Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil: "Türkiye'nin NATO'ya Girişiyle Beraber Amerika ve İstihbarat Birimleri...
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil: "Türkiye'nin NATO'ya girişiyle beraber Amerika ve istihbarat birimleri bu ülkeye sızdı" "15 Temmuz son 300 yılın en büyük harekatıdır" KAYSERİ – Kayseri'de düzenlenen 'Asrın İhaneti FETÖ' konulu konferansta konuşan tarihçi yazar Prof. Dr.
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil : "Türkiye'nin NATO'ya girişiyle beraber Amerika ve istihbarat birimleri bu ülkeye sızdı"
"15 Temmuz son 300 yılın en büyük harekatıdır" KAYSERİ – Kayseri'de düzenlenen 'Asrın İhaneti FETÖ' konulu konferansta konuşan tarihçi yazar Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, "15 Temmuz son 300 yılın en büyük harekatıdır" dedi.
Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve Boydak Holding tarafından 'Asrın İhaneti FETÖ' konulu konferans düzenlendi. Kadir Has Kongre Merkezi'nde düzenlenen konferansa, tarihçi yazar Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil konuşmacı olarak katıldı. Şimşirgil, Türkiye'nin NATO'ya girişiyle beraber Amerika ve istihbarat birimlerinin Türkiye'ye sızdığını söyledi. FETÖ'nün 1980 tarihine kadar uyuyan hücre olduğunu ve bu tarihten itibaren uyandırıldığını kaydeden Şimşirgil, "Bizim NATO'ya girişimizle beraber bu ülkeye Amerika ve istihbarat birimleri sızdılar. Aynen tazminatla beraber mason devlet adamlarıyla sızdıkları gibi. Bu tarihten itibaren de her 10 senede bir darbe yapıldığını görüyoruz. Bu darbeler çeşit çeşit rollerde yapılabiliyor ve bu çeşit çeşit rolleri uyuyan hücre olarak bulunduruyorlar. Mesela FETÖ 1980 öncesine kadar ilerler. Bana göre 1965 ve 1970'deki bütün faaliyetleri varsa bile uyuyan bir hücredir ama 1980'de bu hücrenin uyandığını düşünüyorum. Bu hücrelerin uyandığını ben şahsen görmüştüm. Faaliyetleri ve bir takım söylemleri ile görmüştüm. Mesela 1980 öncesi bu adam bir numaralı aranan adamdı. Türkiye'de en fazla Cumhurbaşkanına, Genelkurmay Başkanına, Başbakana hakaret eden adam. Bugün Cumhurbaşkanına hakaret edilse yarın savcı kapınızı çalmaz mı? Bir adam en ağır hakaretleri yapıp da, savcı kapısını çalmıyorsa, buradan uzak durmak lazım. Nasıl oluyor da bu adam hakaret edilmesine rağmen alınmıyor. Demek ki, içeride bir koruyanı var Türkiye en fazla Cumhurbaşkanına ve Başbakana hakaret eden FETÖ, 1980'den sonra legal bir hale geldi. Eski halinden hiç eser yok. Okullar ve yurtlar açıyor. Abdullah Öcalan'ı verdiler. Öcalan'da bir darbe hazırlığıydı ama FETÖ'yü aldılar" ifadelerini kullandı.
"FETÖ Türkiye'nin yok edilme planıdır"
FETÖ'nün Türkiye'nin yok edilme planı olduğunun altını çizen Şimşirgil, "Çünkü FETÖ bu ülkenin yok edilme planıydı. Abdullah Öcalan'ı bile verdiler. Abdullah Öcalan'da onların kullandığı bir adam. Bunu çok ifade etmek lazım. FETÖ'yle başlangıçtan itibaren yabancılar tarafından kullanıldığı düşünüyorum. Öyle çıkartıldığını düşünüyorum. Çünkü 1970'den itibaren Papa'nın da üzerinde irtibatı var. Bu FETÖ'nün Papa irtibatının iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. FETÖ daha sonra 1980'den sonra çıktığı zaman 'Ilımlı İslam' söylemiyle çıktı. Bu FETÖ'nün dini bağlamda dışarı bağlı olduğunun ifadesidir" diye konuştu.
