TKDF ve Unilever ev içi şiddetle mücadeleye destek için protokol imzaladı
- TKDF ve Unilever ev içi şiddetle mücadeleye destek için protokol imzaladı Unilever sessizliği bozmak için harekete geçti Unilever, ev içi şiddetle mücadelede kurumsal sesini daha da yükseltiyor ve bu konunun savunuculuğuna soyunarak iş dünyasına örnek olmayı hedefliyor.
- TKDF ve Unilever ev içi şiddetle mücadeleye destek için protokol imzaladı
Unilever sessizliği bozmak için harekete geçti
İSTANBUL - Unilever, ev içi şiddetle mücadelede kurumsal sesini daha da yükseltiyor ve bu konunun savunuculuğuna soyunarak iş dünyasına örnek olmayı hedefliyor.
Unilever, çalışanlarının ev içi şiddet mağduru olması durumunda ihtiyaç duydukları psikolojik ve hukuksal desteği alabilmeleri için, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu ile protokol imzaladı. Şirket, çalışanları için güvenli ve kapsayıcı bir iş yeri oluştururken, şirket dışındaki mağdurların da sesinin duyulmasına yardımcı olmayı amaçlıyor.
Verilen bilgiye göre, pandemiden önce küresel olarak her 3 kadından 1'i, çoğunlukla birlikte olduğu partneri tarafından fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalıyordu. Bu tablo pandemi döneminde ağırlaşırken, her 2 kadından 1'i doğrudan veya dolaylı şiddet görüyor. UN Women verilerine göre yaklaşık 10 kadından 7'si, pandemi sırasında aile içi şiddetin arttığını söylüyor. Üstelik şiddet gören kadınlar, çoğu zaman çekindikleri için dışarıdan yardım da aramıyorlar.
Bu sessizliği bozmakta kararlı olan Unilever, geçen yıl önce, Ev İçi Şiddet ve İstismara Yönelik İş Yeri Politikası'nı açıklayarak, çalışanlarının güven duyarak yardım isteyebildiği; bir çalışma arkadaşının risk altında olduğunu hisseden herkesin de duruma gerektiği şekilde müdahale edebilecek temel eğitime sahip olduğu bir çalışma kültürü oluşturmaya odaklandı. Geçen yıl Dünya Kadınlar Gününde bir ilki gerçekleştirerek 'Sessizliği Boz' kampanyasını hayata geçiren şirket, bu yıl çalışmalarını bir adım öteye taşıyarak, çalışanları arasında ev içi şiddet hakkında farkındalığı artırmak ve bu bilinci ekosistemine de yaymak amacıyla Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu ile bir protokol imzaladı. Şirket bu protokolle; ev içi şiddetin insanda oluşturduğu fiziksel ve psikolojik sağlık problemlerinin iş hayatına etki edeceğinin farkında olacağını; şiddete uğrayan çalışanların ve/veya çalışma arkadaşlarının şiddete uğradığını veya şiddet uyguladığını öğrenen çalışanların, çekinmeden paylaşacakları bir ortamı sağlamak için gerekli tüm tedbirleri alacağını taahhüt etti.
"Şiddet ile ilgili en büyük problem şiddete uğrayan kadının sessiz kalmasıdır"
İmzalanan protokolü değerlendiren Unilever Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi, Satış ve Müşteri Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Leyal Eskin Yılmaz, "Unilever olarak şirket içerisinde ev içi şiddete karşı bir protokol yayımladık. Geçtiğimiz bir yıl içerisinde bunu federasyon ile birlikte tekrar gözden geçirdik. Protokol kapsamını gözden geçirip, yeni halinin tekrar yürürlüğe alıyoruz. Bir yandan da bu protokol ile birlikte çalışan kadınların ev içi şiddete uğradıkları durumlarda, çalıştığı şirketten ne gibi taleplerde bulunabileceği ile ilgili ön plana çıkardığımız hususlar var. Bunlar; izin, taşınma, esnek çalışma, finansal, hukuksal gibi hakları olabiliyor. Psikolojik danışmanlık ile ilgili bazı destekler de alınabiliyor. Bunları ön plana çıkardık. Aynı zamanda TKDF Acil Yardım Hattı var. Şirket olarak buna destek veriyoruz. Hem kendi çalışanlarımız hem de ekosistemimizde bunları anlatıyoruz. Şiddet ile ilgili en büyük problem şiddete uğrayan kadının sessiz kalmasıdır. Bu sürecin uzaması ve kötü sonuçlanması en büyük bir diğer problemdir" diye konuştu.
