Mahallenin Sultanları 'Kadın Muhtarlar'

Mahallenin sultanları 'kadın muhtarlar'

Annelik içgüdüleriyle muhtarlık görevlerini yürütüyorlar

Mahallelerine hem muhtarlık hem de ablalık yapıyorlar

Kadın muhtarlara olan güven artıyor

Yeşiltepe Mahalle Muhtarı Meryem Kuş Açıkgöz;

"Bana muhtarım değil ana derler"

Bahçelievler Mahalle Muhtarı Sülbiye Bilen;

"Muhtar olduğunuzda aynı zamanda mahallenin annesi de oluyorsunuz"

"Annesini özleyen bana koşuyor"

ESKİŞEHİR - Eskişehir'de 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde rakiplerini geride bırakarak ipi göğüsleyen kadın muhtarlar, görevlerini en iyi şekilde yerine getirmek için çabalıyor.

Türkiye, 31 Mart seçimlerini geride bıraktı. Büyükşehir ve ilçe belediye başkanları ve meclis üyelerinin yanı sıra muhtarlar arasında da kıyasıya bir mücadele gerçekleşti. Mahallelerine en iyi hizmeti götürebilmek için çabalayan ve seçim döneminde adeta belediye başkan adayı gibi çabalayan muhtarlar, seçimlerin ardından yoğun bir şekilde çalışmaya devam ediyor. Demokrasinin temel taşı olarak görülen muhtarlık görevine, son dönemlerde kadınlar damga vurmayı başardı. Görevi bir önceki dönemde devralan bazı kadın muhtarlar, bu süreç içerisinde yaptıkları hizmetlerle mahallelinin gönlünü kazanmayı başardı. Mahallenin muhtarlığının yanı sıra yeri geldiğinde 'annesi' yeri geldiğinde de 'ablası' olduklarını kaydeden kadın muhtarlar, kendilerine verilen görevi layıkıyla yerine getirmek için durmaksızın çalışıyor.

Elindeki tespihiyle mahallelinin sorunlarını dinliyor

Seçimlerin ardından ikinci kez Yeşiltepe Mahallesinde muhtar seçilen Meryem Kuş Açıkgöz, elindeki tespihiyle dikkat çekiyor. Özellikle gençlerin kendilerine fazlasıyla ilgi gösterdiklerini aktaran Açıkgöz, verilen görevden dolayı mahalle halkına teşekkür etti. Açıkgöz, "Ciddi anlamda vatandaşlar, özellikle kenar mahallelerdeki muhtarların kadın olmasına özen gösteriyor. Vatandaşlar bunun farkına vardı. Bir kadın bir kadınla çok rahat dertleşebilir. Bir erkek bir kadın ile çok rahat dertleşebilir ama bir kadın bir erkek ile dertleşemez. ya camide ya da kahvede birbirlerini dinler. Biz bunu 5 yıl boyunca bu mahallede gösterdik. Bence bu tür yerlerde kadın olmalı. Kadın gerektiğinde anne, gerektiğinde baba, gerektiğinde bu mahallenin sahibi oluyor. 5 yıl ben asla bir sorun yaşamadım mahallemle alakalı. Büyük bir teveccüh gösterdiler. Güvendiler ve ben de bu güvene layık olmaya çalışacağım. Ben yüzde 80 gençlerin annesiyim. Sosyal medyada bana ya bana 'Meryem Ana' derler ya da 'abla' derler. Bana muhtarım demezler, ana derler, ağır abi, hanım ağa derler. Elimdeki tespihten dolayı hanım ağa oldum. Ben de bununla gurur duyuyorum. Ben herkesin annesi, ablası, teyzesi ve büyüğü olarak bana verilen bu görevden dolayı herkesi kucaklıyorum" dedi.

"Muhtar olduğunuzda aynı zamanda mahallenin annesi de oluyorsunuz"

Öğrencilerin çoğunlukta olduğu Bahçelievler Mahallesinden bir kez daha muhtar seçilen Sülbiye Bilen ise, güler yüzü ile mahallenin gönlünde taht kurmuş durumda. Ailesinden uzakta yaşayan öğrencilerin zaman zaman muhtarlığa gelerek kendisine sarıldığını ve dertleştiğini anlatan Bilen, vatandaşların dertlerine ortak olmaya çalıştığını kaydetti. Sülbiye Bilen, "Mahallemizde biz seçildiğimizde 5 yıllık dönemde başarılı işler yaptığıma inanıyorum. Mahalle halkı ile iletişimimizi güzel kurduk. Onlara güler yüzlü hizmetler verdik. Çalışma sırasında da seçildiğim gün nasılsam son güne kadar insanlara aynı şekilde insanlara hizmet etmeye devam ettim. Benim iki tane kadın, bir tane de erkek rakip arkadaşım vardı seçimde. Beraber gayet güzel uyum içindeydik. Demokratik bir seçim oldu. Kısmet yine bizimmiş. Muhtar olduğunuzda bu mahallenin aynı zamanda annesi oluyorsunuz. Ablası oluyorsunuz, dertlerine ortak olmaya, ihtiyaçlarını karşılaşamaya çalışıyorsunuz. Atamızın da dediği gibi demokrasinin temel taşları muhtarlardır. Biz beraber en küçük birimden başlıyoruz. Ben burada köprü görevindeyim. Mahallemin ve ihtiyaç sahibi ailelerin ihtiyaçlarına kamu kurum ve kuruluşları ile görüşerek çözmeye çalışıyorum. Özellikle kız arkadaşlarımızdan yanıma gelerek 'Abla ben sana sarılıp ağlamaya geldim' diyenler var. Annelerini özleyenler geliyor. Evde yaptığım kurabiye, pasta buraya getirerek gelen öğrencilere 'annenizi özlemişsinizdir' diyerek ikram ediyorum. Böyle ilişkilerimiz gayet güzel. Herkeste telefonum vardır. Bireysel ya da mahalle ile ilgili sıkıntıları olduğunda rahatlıkla beni arıyorlar. Onlara çözüm bulmaya çalışıyorum. Annelik burada muhtarlıktan daha ağır basıyor" ifadelerini kullandı.