişim hizmetlerinin 2015 yılına kadar yıllık yüzde 30 seviyesinde büyüceğini gösteriyor. Bir taraftan makineler arası iletişim iş hayatımızı yeniden belirlemeye başladı ve adeta her işin başına mobilin kısaltması m takısı gelerek işler mobilize oluyor, hızlanıyor, tasarruf üretiyor ve mobil telekomünikasyon ile pek çok sektör, finanstan sanala, tarımdam lojistiğe biraya gelerek entegre olarak tüketicisine, müşterisine yepyeni modellerle hizmet vermeye başlıyor" ifadelerini kullandı.
2011'de hazırlanan elektronik haberleşme sektörü raporunun, 2020'de 50 milyar cihazın birbirine bağlı hale geleceğini ortaya koyduğunu aktaran Timuray, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gelişen bu yeni teknolojilerin Türkiye için de bir çok yeni fırsatı ve hizmeti beraberinde getireceğini inancım tam. Ülkemiz gerek insan gücü ve kalitesi gerek dinamik ekonomisi açısından bölgesinde son derece avantajlı konumda. Özelikle 90'lı yıllarda başlayan ve son 10 yıldır da kesintisiz olarak devam eden yatırımlara bakıldığında ülkemizin dijital çağda giderek daha entegre olan bir dünyada çok daha önemli bir konuma geleceğine ve potansiyeline inancım tam. İşte bu yüzden Vodafone Türkiye olarak bu inancımızı bugüne kadar Türkiye'ye 11 milyar lirayı aşan yatırım yapmakla gösterdiğimize inanıyoruz."
-"Türkiye'nin dünya iletişim teknolojilerinden aldığı pay yüzde 0,75"-
Yazılım Sanayicileri Derneği (YASAD) tarafından hazırlanan "2023 Hedefleri Yolunda Bilgi ve İletişim Teknolojileri" raporuna da değinen Timuray, "Rapor gösteriyor ki ekonomik büyüklük açısından dünyada 17. olan ülkemiz, ekonominin dünya genelindeki payından yaklaşık yüzde 1 pay almasına rağmen global bilgi ve iletişim teknolojileri pazarında ise sadece yüzde 0,75 pay alıyor. İşte bu yüzde 1 ile 0,75 arasındaki fark dahi ülkemizin önündeki kısa dönemli potansiyele işaret etmektedir. Yine bu rapor gösteriyor ki Türkiye'deki bilgi iletişim teknolojileri sektöründe her birim büyüme, Türkiye'nin ekonomisine 1,8 birim büyüme olarak katkı yapacak. Bir başka deyişle bilgi iletişim teknolojileri sektörünün çarpan etkisi GSYH'ye yüzde 80 ivme katıyor" şeklinde konuştu.
Bu büyüme potansiyelinin en önemli kaldıracının da mobil geniş banttan geleceğini öngördüklerini, geçen yıl mobil geniş bantta yüzde 65 oranında büyüme görüldüğünü belirten Timuray, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla gerçekten ülkemiz büyümeye açık ve bilgi iletişim teknolojileri sektörünü daha stratejik bir konumda ele almamız noktasında da bugün global konjonktürdeki ekonomik ortamda bir sıçrama yapabilecek fırsata sahip. Vodafone Türkiye olarak bu konuda atmamız gereken en önemli adımlardan birinin Ar-Ge olduğunu düşünüyoruz. Ülkemizde Ar-Ge harcamaları GSYH'nin yüzde 0,84'nü oluşturmakta. Oysa AB ülkeleri bu konuda yüzde 2 seviyelerine ulaşmış durumda ve Türkiye'dekinin aksine Ar-Ge yatırımlarının büyük kısmı özel sektör tarafından gerçekleştirilmektedir."
Vodafone Türkiye grup şirketlerinden olan Oksijen Ar-Ge'nin global platformda bir inovasyon merkezi olarak seçilmesinden gurur duyduklarını ifade eden Timuray, Oksijen Ar-ge gibi şirketlerin artırılmasına yönelik özendirici mekanizmaları, büyüyecek olan sektöre küresel rekabetinin gücüne güç katacak bir konu olarak gördüklerini dile getirdi.
Bu vizyonun ön şartının; sektörün, özellikle de mobil telekomünikasyon sektörünün sürdürülebilir bir yatırım ve faaliyet ortamında bulunabilmesi olduğuna dikki çeken Timuray, şunları kaydetti:
"Bu nedenle de sonraki adımların planlanmasında sektör politikasını belirleyen iradeye ve düzenleyici kuruma önemli görevler düşmektedir. Her şeyden önce yatırımların artması ve ülkeye kaynak çekilebilmesi için uygulanan vergi politikasının günümüz gerçeklerine göre ve gelecek fırsatlara göre yeniden ele alınması bir zorunluluk ve acil bir önceliktir. Türkiye'de mobil iletişim sektöründe yıllardır dünya ortalamalarının çok üzerinde uygulanan vergi oranlarının, yapılmak istenen yatırımların ve büyümenin önündeki en büyük engel olduğunu düşünüyoruz.
Diğer taraftan fiber ve 4G gibi şebeke yatırımlarının arefesinde olduğumuz, dünyanın ekonomisinin güç değiştirdiği ve doğumuzda yer alan ülkelerin hızla yatırımlarının devam ettiği bir dönemde vergi oranlarındaki adaletsizlik ve aşırılığın giderilmesi ve böylece yatırım ve rekabet ortamının iyileştirilmesi ve geliştirilmesinin Türkiye'nin bilişim sektöründeki en öncelikli meselesi olduğunu düşünüyoruz."
30'dan fazla ülkede farklı kültürlerden beslenen bir grup olarak global birikimlerini Türkiye'ye aktararak ülkenin bilgi toplumuna dönüşümüne katkı sağlamayı çok önemli bir misyon olarak belirlediklerini dile getiren Timuray, bu zirvenin Türkiye'nin ekonomik hedeflerine ve geleceğine doğru bilişimde yeni bir atılım politikası hazırlamasını ve büyük başarılar elde etmesini dilediğini de sözlerine ekledi.
Muhabir: Mücahid Eker
Yayıncı: Yılmaz Yıldız - İSTANBUL