"Boydak Holding çok titiz çalışıyor"
Kayseri ziyareti kapsamında Boydak Holding'e gittiğini kaydeden Şimşirgil, önceden Boydak Holding'den FETÖ'ye para akımının yapıldığını herkesin bildiğini belirtti. Şuanda Boydak Holding'in çok titiz çalıştığının altını çizen Şimşirgil, "Bunların sızmadığı yer yoktu. Kolay bir şey değil. Her tür adam var. Bunu tam seven, yarı seven, az seven, muhabbet duyan ve tam düşman olan. Buda onlardan. Böyle gözüküyor. Yarına öyle hazırladılar. Bu çok farklı bir şekil ve biz bununla çok uğraşacağız. Öyle basit bir şey değil. Bana göre savcılar bugün 20 saat çalışmalıdır. Haklıyı haksızdan ayırmalı, mağdur etmemelidir. Her mağdur Cumhurbaşkanımıza gidiyor. BİMER'e ve CİMER'e yazıp 'Bu FETÖ'cü' diyorlar ve anında görevden alınıyor. Araştırılması ve soruşturulması gerekiyor. FETÖ'cü denildiği zaman adamın düştüğü durumun düşünülmesi lazım. Bugün Boydak Holding'e gittik. Orada gördüm ki, arkadaşlar çok titiz çalışıyor. Onların oraya para kaynaklarını akıtmadıklarını bilmeyen var mı? Mısır'daki sağır sultanda, gözü kör olanda, kulağı sağır olanda herkes bilir. Herkes duydu ama oradaki her çalışanı suçlayamam. Ben iş arıyorum, orada iş buluyorum ve girip çalışıyorum. Oraya doğrudan para akıtanları, hala akıtanları titiz bir şekilde kontrol ediyorlar ki savcılık bugün 'Devlet el koysun' diyor. Bu devletin. İhanet olarak paralar gidiyor. Bu ülkede Cumhurbaşkanı bile 'Bizi aldattılar' dedi. Ben bu sözün siyaset olduğunu düşünüyorum. Bu sözü hala söyleyemeyenler var. Bunları görüyoruz. Aslında Cumhurbaşkanı bunu bizim için söylüyor. Bugün ihanet derecesine varan şeyden bahsediyoruz. Bugün gerçekten asıl ağ babaları ile çarpışıyoruz" ifadelerini kullandı.
"15 Temmuz, son 300 yılın en büyük harekatı"
15 Temmuz hain darbe girişiminin son 300 yılın en büyük harekatı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, konuşmasını şöyle tamamladı:
"15 Temmuz bizi biraz uyardı, kendimize getirdi. Gerçekten direkten döndük. Bugün Türkiye Cumhuriyeti diye bir şey yoktu. 15 Temmuz başarılı olsaydı, Türkiye 3'e bölünmüştü. Türkiye'de en az 5-10 milyon arası insan ölmüştü. Türkiye'de bugün Cumhuriyet yoktu, halifelik vardı. Demirel bile 'Bu ülkeye halifelik gelebilir' demişti. Şimdi niye tartışmıyoruz halifeliği. Şimdi öyle bir adam yok. O gelecekti ve kurtarıcı gibi halife olarak bu ülkeye oturacaktı. İlk 1 ay Avrupa kendine gelemedi. 15 Temmuz son 300 yılın en büyük harekatıdır. Bunu tarih ilerde çok daha iyi yazacaktır. İnşallah şu savaşı kazanırsak tarih bunu yazacaktır. 15 Temmuz'un ardından Avrupa ve Amerika kendine gelemedi. 1 ay sonra 'Ne oldu?' dedi. Bu defa yeniden savaşı başlattılar. Şunu asla unutmayalım, bu ülkenin üzerini 1980'de çizmişler."
Konferansa, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, Talas Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu, Kocasinan Kaymakamı Mustafa Kılıç, Boydak Holding İdari İşler Koordinatörü Burhan Artuç ve çok sayıda vatandaş katıldı.