100 Yıl Sonra Sultan 2. Abdülhamit Han" Paneli
Marmara Üniversitesi (MÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vahdettin Engin, "Eğitim, sağlık, iktisat, ordu gibi alanlarda yaptıklarıyla Osmanlı Türkiye'sini dünyanın önemli bir ülkesi haline getirdi.
Marmara Üniversitesi (MÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vahdettin Engin, "Eğitim, sağlık, iktisat, ordu gibi alanlarda yaptıklarıyla Osmanlı Türkiye'sini dünyanın önemli bir ülkesi haline getirdi. Bütün bunlar Sultan 2. Abdülhamid'in artı hanesine yazılması gereken şeyler. Bütün icraatlarının etkilerini bugün de görüyoruz." dedi.
Engin, İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından CNR 5. Uluslararası Kitap Fuarı'nda düzenlenen "100 Yıl Sonra Sultan 2. Abdülhamit Han" panelinde konuştu.
Sultan Abdülhamid hakkında yapılan etkinliklere dikkati çeken Engin, "Sultan Abdülhamid'in vefatının 100. yılı olması nedeniyle bu sene işleniyor ama bundan önce de konuşuluyordu. Bu sene sadece daha kapsamlı, hatta devlet nezdinde anıldı. Yıldız Sarayı'nda yapılan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı törenle Sultan Abdülhamid anıldı. Bunu önemsemek lazım. Çünkü Sultan 2. Abdülhamid kendi devrinde yaptıkları şeylerle o döneme damgasını vurmuş tarihi bir şahsiyet. O icraatlar, kurduğu müesseseler, çıkardığı kanunlar bugünü bile etkilediği için doğal olarak bu icraatları önem arz ediyor." diye konuştu.
Sultan 2. Abdülhamid'den önce Osmanlı coğrafyasındaki eski eserlerin yabancılar tarafından yurtdışına kaçırıldığını anımsatan Engin, Sultan Abdülhamid'in çıkardığı nizamnameyle buna engel olduğunu söyledi.
Engin, söz konusu nizamnamenin 1973'e kadar kullanıldığı bilgisini vererek, şunları kaydetti:
"Cumhuriyet Türkiye'sinde kullanılmış olması enteresan bir olaydır. Demek ki onun oluşturduğu müesseseler Türkiye Cumhuriyeti açısından da önemliydi. Diğer icraatlar da önemli. Eğitim, sağlık, iktisat, ordu gibi alanlarda yaptıklarıyla Osmanlı Türkiye'sini dünyanın önemli bir ülkesi haline getirdi. Bütün bunlar Sultan 2. Abdülhamid'in artı hanesine yazılması gereken şeyler. Bütün icraatlarının etkilerini bugün de görüyoruz. Sultan Abdülhamid savaşı sevmeyen birisidir. Padişahlığının ilk yıllarında zorunlu olarak 93 Harbi'yle karşı karşıya kaldı. O savaşın acı neticeleriyle karşı karşıya kaldı. Sonrasında savaşmadan ülkeyi idare etmeye çalıştı. 33 yıllık iktidarı boyunca buna dikkat etti. Sultan Abdülhamid siyasetinde kendisine 3 ilke belirlemiştir. Bunlar, tarafsızlık, bağlantısızlık ve bağımsızlık. Bu ilkeler çerçevesinde hareket ederken Avrupalılar da Osmanlı'yı kendi saflarına çekmeye çalışıyordu."
Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma ise Sultan Abdülhamid üzerine tez yazdığını ve YÖK'ün bunu onaylamadığını aktararak, o dönemlerde Sultan Abdülhamid demenin yasak olduğunu söyledi.
Sultan Abdülhamid'i kendisi yapan etkenin dış siyaseti olduğunu belirten Sırma, "O iktidara geldiğinde devlet bitmişti. Babası onun, bunun elinde oyuncaktı. Allah onu bize verdi. İçte ve dışta düşmanlar var. Oryantalistler Türkiye'yi paylaşmanın 100 projesini yazdılar. Bize 'hasta adam' diyorlardı. Bütün bunların içinde Sultan Abdülhamid ne yapacaktı?" dedi.
Sırma, Sultan Abdülhamid'in bütün bu olumsuzluklara karşı İslam Birliği siyasetini benimsediğini dile getirerek, "Adamlarını bütün dünyaya yaymıştır. Paris'te bulduğum belgede Pekin Abdülhamid Üniversitesi ibaresi vardı. Sonra gidip buldum. Şimdi üniversite olarak değil ama Pekin Camisi olarak duruyor. Sultan Abdülhamid bu şekilde bir devleti ele aldı. İslam coğrafyasının neresine giderseniz gidin, Sultan Abdülhamid'in mührü var." ifadelerini kullandı.
Sultan Abdülhamid'i iyi anlamak için Osmanlı'nın son dönemindeki arşivleri ve yurtdışındaki belgelerin incelenmesi gerektiğini aktaran Sırma, Osmanlı'nın kendi aleyhine olan belgeleri dahi sakladığını sözlerine ekledi.