12 bin yıllık tarih havadan görüntülendi
12 bin yıllık tarih havadan görüntülendindi Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde bulunan Hilar Mağaraları ve Çayönü Höyüğü Fotono21 Fotoğraf Derneği üyeleri tarafından havadan görüntülendi Dernek üyeleri, yaptıkları çekimlerle tarihi mekanların arşivini tutuyor Yaptığı çalışmalarla tarihi...
12 bin yıllık tarih havadan görüntülendindi
Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde bulunan Hilar Mağaraları ve Çayönü Höyüğü Fotono21 Fotoğraf Derneği üyeleri tarafından havadan görüntülendi
Dernek üyeleri, yaptıkları çekimlerle tarihi mekanların arşivini tutuyor
DİYARBAKIR - Yaptığı çalışmalarla tarihi mekanların arşivini tutan Fotono21 Fotoğraf Derneği bu kez Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde bulunan Hilar Mağaraları ve Çayönü Höyüğünü havadan görüntüledi.
Ergani ilçesinde bulunan Cilalı Taş Devri taş aletlerinin ustaca üretildiği ve seramik ürünlerinin yapılmaya başlandığı, tahıl üretimi ve hayvan yetiştirilmesi ile yerleşik hayatın temellerinin atıldığı döneme ait Hilar Mağaraları ve Çayönü Höyüğü, Fotono21 Fotoğraf Derneği tarafından havadan görüntülendi.
Fotono21 Fotoğraf Derneği Başkanı Mehmet Kılıçoğlu, Hilar Mağaraları ve Çayönü Höyüğü konumunun, mimari yapı bakımından özellikle drone ile fotoğraf ve video çekebilme imkanı sunduğunu söyledi. Kılıçoğlu, "Mağaraları incelediğimizde sadece insanların barınmak için yaşamadıklarını, kayaya oydukları insan ve bitki figürleri ile sanatsal bir yönlerinin olduğunu da görüyoruz. 12 bin yıl önceki dönemde yaşayan insanların sanat kaygılarının olduğunu görebilmek çok heyecan verici. Biz bugün Fotono21 Fotoğraf Derneği olarak onların insanlığa bıraktıkları eserleri kayıt altına alıp arşivliyoruz, tüm fotoğraf severleri buraya bekliyoruz" dedi.
Fotono21 Fotoğraf Derneği Yönetim Kurulu üyesi Hasan Akçay, Hilar Mağaralarının yaklaşık 12 bin yıllık geçmişe sahip olduğunu, bölgenin birinci derece arkeolojik ve doğal sit alanı olduğunu söyledi. Akçay, "Birbirinden farklı yapılardaki mağaraların şekilleri ve büyüklükleri, inşasında harcanan emek ve işçilik insanda hayretler uyandırıyor. Burada yapılan çalışmalar sonucu bölgedeki insanlar göçebe yaşamlarını terk ederek yerleşik hayata geçmeye başlayıp avcılık ve toplayıcılıktan besin üretimine ve tarıma geçmişlerdir. Toprağı gayet verimli olan bölgede bulunan çay ile de tüm su ihtiyacı karşılanmıştır. Aynı bölgede bulunan Çayönü Höyüğünde ise daha gelişmiş mimari yapılar görülüyor. Mağaralarda ortak yaşayan insanların yavaş yavaş kendi özel yaşam alanlarını oluşturdukları söylenebilir. Buğday ve mercimek ekebilen insanların aynı zamanda koyun ve keçileri evcilleştirdiğine dair kalıntıların bulunduğu alanda, farklı mimari yapılar dikkat çekiyor. Bugün yapılan tarım ve hayvancılığın temellerinin bölgede başlandığını söylemek mümkün" diye konuştu.
"Bölgenin mistik bir havası var"
Dernek üyesi Mehmet Sıddık Demir ise Hilar Mağaralarında yapılan kazılarda milattan önce 7500 ile 5500 yılları arasındaki döneme ait kalıntıların bulunduğunu kaydetti. Demir, "Mağaraların bulunduğu bölgenin yaklaşık olarak 500 metre doğusunda bulunan Çayönü Höyüğünde bulunan buğday, mercimek, nohut gibi kalıntılardan tarihte avcılıktan yerleşik düzene geçilen ilk bölge olarak anılmaktadır. Özelikle buranın tarihi ve mistik bir havası var. Bu hava insanı çok etkilemekte, adeta çağlar ötesine götürmektedir. Bunun için kayalıklarda oturup bölgede bunulan kabartmalara bakmanız yeterli. Buralarda sadece oyulmuş taşlar bulunmamakta, o taşlarda, o kayalarda bir yaşanmışlık var. Bir dönemin felsefesi var. İnsanlar çektiğimiz fotoğraflara öncelikle sosyal medya haspalarımızdan ve Diyarbakır Valiliği internet sayfasından ulaşabilirler. Çektiğimiz fotoğrafları ücretsiz olarak dileyen kurum ve kuruluşlara vermeye hazırız. Yerli ve yabancı turistler ile arkeologlar için buralar cazibe merkezidir. Çayönü Höyüğü tarihte ilk defa tarımın yapıldığı bölge olarak bilinmektedir. Havadan çektiğimiz fotoğraflardan da anlaşıldığı gibi buraların hem tarım hayatı hem de şehirleşme düzeni açısından bizlere önemli fikirler vermektedir. Kuşbakışı fotoğraflardan buraların yerleşim planları, günlük yaşam ve sosyal yapılanış hakkında da fikri sahibi olabilmekteyiz. Buraya geldiğiniz zaman bir taş bulun ve üzerine oturun. Sessizlik içinde bu eşsiz kalıntılara bakın ve düşünün tarihin nasıl yazıldığını, yaşamın hangi evrelerden geçtiğini. Kendinizi tarihin akışına bırakın. Hilar alsın, Çayönü Höyüğü misafir etsin sizi" diye konuştu.