Türkiye Şehitlerini Anıyor
Türkiye Şehitlerini Anıyor Şehit Emir ve Gazi Ali'nin hikayesi şehit yakınlarını ağlattıANKARA - Şehitleri anmak için Genelkurmay Başkanlığı tarafından başlatılan "Türkiye Şehitlerini Anıyor" etkinliği kapsamında, bir evin 2 oğlu olan Emir'in şehit, Ali'nin ise gazi olduğu olayı aktaran...
Türkiye Şehitlerini Anıyor
Şehit Emir ve Gazi Ali'nin hikayesi şehit yakınlarını ağlattı
ANKARA - Şehitleri anmak için Genelkurmay Başkanlığı tarafından başlatılan "Türkiye Şehitlerini Anıyor" etkinliği kapsamında, bir evin 2 oğlu olan Emir'in şehit, Ali'nin ise gazi olduğu olayı aktaran Albay Altunok'un sözleri etkinliğe katılan şehit yakınlarına duygusal anlar yaşattı.
Şehitleri anmak için Genelkurmay Başkanlığı tarafından başlatılan "Türkiye Şehitlerini Anıyor" etkinliği kapsamında, 05 Nisan 2017 tarihinde Harbiye Askeri Müzesi ve Kültür Sitesi Komutanlığında, Kurtuluş Savaşı şehitleri; Er Hüseyin Oğlu Osman ve Er İbrahim Oğlu Musa'nın aziz ruhu için tören düzenlendi. Törene; sanatçı Selahattin Alpay, gazeteci Nazlı Çelik ve şehit aileleri katıldı. Bir evin 2 oğlu olan Emir'in şehit, Ali'nin ise gazi olduğu anı anlatan Albay Erhan Altunok, "Ali ve Emir'in aralarında 3 yaş var. Askere gidiyor büyük oğlan Ali. Tezkeresine 15 gün kala bir mayına basıyor. Sağ ayağının dizden altı, sol elinin de 3 parmağı yok. Evine dönüyor. Göğsünde bir gazi madalyası. Alnı ak. Gururlu delikanlı. 'Ben gaziyim' diyor başka bir şey demiyor. Gel zaman git zaman askere hazırlık yapan Emir'in çağrısı geliyor. Takılıyor kardeşine Ali. 'Ben Gaziyim Emir. Senin bu mertebeye gelmek için daha çok ekmek yemen gerek koçum' diyor. Komandoya yazıyorlar Emir'i. Her çatışmaya en önden fırlıyor. Cevval mi cevval delikanlı. Yaralı bir arkadaşına yardım etmeye çalışırken kahpe bir kurşun gelip vuruyor onu. Dizlerinin bağı çözülüyor, düşüyor ve toprakla kucaklaşıyor. Arkadaşları hemen koşturuyorlar. Bir arkadaşı alıyor kucağına ve diyor ki; 'Abim Ali'ye haber verin. Ben şimdi onun mertebesini de geçiyorum. O gazi olmuştu ve ben şehit oluyorum. Söyleyin kusura bakmasın. Söyleyin hakkı üzerimde kalmasın.' Bu kahramanlar var ya; vücutlarının kaçta kaçı ettir, kaçta kaçı kemiktir, sudur bilmezler ama biz biliriz ki; onların yüreklerinin yüzde 100'ü vatandır" dedi.
Adana'da meydana gelen Haçin olaylarında şehit olan Er Hüseyin Oğlu Osman ve Er İbrahim Oğlu Musa'nın şehit edilme anını anlatan Albay Altunok, olayla ilgili şunları aktardı:
"Bu güne kadar bağrımızdan beslenenler Adana'da isyan çıkartmışlardı. Zaten ülke topraklarında öteden beri gözü olan düşman kuvvetleri onlara yardım ediyorlardı. Bu hainler bizi tam içimizden vurdu. Bu isyanlardan bir tanesi Haçin olaylarıdır. Adana'nın Saimbeyli diye anılan bölgenin eski adıdır. Düşman isyan başlatmış ve kasabamızı kuşatmıştı. İbrahim oğlu Musa ve onun yiğit arkadaşları mübarek topraklarımızın üzerine düşmanın basmasına izin verirler mi? Ezanın susmasına izin verirler mi? Vermezler. Silahları yok baltaları var. O da olmadı yumruklarını silah yaptılar. Adana'nın yiğitleri düşmana geçit vermediler. Musa, iri cüssesi ile saldırırken düşmana 3-5 düşman ancak durdurabildi onu. Şehit oldu Musa ve Adana'nın şanını, şerefini hiçbir zaman yere düşürmedi. Aynı cephede Musa ile omuz omuza vatan savunmasında Kuvayi Milliye saflarında yer aldı Osman. Şehit edilişinin 3'üncü ayında düşman işgalinden kurtuldu canım denen memleketi ama o bunu göremedi. Oğlu Ramazan ile birlikteydiler. Ramazan ayağından yaralandı. Yettim oğlum dayan Ramazan dedi. Oğlunu kurşun yağmurundan kurtuldu ama kendisi kurtulamadı."
Albay Altunok'un bu sözleri törene katılan ailelere duygusal anlar yaşattı. (İLK-BC-