Haberler
Halep'te büyük kriz! Sorun çözülmezse kaybedilmesi an meselesi

Halep'te büyük kriz! Sorun çözülmezse kaybedilmesi an meselesi

Suriye'deki operasyon sonrası Fransızların 102 yıl önce hazırladığı harita yeniden gündem oldu

102 yıl sonra ortaya çıkan harita Orta Doğu'yu karıştıracak

Yenidoğan soruşturmasında 2. dalga operasyonu: 14 şüpheli daha gözaltına alındı

Türkiye'nin kilitlendiği soruşturmada yeni gözaltılar var

Bahçeli'nin konuşmasını yırtan Özgür Özel'e MHP'den sert tepki

Bahçeli'nin konuşmasını yırtan Özel'e sert tepki: Bavulunu toplaması yakındır

Türk dünyasındaki bakanlar, milletvekilleri, büyükelçiler bu enstitüden mezun

Türk dünyasındaki bakanlar, milletvekilleri, büyükelçiler bu enstitüden mezun
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türk dünyasındaki bakanlar, milletvekilleri, büyükelçiler bu enstitüden mezun EÜ Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Türk dünyasına açılan bir kapı oldu Prof. Dr.

Türk dünyasındaki bakanlar, milletvekilleri, büyükelçiler bu enstitüden mezun

EÜ Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Türk dünyasına açılan bir kapı oldu

Prof. Dr. Nadim Macit: "Türk dünyasında enstitümüzde yetişmiş binlerce insanımız var"

"Enstitümüz, Türk dünyasına açılan bir penceredir"

"Bunlarla çok güçlü bağlarımız var"

İZMİR - İzmir Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü, her yıl dünyanın farklı noktalarından gelen onlarca yabancı öğrenciye ev sahipliği yaparken, Türk dünyasına açılan bir kapı olan enstitüden ise bugüne kadar sayısız; bakanlar, milletvekilleri, bürokratlar, gazeteciler, büyükelçiler, öğretim üyeleri mezun oldu. Burada eğitim gören önemli isimler ayrıca Türkçe'de öğrendi, ülkesinde önemli kararlara imza attı.

Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü, adeta Türk dünyasına açılan bir kapı oldu. 1992 yılında kurulan Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü ve 1986 yılında kurulan Türkçe Öğretim Birimi (TÖBİR), bugüne kadar sayısız öğrenci yetiştirdi.

EÜ TÖBİR'de Türkçe öğrenip enstitüde yüksek lisans ve doktora yapıyorlar

Enstitüye bağlı TÖBİR'e gelen dünyanın farklı ülkelerinden öğrenciler, aldığı eğitimle 1 yıl içesinde Türkçe öğreniyor. Eğitim sonucunda başarılı olan öğrenciler Uluslararası Türkçe Yeterlilik Sertifikası alırken, öğrenciler daha sonrada aldığı bu sertifikayla eğitim hayatına devam ediyor.

TÖBİR'den son 6 yılda bin 596 öğrenci mezun olurken, şuanda ise 230 öğrenci 1 yıllık eğitimle Türkçe konuşmak için aşama aşama eğitim alıyor.

Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü'nde ise 6 ana bilim dalında lisansüstü alanda nitelikli eğitim veriliyor. Yüksek lisans ve doktora yapan yerli ve yabancı öğrenciler, daha sonrada ülkemizde ve dünyanın farklı ülkelerinde etkin görevler alıyor.

Gürcistan Eski Başbakanı, Türkmenistan Eski Dışişleri Bakanı kimler var kimler

Öte yandan, Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü, bugüne kadar sayısız ismi Türk dünyasına, bürokrasiye, akademiye ve siyasete kazandırdı.

Gürcistan Eski Başbakanı Giorgi Kvirikaşvili, Türkistan Eski Dışişleri Bakanı Raşit Meredov, Azerbaycan Eski Devlet Gümrük Bakanı Sefer Mehdiyev, Kazakistan Eski Enformasyon ve Sosyal Kalkınma Bakanı Kydyrali Darkhan gibi isimler enstitüde eğitim aldı.

Bunun yanında Türk dünyasında; bazı milletvekilleri, büyükelçiler, bürokrasideki önemli isimler, gazeteciler, doktorlar, akademisyenlerin yolu da EÜ Türk Dünyası Araştırma Enstitüsü'nden geçti.

