12 Eylül Darbesi'nin 35'inci Yılında Protesto
* 12 Eylül 1980 askeri darbesinin 35'inci yılında Galatarasay Meydanı'nda toplanan 78'liler Girişimi üyeleri yaptıkları açıklamada, "12 Eylül darbesi Milli Güvenlik Konseyi'nin sonuncu üyeleri de öldü.
* 12 Eylül 1980 askeri darbesinin 35'inci yılında Galatarasay Meydanı'nda toplanan 78'liler Girişimi üyeleri yaptıkları açıklamada, "12 Eylül darbesi Milli Güvenlik Konseyi'nin sonuncu üyeleri de öldü. Ancak, 12 Eylül rejimi, darbe anayasasıyla sürüyor" dedi.
Haber-Kamera: Ümit TÜRK İSTANBUL / DHA
12 Eylül askeri darbesinin 35. yıl dönümünde 78'lileri Girişimi öncülüğünde Galatasaray Meydanı'nda bir araya gelen, sivil toplum örgütleri ile bazı parti ve kuruluşlar, 12 Eylül darbesini protesto etti. 'Ya kanlı bir savaş ve darbe, ya barış ve demokrasi ' yazılı pankart açan topluluk, '12 Eylül AKP ile sürüyor, 'Devrim şehitleri ölümsüzdür', 'Darbeciler halka hesap verecek' şeklinde slogan attı.
"12 EYLÜL REJİMİ DARBE ANAYASASIYLA SÜRÜYOR"
Topluluk adına 78'liler Girişimi İstanbul Sözcüsü Yunus Bircan konuya ilişkin basın açıklaması yaptı. Bircan, okuduğu basın metninde Kenan Evren'siz ilk 12 Eylül'ün yıl dönümünde, darbenin hala devam ettiğini belirtti. Bircan, "12 Eylül ile hesaplaşmamız sürüyor. 12 Eylül darbesi Milli Güvenlik Konseyi'nin sonuncu üyeleri de öldü. Ancak 12 Eylül sürüyor. 12 Eylül rejimi darbe anayasasıyla sürüyor. 12 Eylül darbe anayasasının 'değiştirilemez maddeler' üst başlığı altında, tek ideoloji, tek vatandaşlık, tek dil, ve tekçi dar/üniter devlet tanımıyla sürüyor" ifadesinde bulundu.
"ELLER TETİKTEN ÇEKİLMELİ ÇÖZÜM SÜRECİNE GİDİLMELİ"
78'liler Girişimi Genel Başkanı ve Akiller heyeti üyesi olan Celalettin Can da yaptığı açıklamada, son zamanlarda yaşanan olaylara ve Cizre'de bu sabah son bulan sokağa çıkma yasağına değinerek, barış çağrısında bulundu. Can, "Bunu yaparken silahsız barışçı, demokratik yöntemleri kullanarak yapmaya çalışıyoruz. Bütün bu çabaları hükümet, terör silahıyla kirletmeye çalışıyor. Buna da karşıyız. Siyaset yapmak istiyoruz. Demokrasi içerisinde bunu yapmak istiyoruz. Taraflara da koşulsuz bir şekilde tetiklerden ellerini çekmelerini, barış koşullarının yaratılmasını istiyoruz" dedi. Hem PKK'ya hem de hükümete söylediğini belirten Can, "Hükümet biran önce operasyonları durdurmalı, PKK'da biran önce silahlı eylemleri durdurabilmeli ve taraflar karşılıklı olarak ellerini tetikten çekmeli. Artık barış siyasetine, çözüm sürecine gidilmeli" diye konuştu.
"SADECE İKİ DARBECİYİ YARGILADILAR"
12 Eylül davasına yönelik de konuşan Celalettin Can, yargılamanın biçimsel olarak yapıldığını dile getirerek "Sadece iki darbeciyi yargıladılar" dedi. Can, "Onları yargılarken de 1980 öncesi olaylarla da ilişkisini kurmadılar. Başta Diyarbakır, Mamak ve Metris (cezaevleri) olmak üzere ve yargısız infazlar olmak üzere, onlarla da ilişkilerini kurmadılar. Sadece darbe yaptılar diye bunları yargıladılar" dedi. Darbeyi yapanların devlet oldukları için uluslararası kuralların güvencesi altına olduğunu ifade eden Can, darbeyi yapanların mahkemede de bunu dile getirdiklerini, mahkemeye, 'bizim çıkardığımız anayasayla bizi yargılıyorsunuz' dediklerini söyledi. Can, "Bizim de anlatmaya çalıştığımız da, iki darbecinin yargılanması değil, bir sistemin yargılanması, bir dönemin yargılanmasıdır" diye konuştu.