Haberler

100 Yıl Sonra Abdülhamid Han Uluslararası Toplantısı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Tabakoğlu, II. Abdülhamid'in en önemli hizmetlerinden birisinin yaygın telgraf sistemini kurması olduğunu belirterek, "Bunun önemini Atatürk'ün Nutuk'unu okuduğunuz zaman görürsünüz.

Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Tabakoğlu, II. Abdülhamid'in en önemli hizmetlerinden birisinin yaygın telgraf sistemini kurması olduğunu belirterek, "Bunun önemini Atatürk'ün Nutuk'unu okuduğunuz zaman görürsünüz. Atatürk orada der ki; 'Biz İstiklal Savaşı'nı telgraf sayesinde kazandık.' Yani Abdülhamid'in kurduğu telgraf ağı oldukça önemliydi." dedi.

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi (İZÜ), Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) ve Memur-Sen iş birliğiyle İZÜ Küçükçekmece kampüsünde düzenlenen "100 Yıl Sonra Abdülhamid Han" başlıklı uluslararası ilmi toplantıda konuşan Tabakoğlu, II. Abdülhamid döneminde ekonomi, bürokrasi, eğitim alanlarındaki gelişmelere değindi.

Birçok yeni teknolojik gelişmeyi Osmanlı'ya getiren Abdülhamid'in denetlenmesinin zor olduğunu düşünmesi nedeniyle telefona ise mesafeli olduğunu anlatan Tabakoğlu, şunları aktardı:

"Abdülhamid'in yaptığı en önemli hizmetlerden biri köylere kadar telgraf sistemini oluşturması. Bunun önemini Atatürk'ün Nutuk'unu okuduğunuz zaman görürsünüz. Atatürk orada der ki; 'Biz İstiklal Savaşı'nı telgraf sayesinde kazandık.' Yani Abdülhamid'in kurduğu telgraf ağı oldukça önemliydi. Biraz daha öncesine gidersek Çanakkale zaferinde de Abdülhamid'in yaptığı ve geliştirmiş olduğu tabyaların çok büyük bir rolü olduğunu da vurgulamamız gerekiyor. O toplar Abdülhamid döneminde oraya yerleştirildi ve savaşta öncü faaliyetlerin çok büyük faydası görüldü."

"Abdülhamid döneminde borçlar verimli alanlarda kullanılmıştır"

İZÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bulut, Abdülhamid Han döneminin, muhafazakar çevreler tarafından anlaşılamadığını ifade etti.

19. yüzyılın son çeyreği ve 20. yüzyılın başında Osmanlı Devleti'nin iktisadi, eğitim, bilim, teknoloji gibi alanlarda yapıp ettiklerini anlama konusunda insanların zihninde büyük duvarlar bulunduğunu öne süren Bulut, "Çünkü her şeyden önce bir devlet durdurulmuş, yerine yeni bir devlet kurulmuş. Bu gerçeklik bize sürekli öncesinin başarısızlıklarıyla ilgili çok dejenerasyon empoze edildi. 1. Dünya Savaşı'nın hala en önemli sonucunun imparatorlukların yıkılması olduğu söylenir. Peki Rusya neden yıkılmadı? Bütün Doğu Avrupa'ya, Türk Cumhuriyetlere hakim oldu. Bugün Hollanda, İngiltere, İspanya krallık olarak devam ediyorsa Osmanlı Devleti de devam edebilirdi. Oysa 'Devam edemezdi' gibi bir anlayış hepimizin hücrelerine işlemiştir. Bu konuda en azından 100 yıl sonra daha iyi analiz yapmak için zihin dünyamızdaki bariyerleri yıkalım. Bu sürekliliği anlamak için 1. Dünya Savaşı öncesinde Osmanlı'yı her alanda anlamak için çaba harcamalıyız." şeklinde konuştu.

Abdülhamid Han dönemi dış borçlarına değinen Prof. Dr. Bulut, bu borçların yönetilemez ve iflas olarak değerlendirilmesinin yanlış olduğunu belirtti.