"Türk dünyasında enstitümüzde yetişmiş binlerce insanımız var"

Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nadim Macit, enstitünün stratejik önemine dikkat çekti. Enstitünün Türk dünyasına açılan bir pencere olduğunu anlatan Macit, "Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü, 1992 yılında kurulmuş bir kurumdur. Lisansüstü; yani yüksek lisans ve doktora programlarında, 6 ana bilim dalında eğitim verilmektedir. Bünyesinde Türkçe Öğretim Birimi vardır. Türkçe Öğretim Biriminin tarihi daha eski, 1986 tarihlidir. Bu kurum, Türkiye'de Türkoloji alanında özel bir yere sahiptir. Özel bir yere sahip olmasının temel kriteri, öncelikle lisansüstü programlara sahip olmasıdır; sonrasında da bünyesinde Türkçe Öğretim Biriminin yer almasıdır. Lisansüstü programlarımızda bilimsel araştırmalar yapılmaktadır. Her alanda insan yetiştirmeyi amaçlayan bir kurumuz. Diğer taraftan dil ise hem insanlar arasındaki iletişimi hem de toplumlar arasındaki diyaloğu sağlar. İnsanların, milletlerin memleketi, sadece fiziki coğrafyadan ibaret değildir. Bir gönül coğrafyamız var. Bizim sadece Türkiye'de değil, bütün tarihsel süreçte var olan Türk unsurlarına kapımızın açık olması lazım. Bunu bilginin konusu, ilmin konusu yapmamız lazım. Aynı zamanda ortak bir dili geliştirmemiz lazım" dedi.

Nadim Macit, şöyle devam etti:

"Ekonomiden tutun enerjiye kadar, dolayısıyla; sosyal, kültürel, iktisadi, sanayi, teknoloji alanında ortak kurumlar, ortak iş birlikleri üretmemiz lazım. Dolayısıyla Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü, bütün bu konular çerçevesinde bilimsel araştırmalar yapmakta, aynı zamanda da dil yoluyla bütün bunları dünyaya taşımayı amaç edinmektedir. Enstitümüz, Türk dünyasına açılan bir penceredir. Türk dünyasında buradan yetişmiş binlerce insanımız var. Bürokratından devlet kademesinde görev yapanlar, bilimsel araştırma alanlarında görev yapanlar, sivil toplum kuruluşları alanında görev yapanlar, dolayısıyla burası Türk dünyasında müthiş bir ağ oluşturmuş kurumdur. Burası stratejik bir kurumdur. Türkmenistan'dan Kazakistan'a, Kazakistan'dan Balkanlar'a ve Orta Doğu'ya kadar, dünyanın çok değişik yerlerinde yer alan Türk halkları var; her birisiyle bağlantılarımız var. Orada bu enstitüde ihtisas yapan çok sayıda hocalarımız var, yine bizde Türkçe öğrenip sonra fakülteyi okuduktan sonra ülkelerine dönen insanlarımız var. Bunlarla çok güçlü bağlarımız var. O nedenle Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü, Türk dünyasının hem bilimsel hem de dil yoluyla iletişim kurduğu bir merkezdir."

Türkçe Öğretim Birimi öğrencileri arasında Kazakistan'dan gelen Ayperi Boronbaeva (22), enstitüye bağlı TÖBİR'de Türkçe öğreniyor. Boronbaeva, Türkçe ve Kırgız dilinin birbirine benzediğini; ama zaman zaman zorlandığını söyledi. Türkiye'ye gelmeden önce Türk dizilerini takip ettiğini ifade eden Boronbaeva, Türkçe'yi burada aldığı eğitimle daha da ilerlettiğini anlattı.

Ulzhan Bolatova da, Türkiye'yi sevdiğini ve bu ülkede eğitim almaktan mutluluk duyduğunu belirtti. Kelbet Doszhanova ise son olarak şunları söyledi:

"İlk haftalar zor geldi; ama İzmir'e alışmaya çalışıyorum. Öğretmenlerim sayesinde, arkadaşlarım sayesinde şuan çok iyi hissediyorum. İzmir insanı çok sıcak kanlı ve bir sorumuz olduğunda hemen yanıtlıyorlar.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / HAKAN GÖZALAN - Genel
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title