Haberler
NATO lideri Rutte, Türkiye'yi ikna için gelmiş

NATO lideri Rutte, Türkiye'yi ikna için gelmiş

İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Gayrimenkulde yeni dönem, vergide rayiç bedel tarih oluyor

Gayrimenkul alım satımında yeni dönem

10 Aralık Hediyemiz Olsun!

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Aylardır örgütün baskılarına rağmen kentteki huzurun korunmasına yardımcı olan STK ve siyasi parti temsilcileri sadece birer ifade için gözaltına alındı.

Şanlıurfa'da, Ankara katliamını basın açıklamasıyla kınayan ve katliamla ilgili yürüyüşe katıldığı gerekçesiyle Urfa Emek ve Demokrasi Platformu bileşeni kurumlarının eşbaşkanlarına yönelik dün sabah saatlerinde gözaltı işlemi yapıldı.

Polisler tarafından ilk olarak gözaltına alınanların sayısı 15 olarak açıklanırken, 25 kişilik gözaltı listesinin olduğu ve aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan'ın da olduğu ifade edildi.

Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Amirliğine götürülen ve burada ifadesi alınan 10 kişinin serbest bırakıldığı, 5 kişinin ise "Cumhurbaşkanına hakaretten" halen gözaltında olduğu belirtildi. Gözaltına alınan siyasi ve Sivil Toplum Kuruluşu (STK) temsilcileri, DBP'li belediye başkanları gibi PKK'nin şehirlerdeki gençlik yapılanması olan YDG-H'nin çatışmalı "Özyönetim" ilanına destek veremeyen kişiler. Zaman zaman örgütün Şanlıurfa merkez ile Viranşehir, Suruç ve Halfeti'de "Özyönetim" ilan edilmesi ve hendeklerin kazılması yönünde baskı yaptığı biliniyor. Buna rağmen sivillerin yaşam alanlarının çatışmalı alana dönüştürülmesi planı Urfa'da karşılık bulmuyor. Bilindiği üzere Cizre, Silvan, Nusaybin, Silopi, Sur'da başlayan çatışma bölgenin birçok bölgesine yayılarak devam ediyor.

KİMLER GÖZALTINA ALINDI?

10 Ekim Ankara katliamının Urfa'da protesto edildiği yürüyüşe katıldıkları, organize ettikleri iddiası ile Urfa Emek ve Demokrasi Platform bileşeni HDP İl Eşbaşkanı Rıdvan Yavuz, DBP İl Eşbaşkanı Leyla Coşkun, İHD Şube Eşbaşkanı Atilla Yazar, SES Şube Eşbaşkanları Reşat Doğan ve Ruken Kılınç, Eğitim Sen Şube Eşbaşkanı Dilek Çakırtaş, HDP Haliliye İlçe Eşbaşkanı Mehmet Melik, ESM Şube Başkanı Servet Yazar, DBP İl Genel Meclis Üyeleri Sevinç İzol ve Sibel Sütpak, Besra Yıldırım, İbrahim Halil Sağlam, Ali Azger ile çocuk olduğu belirtilen Z.Y. ve B.K. adlı kişiler gözaltına alındı. HDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan ve 1 Kasım seçimlerinde Urfa'da HDP milletvekili aday adayı olan bazı isimlerin de yer aldığı listenin 25 kişiden oluştuğu ve bazı kişilerin adreslerinde bulunamadığı için gözaltına alınamadığı öğrenildi. Gözaltına alınan 2 çocuk il emniyet müdürlüğü çocuk şubeye götürülürken, diğerleri güvenlik şubeye götürüldü. 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet ettikleri gerekçesiyle ifadesi alınan 10 kişi serbest bırakılırken, "Örgüt propagandası yapmak" ve "Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçlamaları yöneltilen Sevinç İzol, Sibel Sütpak, Ali Azger, İbrahim Halil Sağlam ve Besra Yıldırım da emniyet müdürlüğündeki ifadelerinin ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

KEKLİK: İNSAN HAKLARI GÜNÜNDE YAPILMASI MANİDAR

Gözaltına alınanlar ifadelerinin ardından serbest bırakılırken güvenlik şubenin önünde HDP ve platform üyesi bileşenlerine bağlı üyeler gözaltındakilere destek vermek amacıyla toplandı. Burada gazetecilere açıklama yana KESK Dönem Sözcüsü Mehmet Keklik, gözaltı işleminin 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününde yapılmış olmasının manidar olduğunu söyledi. Keklik, "Malumunuz bugün sabah erken saatlerde güya 2911'e istinaden yani izinsiz toplantı ve gösteriler gerekçe gösterilerek eş başkanlarımız, kurum temsilcilerimiz gözaltına alınmıştır. Buradan şunu duyurmak istiyorum KESK Dönem Sözcüsü olarak. Bu arkadaşlarımızın hepsi kurum temsilcisi. Adresleri belli, yerleri belli. Bunlar çok rahat bir şekilde çağrılabilecek durumda iken sabah erken saatlerde gözaltına alınmaları hukuki bir uygulama değildir. Antidemokratik bir uygulamadır. Bunu burada protesto ediyoruz. Ve bize direkt olarak şu mesaj veriliyor. IŞİD gibi katliamcı bir zihniyetin katlettiği yoldaşlarımızın 11 Ekim'de bununla ilgili açıklamamız vardı. Verilen mesaj şudur, 'Ankara'da neden sizler ölmediniz, sizleri neden öldürmediler.' Bunu bütün halkın huzurunda nefretle kınıyorum. Bu arkadaşlarımızın hepsi çok rahat bir şekilde çağrılıp getirilebilirdi. Özellikle bu günün seçilmesi manidardır. Bugün malumunuz 10 Aralık İnsan Hakları Günüdür. Aynı zamanda katliamın yapıldığı günün ikinci ayıdır. Bu güne denk getirilmesi bilinçli olarak yapıldığını düşünüyoruz. Bu zihniyetle, bu anlayışla muhalif sesleri, bizleri yıldıracaklarına inanıyorlarsa yanılıyorlardır. Bizler sürekli bu alanlarda olacağız. Toplumsal tepkilerimizi sürekli dile getireceğiz" dedi.