"Şirketimizde 5 bin, ekosistemimizde 10 binlerce kişiye eğitim vereceğiz"
İmzalanan protokolün önemine vurgu yapan Unilever Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi, Dış İlişkiler ve Kurumsal İletişim Direktörü Ebru Şenel Erim, "Geçen sene Dünya Kadınlar Günü itibariyle başlamış olduğumuz; 'Sessizliği Boz' kampanyasının hem şirketimiz içerisinde hem de ekosistemimiz üzerinde yaygınlaştırılmasını ve kadının bu anlamda güçlendirilmesini çok önemsiyoruz. Bu protokol ile federasyonun daha da güçleneceğini, aile içinde şiddeti yaşayan kadınların da daha fazla sesini yükselterek şiddetin önüne geçileceğine inanıyoruz. Kurumsal sesimizi daha da yükseltecek ve bu konunun savunucusu olacağız. Böylece iş dünyasına da rol model olmayı amaçlıyoruz Şirketimizde 5 bin kadar kişiye ama şirketimiz dışında ekosistemde birlikte 10 binlerce kişiye eğitim vereceğiz. Aslında bu eğitim genişleyerek daha fazla insana ulaşabilecek diyebiliriz. Canan Güllü ve federasyon ekiplerine teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
"Amacımız, Türkiye'de şiddetin önlenmesine yönelik çalışmalara destek olmak"
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü de protokolün imza töreninde yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Bence tarihimizin en önemli günlerinden biri. Çünkü Türkiye'de pazar payına en yüksek oranda sahip olan bir özel sektörle ve yönetiminde kadınların olduğu şirketle bir protokol imzaladık. Amacımız, Türkiye'de şiddetin önlenmesine yönelik çalışmalara destek olmak. Bunun için toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimlerini, önce özel sektör bünyesindeki çalışanlara sonra perakende ağında çalışanlara vermek. Bu şekilde Türkiye'de çarpan etkisiyle zihinsel dönüşümü sağlamayı amaçlıyoruz. Ayrıca istismarı ve şiddeti önlemek ve bunula ilgili Acil Yardım Hattı'nın desteklenerek mağdurların anlık olarak güven duyabileceği bir müracaat merkezini ayakta tutabilmeyi hedefliyoruz.
Türkiye'de kadın-erkek eşitsizliği, 2021 Dünya Ekonomik Formu Cinsiyet Eşitsizliği Raporu'na göre 156 ülke arasında 133'üncü sırada. Bunda 10 yıl önce 105'inci sıradaydık, yani aşağı doğru inmeye devam ediyoruz. Kadını birey göremeyen bir zihinsel yapıyla beraber kadını şiddete mahkum eden mekanizmalar da var. Kız çocukları erken yaşta evleniyor, kadın eğitime ulaşamıyor. 4+4 sisteminde 2'nci 4'ten itibaren okuldan ayırılıyor. Kadın istihdama girecek olsa önünde bakım yükü dediğimiz; kreşlerin ve yaşlı bakım merkezlerinin eksik olması ortaya çıkıyor. Bunlar giderildiği anda Türkiye'de kadın cinayetlerinin önünü kesebilecek bir süreç gelecek."
Protokol kapsamında Unilever çalışanları da ev içi şiddete maruz kalmaları durumunda, Federasyonun Ev İçi Şiddet Acil Yardım Hattı'nı arayarak; 7/24 hizmet veren profesyonel uzmanlardan erkek şiddeti, taciz ve istismar konularında, telefonla psikolojik destek, hukuksal bilgilendirme ve yönlendirme alabilecek.
Şirket, imzaladığı protokolle ayrıca Federasyon'un ev içi şiddetle mücadelede çok önemli bir araç haline gelen Acil Yardım Hattı'na maddi destek de sağladı.
Şirket, daha kapsayıcı, adil ve sosyal bir dünya için çalışıyor
Şirket, Sürdürülebilir Yaşam Pusulası doğrultusunda, dünyada karşı karşıya olunan çevresel ve sosyal zorlukları aşmak için öncü rolünü sürdürüyor. Tüm değer zincirinde kapsayıcı ve olumlu bir etki oluşturmak için çalışıyor. İş faaliyetleri ve sosyal taahhütleriyle daha kapsayıcı, adil ve sosyal bir dünya inşa edilmesine katkı sunuyor.