Üniversiteyi Bırakıp Çoban Oldu

Üniversiteyi bırakıp çoban oldu

Sivas'ta yaşayan 23 yaşındaki Taha Yasin Çitil 2 yıl önce üniversiteyi yarıda bırakarak kurduğu çiftlikte kendi sürüsüne çobanlık yapmaya başladı

SİVAS - Sivas'ta yaşayan 23 yaşındaki Taha Yasin Çitil 2 yıl önce üniversiteyi yarıda bırakarak kurduğu çiftlikte kendi sürüsüne çobanlık yapmaya başladı. Rusya'dan soğuya dayanıklı koyun getiren Çitil, 300 koyuna ulaşmayı hedefliyor

Taha Yasin Çitil, yaklaşık 2 yıl önce Edebiyat Bölümü'nü kazanarak İstanbul'a üniversite okumaya gitti. Uzun yıllardır hayvancılık merakı olan Çitil, hayallerini gerçekleştirebilmek için eğitim gördüğü bölümü 2'nci sınıfta bırakarak Sivas'a geri döndü. Çok istediği hayvancılık işini yapabilmek için Çitil Ahırlar Bölgesi'nde 7 dönüm ahır kiralayıp, Rusya'dan soğuk iklime dayanıklılık konusunda dünyanın en bilinen hayvanlarından olan 50 adet Romanov ırkı koyunu getirtti. İlk zamanlar hayvancılık yapmakta zorlanan ve hayvanlarda zayiat veren Çitil, pes etmeyerek yerli ırklara göre doğurganlığı yüksek olan romanov ırkı koyunlardan 2 yıl boyunca birçok koyun elde etti. Akademik düzeyde İngilizce bilen genç çoban koyunlarına büyük bir özenle bakıyor. Ailesi de Çitil'e büyük destek veriyor.

"İngilizce bilen çobanım"

Taha Yasin Çitil, akademik düzeyde İngilizce bilen bir çoban olduğunu ifade ederek, "Daha öncesinde İstanbul'da üniversite okuyordum. Edebiyat Fakültesini kazanmıştım. Daha sonra hayvancılığa merak saldım. Hayvan işleri ile uğraşmak hoşuma gidiyordu. Okulu bıraktım. Şuanda akademik düzeyde İngilizce bilen bir çobanım. Geleneksel yöntemlerin dışına çıkıp farklı bir ırkla bu işi yapmak istedim. Rusya'dan Ukrayna üzerinden biz Romanov koyunu getirdik. Şuan ARGE'sini yapıyoruz. Nasip olursa önümüzde ki seneye artık tamamen bir üretim tesisine başlayacağız. Ondan sonrasında da amacımıza ulaşmış olacağız." dedi.

"Kar amacı yüksek"

Çitil, bu işin kar amacının yüksek olduğunu söyleyerek,"Bu ırkın özelliği senede ikiz, üçüz yani 8 ayda bir kuzulama süreci geçiriyoruz. Bu kuzulama sürecinde en aşağı ikiz, üçüz yavru almaktayız. Biraz daha günümüz geleneksel hayvancılığından ziyade burada profesyonel bir şekilde bu işi yapmak istedik. Hayvandan gerçekten memnunuz. İnsanlar yeni yeni tanımaya başladı. İnsanların hoşuna gitmeye başladı. Çünkü karlık amacı yüksek. Et verimi yüksek. Randımanı yüksek olan bu hayvanı yetiştirmeye başladık. Bu işe başlayalı iki sene oldu. Satılanlar oldu. Şuan mevcutta 150 tane anaç koyunumuz mevcut. İlk senemiz de biraz zayiatımız oldu. Irkla alakalı bir sorun değil, daha çok bizim tecrübesizliğimizle alakalı bir sorun. Amacım 300 tane anaç sayısına ulaşıp ondan sonra senelik bin kuzu üretmek" şeklinde konuştu.