12 Eylül Darbesinin 37. Yılı
Adalet Partisi (AP) Genel Başkanı Vecdet Öz, 1979 yılında iktidara gelen AP'nin darbeyle yönetimden uzaklaştırıldığını ifade ederek, "Bu nedenle Adalet Partisi darbelerin en büyük mağduru oldu.
Adalet Partisi (AP) Genel Başkanı Vecdet Öz, 1979 yılında iktidara gelen AP'nin darbeyle yönetimden uzaklaştırıldığını ifade ederek, "Bu nedenle Adalet Partisi darbelerin en büyük mağduru oldu." dedi.
Partisinin İstanbul İl Başkanlığında basın toplantısı düzenleyen AP Genel Başkanı Vecdet Öz, 12 Eylül 1980 darbesinden 3 sene önce ilan edilen ve hiç kaldırılmayan sıkıyönetime rağmen meydana gelen katliamların, suikastlerin, türetilmiş sağ-sol ve Alevi-Sünni çatışmaları ile beslenmiş sokak olaylarının, darbe gününde sona erdiğini söyledi.
Sıkıyönetimde görev yapan polisin aynı polis, askerin aynı asker olduğunu ifade eden Öz, "Olayların yatıştırılmasında nedense başarısız olunmuş ancak iş darbeye gelince aynı güvenlik güçleri bir anda büyük bir başarı elde etmişlerdir. Anlaşılan o ki polis kasıtlı olarak zafiyete sokulmuş, asker ise vurdumduymaz hale getirilerek, darbe şartlarının olgunlaşması sağlanmıştır." diye konuştu.
Milli Güvenlik Konseyi'nin devlet yönetimine el koymasıyla sokak olaylarının bittiğini kaydeden Öz, bu kez de acı ve haksızlıkla dolu ikinci perdenin aralandığını, zulmün tüm Türkiye'yi esir aldığını aktardı.
Öz, askeri darbenin, Türk demokrasisinin hedef olduğu en ağır bunalımlardan biri olarak tarihe geçtiğini, tarihe geçmekle kalmayıp, Türkiye'nin bugünü ve geleceğine de bir karabasan gibi çöktüğünü belirterek, şöyle konuştu:
"Türkiye'de haklar ve özgürlüklerin askıya alındığı darbe döneminin izleri yıllar boyunca silinmemiş, askeri yönetimin yaptığı anayasa tamamıyla değiştirilememiş, düşünmeyen, bilmeyen, araştırmayan ve itaatkar bir insan yapısının oluşumu için her türlü baskı ve sindirme politikası uygulanarak, Türkiye'nin geleceği ipotek altına alınmıştır. Amerika'nın parmağı olduğunun belgelerle kanıtlandığı ve dönemin CIA Ankara Şefi Paul Henze'in de cuntacıları kastederek, 'bizim çocuklar başardı' dediği, cunta başı Kenan Evren'in ise 'adaletli olsun diye bir sağdan, bir soldan astık' diye beyanatlar verdiği bu kanlı darbenin acı hatıralarının üzerinden bugün tam 37 yıl geçti."
"Darbenin en büyük mağduru AP'dir"
AP Genel Başkanı Öz, 27 Mayıs 1960 darbesinin ve 12 Mart 1971 muhtırasının ardından, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde silahlı kuvvetlerin yönetime üçüncü açık müdahalesi olan 1980 askeri darbesinin, yükselişe geçmiş bir ülkenin istikbalinin üçüncü kez elinden alındığını söyledi.
Öz, 1965 yılında AP'nin ülke siyasi tarihinin en yüksek oyunu alarak iktidara geldiğini aktararak, "Adalet Partisi hükümeti, Süleyman Demirel'in Başbakanlığında dev yatırımlar yapmaktayken, 1971 muhtırası ile görevine son verilmişti. Adalet Partisi 8 yıl aradan sonra 1979 yılında tekrar iktidara geldi ancak yine çalışmasına fırsat verilmeden, 1980 darbesiyle görevine son verildi. Bu nedenle Adalet Partisi, darbelerin en büyük mağduru oldu." diye konuştu.
Darbeler tarihinin gerçek ve ağır bedeller ödemiş muhataplarının, 37 yıl sonra darbeci zihniyeti ve demokrasi karşıtlarını bir kez daha lanetle andığını dile getiren Öz, 12 Eylül 1980 günü kapatılmış olan AP'nin, 12 Eylül 2015 günü yeniden açılışının ikinci yılını kutlamanın buruk sevincini yaşadığını belirtti.