Osmanlı'nın aldığı dış borçlara değinen Bulut, şunları kaydetti:

"Duyun-u Umumiye kurulduğu zaman Osmanlı'nın toplam dış borcunun bütçeye oranı yüzde 51'di. 2001 yılında Türkiye'nin toplam borcunun gayrı safi milli hasılaya oranı ise yüzde 108'di. Gayrı safi milli hasıla en az bütçenin üç katı düzeyindeydi. Bu şu demek: Bütçeye vurduğunuz zaman 2001 yılında toplam borç Osmanlıyla oranlarsak en az 8-10 kattı. Demek oluyor ki öyle iflas falan değildi. Eğer iflas dersek Türkiye Cumhuriyeti 2001 yılında 10 kat iflas etmişti. Yunanistan, İspanya, Portekiz bizimle kıyas edilemeyecek borca girdi. Osmanlı'ya iflas etmiş demek tamamen ön yargı ve ideolojik yaklaşıma bağlı bir tespittir. Osmanlı Abdülhamid dönemine kadar aldığı borçları verimli olarak kullanamadı. Abdülhamid döneminde borçlar eğitime, fabrikalaşma gibi son derece verimli alanlarda kullanılmıştır."

Süleyman Nazif Abdülhamid'in ağzından hatırat yazıyor

TYB Onursal Başkanı Dr. Mehmet Doğan ise Abdülhamid'i tahtan indiren İttihatçıların onun haklılığını anladığını ve cenaze törenine katıldığını anlattı.

Abdülhamid'in gerçekten büyük haksızlığa uğramış tarihi bir şahsiyet olduğunu vurgulayan Doğan, "Döneminde hem içeriden hem dışarıdan çok güçlü bir olumsuz imaj oluşturuldu. O, cumhuriyetin ilk döneminde de sürdürüldü. Hatta resmi ideolojinin parçası haline getirildi. Bugün Abdülhamid imajının olumsuzdan olumluya doğru değiştiğini görüyoruz. Burada Abdülhamid daha önce kötülenirken nasıl aşırıya gidilmişse şimdi de yüceltilirken de aşırılığa kaçıldığını görüyoruz." ifadelerini kullandı.

Doğan, Abdülhamid ile ilgili olumsuz imajın büyük kısmını edebiyatçılar ve yazarların oluşturduğunu kaydetti.

Abdülhamid'i kötüleyen yazarların İttihat ve Terakki idaresini gördüklerinde Abdülhamid devrinin yazdıkları gibi kötü bir dönem olmadığını gördüklerini söyleyen Doğan, şunları kaydetti:

"İstibdadın ne olduğunu İttihatçıların yönetimi sırasında gördü bu yazarlar. Kendileri bir sürü haksızlıklara maruz kaldı, içlerinde öldürülenler oldu ve bunlar şimdi bu olumsuz imajı olumluya dönüştürmek için ilk adımları atan şahsiyetler. Süleyman Nazif'in İttihatçılığı biliniyor. Şimdi de Abdülhamid'in olumlu tarafını ortaya koymak için bir adım atıyor. Bu nasıl olabilir? Birincisi siz roman, şiir, hikaye gibi edebi eser yazarsınız. Öyle sanıyorum ki Süleyman Nazif bunun çok da etkili olamayacağını düşünmüş. Kendi dergisinde bizzat Abdülhamid'in ağzından kendisiyle ilgili olumsuzlukları adeta yerle bir eden bir hatırat yayınlıyor. Her şeye cevap veriyor Abdülhamid bu hatıratta. Daha sonra bir kişi bu hatıratı 70-80 sayfalık bir risale şeklinde yayınlıyor. Bu hatırat 1946'da İsmet Bozdağ tarafından yeniden yayınlanıyor. Osman Yüksel Serdengeçti de 1962'de Süleyman Nazif'in yazdığı hatıratı yayınlıyor."

Toplantının açılış bölümünde konuşan Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın ise Sultan 2. Abdulhamid'in emperyalizme karşı büyük mücadele verdiğini ifade ederek, hakkındaki algıların kaynağının da onun mücadelesinden yeni nesillerin haberdar olmaması için yine emperyalistler tarafından oluşturulduğunu kaydetti.

Kaynak: AA / Güncel
Kayyum kararının ardından harekete geçen CHP, 414 belediye başkanını Ankara'ya çağırdı

Kayyum kararının ardından harekete geçtiler! 414 belediye başkanına çağrı

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi feci şekilde can verdi

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi 20. kattan düşerek can verdi

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

title