Pendik'te 'İbadet ve Zarafet Geçmişten Günümüze Anadolu Seccadeleri' Sergisi Açıldı
Pendik'te 'İbadet ve Zarafet Geçmişten Günümüze Anadolu Seccadeleri' sergisi açıldı -Sergide 1600'lü yıllardan kalma bir çocuk seccadesi de bulunuyorİSTANBUL - Pendik'te 'İbadet ve Zarafet Geçmişten Günümüze Anadolu Seccadeleri' sergisi açıldı.
Pendik'te 'İbadet ve Zarafet Geçmişten Günümüze Anadolu Seccadeleri' sergisi açıldı
-Sergide 1600'lü yıllardan kalma bir çocuk seccadesi de bulunuyor
İSTANBUL - Pendik'te 'İbadet ve Zarafet Geçmişten Günümüze Anadolu Seccadeleri' sergisi açıldı. Sergiyi ziyaret edenler, aralarında 1600'lü yıllardan kalma bir çocuk seccadesinin de bulunduğu, tamamına yakını asırlar öncesine ait seccadelerle tarihi bir yolculuk yaptı.
Mehmet Akif Ersoy Sanat Merkezi'nde 'İbadet ve Zarafet Geçmişten Günümüze Anadolu Seccadeleri' Sergisine ev sahipliği yaptı.. Sergide aralarında 1600'lü yıllardan kalma bir çocuk seccadesinin de bulunduğu neredeyse tamamı 400 yıllık onlarca seccade ziyaretçilere sunuldu. Seccadelerin yanı sıra yine asırlık ömürlere sahip takke, kehribar, leğen ve ibrikler de yine İbadet ve Zarafet Sergisi kapsamında görücüye çıktı. Küratörlüğünü Erkan Doğanay'ın yaptığı sergiyi gezenler, tarihi bir yolculuk yaptı.
Sergi Mehmet Akif Ersoy Sanat Merkezi'nde 31 Aralık'a kadar açık kalacak.
Pendik Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Sami Divleli: "Bugün Pendik Belediyesi olarak Namaz ve Zarafet isminde çok güzel bir serginin açılışındayız. Bu çok muhteşem bir sergi yaklaşık 7-8 tane küratörden toplanmış olan namaz ile ilgili araç ve gereçleri burada sergiliyoruz. Bunların içinde ibrik, havlu, seccadeler, tesbihler var. Serginin tarihi değerine bakarsak 16. Yüzyıldan kalma seccadeler var. Genelde Anadolu coğrafyasından kalma seccadeler bunlar. Bunlar hem çocuklar için ayrılmış hem de yetişkinler için ayrılmış seccadeler var" dedi.
Dedesinden hatıra kalan seccadeyi sergileyen Gülten Urallı: "Birinci Dünya Savaşına katılıyor. Avusturyalılara esir düşüyor. Tabi o zaman geri dönüş yok ülkeye Türk ve Müslüman ülke olarak Türkiye'yi seçip buraya geliyor. Burada da bir Tatar hanımı bulup onun ile evleniyor. İlk kapılar açıldığı zaman 1989'da en Kazan'a gittiğim zaman ailede bu seccadeyi gördüm. İkinci yıl gittiğimde Türkiye'den onlara hediye ettim ve bunu alıp geldim" şeklinde konuştu.