1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü
Medya-İş Sendikası Genel Başkanı Gürsel Eser, gazetecilerin yıpranma hakkının 2008 yılında ellerinden alındığını belirterek, "Yıpranma hakkımızı geri istiyoruz" dedi.
Medya-İş Sendikası Genel Başkanı Gürsel Eser, gazetecilerin yıpranma hakkının 2008 yılında ellerinden alındığını belirterek, "Yıpranma hakkımızı geri istiyoruz" dedi.
Medya İşçileri Sendikası üyeleri, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla Tandoğan Meydanı'nda yapılacak 1 Mayıs kutlamalarına katılmak üzere Anadolu Ajansı önünde bir araya geldi. Sendika üyelerinin yanı sıra Suriye'de bulunan ve haber alınamayan Türk gazetecilerden Hamit Coşkun'un ağabeyi Yahya Coşkun, Milat Gazetesi Ankara Temsilcisi Aslan Değirmenci ve Coşkun'un mesai arkadaşları da katıldı.
Gürsel Eser, yaptığı açıklamada 9 Mart'ta kurulan sendikalarının ilk defa 1 Mayıs kutlayacağını ve bunun heyecanını yaşadıklarını belirterek, "Tüm Medya işçilerinin ve tüm basın emekçilerinin sorunlarının gündeme taşımayı görev kabul ederek yola çıktık. Medya-İş Sendikası olarak hiçbir ayrım yapmaksızın tüm medya çalışanlarının en başta sigortasız çalıştırılmasının sona erdirilmesi ve yıpranma hakkının geri verilmesi için var gücümüzle çalışacağız" dedi.
Gazetecilere yıpranma hakkının 1977 yılında şiddetli ve riskli çalışma ortamı nedeniyle verildiğini dile getiren Eser, 2008 yılında bu haklarının ellerinden alındığını bildirerek, "Yıpranma hakkımızı geri istiyoruz. Gazetecilerin o dönemdeki çalışma koşulları bugün de değişmedi, aksine daha da ağırlaştı. Çalışma saatlerimiz uzadı. Stres, işten atılma endişesi ve can güvenliğine yönelik tehditler her geçen gün arttı" diye konuştu.
Eser, Van depreminde 2 gazetecinin enkaz altında hayatını kaybettiğini ve Suriye'de görev yapmakta olan gazeteciler Adem Özköse ve Hamit Coşkun'a ulaşılamadığını hatırlatarak, "Tek amaçları halkın haber alma özgürlüğünü sağlamak kamuoyunu bilgilendirmek olan ve bu amaç için ölümü göze alarak kamu hizmeti gören medya işçilerinin yıpranma haklarının geri verilmesini istiyoruz. Gazeteci kardeşlerimiz Adem ve Hamit'in de bir an önce buraya ailelerinin yanına dönmesi için de gereken her şeyin yapılmasını talep ediyoruz" diye konuştu.
- Suriye'de kaybolan Türk gazeteciler -
Suriye'de kaybolan Türk gazetecilerden Hamit Coşkun'un ağabeyi Yahya Coşkun ise yaptığı açıklamada, 53 gün önce belgesel hazırlamak amacıyla Suriye'ye giden Adem Özköse ve Hamit Coşkun'un Suriye muhaberatının elinde olduğunu bildiklerini, hem Türkiye'nin yetkili organlarının hem de siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin ellerinden gelenleri yaptığını ancak hala bir sonuç alınamadığını söyledi. Aile olarak umutla beklediklerini belirten Coşkun, "Bizler mütevekkil insanlarız ve en nihayetinde hayırlı bir şekilde neticeleneceğine inanıyoruz" dedi.
Adem Özköse ve Hamit Coşkun meselesinin farklı bir boyut kazandığını kaydeden Coşkun, sorunun Suriye'de çözümün bir adımı olarak kabul edilebilecek hale geldiğini söyleyerek şunları kaydetti:
"Bölgesel güçlerin hep birlikte müdahil olabileceği ve sorunun çözümü için bir adım atabileceği bir hale geldi. En önemlisi ellerini ovuşturarak bölgede bir mezhep savaşı çıkmasını isteyenlerin önünü kesebilecek bir hal almaya başladı. Eğer bölgesel güçler harekete geçer ve hayırlı bir şekilde neticelenmesi için var gücüyle çaba sarf ederse inşallah bu işin hayırlı bir şekilde sonuçlanacağına inanıyoruz ve halklar arasında yeni bir kardeşliğe de vesile olacağına inanıyoruz."
Açıklamaların ardından Medya-İş'e bağlı grup, ellerinde Suriye'de kaybolan gazeteciler Hamit Coşkun'la Adem Özköse'nin fotoğraflarını taşıyarak 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarına katılmak üzere Tandoğan'a yürüdü.
- ANKARA