ÖZBİNGÖL: KANUNSUZ UYGULAMALARIN TANIĞIYIZ

HDP Şanlıurfa İl Eşbaşkanı Sevda Çelik Özbingöl ise, yapılanların kanunsuz ve hukuksuz olduğunu söyledi. Kanunların ve mevzuatın herkes için geçerli olduğunu belirten Özbingöl, "10 Ekim'de bütün dünyanın gözü önünde barış ve kardeşliği dillendirmek için bulundukları şehirlerden Ankara'ya giden 100'ün üzerinde sivil insanın ölümüne sebep olan vahşi bir saldırının hepimiz tanıklarıydık. O saldırı bizim, bütün toplumsal kesimlerin, bütün sivil toplum örgütlerinin, bütün halklarımızın, bütün farklılıklarımıza, kardeşliğimize yönelik atılan bir bombaydı. Bu karşı sessiz kalmak, elbette ki, o saldırıya ortak olmaktı. O gün o saldırıya ses çıkaran herkes barıştan, kardeşlikten yana tavrını koyan, gerçekleştirilen katliamı kınayan herkes gibi biz de aynı katliamı, aynı şiddetle ve aynı nefretle kınıyoruz. Ayın 11'inde gerçekleştirilen basın açıklaması bütün Türkiye'nin her tarafında, halklarımızın tepkilerini dillendirdikleri, meşru, haklı, hiç kimsenin sessiz kalmaması gereken bir sesti. O gün orada olan sivil toplum örgütü temsilcisi olan arkadaşlarımız ve kurum eş başkanlarımız, yöneticilerimiz, üyelerimiz, bugün de kanuna aykırı bir şekilde evlerinin önünde herhangi bir çağrı kağıdıyla çağrılıp ifadeleri alınabilinecekken fiili bir gözaltı uygulaması yapılarak burada haksız bir şekilde gözaltında tutulmuşlardır. İfadeleri alındıktan sonra salıverilmişlerdir, doğrudur. Ancak kanunun ve hukukun uygulanması çok önemlidir. Adaletin tecellisi, hiç kimseyi mağdur etmeden, kanunların, yasaların herkes için eşit ve adil bir şekilde uygulanması üzerine kuruludur. Bugün hepimiz hepinizin gözleri önünde kanunsuz bir uygulamanın ve yasaların, mevzuatın keyfi bir şekilde uygulanışının tanığı olmuş durumdayız. İfadesi alınan arkadaşlarımızın hepsi salıverildi. Altı tane arkadaşımızın ifadeleri henüz bitmedi. Onların mevcutlu olarak getirilecekleri bize ifade edildi. Bu da kanunsuz bir uygulama. Zira adresleri belli olan, ikametleri belli olan, bir davetiyeyle, bir çağrıyla gidip ifade vermeleri mümkünken, bu şekilde herhangi bir ifadeyi kriminalize eden ve fiili bir gözaltına dönüştürülen ve neticelendirilen zihniyet tarafından, hepimizin gözleri önünde yapılan hukuksuzluğu da kınamamız gerekiyor" dedi.

YAVUZ: SALDIRILARLA İLGİLİ KAÇ TUTUKLAMA OLMUŞTUR

Gözaltına alınıp serbest bırakılan HDP Şanlıurfa İl Eşbaşkanı Rıdvan Yavuz da, "Ben bugün gözaltına alınan bütün arkadaşlarım adına bir çağrı yapmak istiyorum. 10 Ekim Ankara katliamı barışa yapılan bir saldırıydı. 11 Ekim'de çoğu ilde yapıldığı gibi Urfa'da da yapılan basın açıklaması ve yürüyüş ifadelerde yer aldığı gibi AKP'ye, bu ülkenin başbakanına, bu ülkenin cumhurbaşkanına bir çağrı niteliğindeydi. Ankara katliamının protestosuydu. Ankara katliamıyla ilgili sayın Davutoğlu'nun ve AKP hükümetinin sorumluluğunu yerine getirmesi, faillerinin derhal açığa çıkarılmasıyla ilgili yapılan yürüyüşler ve protestolardı. Bugün katliamın yapıldığı ayın ikinci dönümünde şu çağrıyı yapmak istiyorum. Ankara katliamıyla ilgili, Suruç katliamıyla ilgili, 7 Haziran seçimleri öncesi Amed mitinginde yapılan bombalı saldırıyla ilgili, Adana ve Mersin HDP binalarına yapılan saldırıyla ilgili bu ülkede ne kadar gözaltı olmuştur, soruşturma ne düzeydedir, kaç tane tutuklama vardır? Bu katliamların tamamını protesto eden insanlar gözaltına alınıp tutuklanırken bu katliamları yapanlar maalesef bu ülkede serbest dolaşmaktadır. Buradan tekrar söylüyorum. Bunun müsebbibi ve sorumlusu AKP hükümetidir. Üzerine düşeni yapması için çağrı yapıyoruz buradan. Durduğumuz noktadan, yürüdüğümüz yoldan geri durmayacağız. Barışın, adaletin ve insan haklarının savunuculuğunu yapmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Alkışlarla ve 'Baskılar bizi yıldıramaz' sloganlarıyla gözaltına alınanlara destek veren grup basın açıklamasının ardından sessizce dağıldı.
(Kaynak: Gazeteipekyol)

Kaynak: Temsilci / Güncel
title