1 Mayıs'ta Taksim Meydanı'nda polislere saldıran sanıkların yargılanmasına başlandı
İstanbul'da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde Taksim Meydanı'na ilerlemeye çalışıp polislere saldırdıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan 8'i tutuklu 12 sanığın yargılanmasına başlandı. Duruşmada sanıkların savunmaları ve müşteki polis memurlarının ifadeleri de dinlendi.
İstanbul'da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde Taksim Meydanı'na ilerlemeye çalışıp polislere saldırdıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan 8'i tutuklu 12 sanığın yargılanmasına başlandı.
İstanbul 25. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya 8'i tutuklu 12 sanık ve avukatları ile müşteki 8 polis memuru katıldı.
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanıklardan Fatma Nur Uğur, olay günü anayasal haklarını kullanmak amacıyla Saraçhane'ye giderek kitlesel eyleme katıldıklarını söyledi.
Küçükçekmece'deki evinden Saraçhane'ye gidene kadar eylemin yasak olduğuna ilişkin ibareyle karşılaşmadığını, alana polis barikatından aranarak girdiklerini, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in de orada bulunduğunu belirten Uğur, sembolik şekilde Taksim'e çıkabilme ihtimallerinin bulunduğunu ifade etti.
Tutuklu sanıklardan Ahmet Özgür Erdoğan, 11 yıldır makine mühendisliği yaptığını, çalışma hayatının şantiyelerde geçtiğini belirterek, işçilere ve mühendislere kanundaki haklarının verilmediğini kaydetti.
Alana metro vasıtasıyla ulaştığını ve polis noktasındaki aramadan geçerek içeriye girdiklerini belirten Erdoğan, "İddianamede yasaklı yürüyüş ifadesi kullanılıyor. Bu sırada yasaklı olduğuna ilişkin bir şey söylenmedi. Hiçbir şekilde polis memuruna taş veya sopa fırlatmadım. Alanda çok kısa süreliğine arbede yaşandı ben de ön tarafta kitlenin arasında kaldım. Kalkana tutunmuş olabilirim ama kesinlikle zarar verme kastım yoktu. Kalabalığa dağılma yönünde anons yapıldığı yazıyor. Herhangi bir anons duymadım, kaldı ki yapılsa da kalabalıkta duymamış olabilirim." ifadelerini kullandı.
Tutuklu sanık Özenç Cevahir İslamoğlu da sosyal medyadan 1 Mayıs kutlamalarına ilişkin çağrılar yapıldığını görmesi üzerine alana gittiğini belirterek, elindeki nesneyi önüne doğru savurduğunu iddia etti. Sanık İslamoğlu, tutuklu kaldığı süre içinde not ortalamasının düştüğünü belirterek tahliyesini istedi.
Müşteki polis memurları şikayetçi oldu
Duruşmada müşteki polis memurları da dinlenildi.
Polis memuru E.K, sanıkların ellerindeki flamaları kendilerine doğru yöneltmeleri neticesinde yüzünde kalıcı iz meydana geldiğini, ancak kimin vurduğunu tespit edemediklerini belirterek, şikayetçi olduğunu, davaya katılmak istediğini söyledi.
Müşteki polis memuru H.Ö. de olaydan sonra başına 15 dikiş atıldığını, unutkanlık yaşadığını ve kişisel bakımını yerine getiremediğini dile getirdi.
Alanda görevlerini yaptıklarını aktaran H.Ö, "Şikayetçiyim, yüzümde de hala dikiş izlerini taşıyorum, kaşım kasılıyor, davaya katılma talebinde bulunmak istiyorum." ifadelerini kullandı.
Diğer polis memurları da alanda plastik mermi kullanmadıklarını ve yaralandıklarını, anlatarak şikayetçi olduklarını söyledi.
Ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklulukta geçirdikleri süreyi dikkate alarak 8 sanığın tahliyesine karar verdi.
Mahkeme, tüm sanıklar hakkındaki adli kontrol şartının kaldırılmasına da hükmederek, duruşmayı erteledi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde Saraçhane'deki izinsiz gösteride çıkan olayların ardından 12 sanık hakkında dava açılmıştı.
İddianamede, 8'i tutuklu 12 sanığın "görevi yaptırmamak için direnme", "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet", "kemik kırığı oluşacak şekilde kasten yaralama" ve "kamu malına zarar verme" suçlarından 3 yıl 8'er aydan 15 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.