Maden Şehidi Ailelerinden Mahkeme Başkanının Değişmesine Tepki

Maden Şehidi Ailelerinden Mahkeme Başkanının Değişmesine Tepki

MANİSA - Soma maden faciasında hayatını kaybeden işçilerin aileleri, yaklaşık 2 buçuk yıldır devam eden Soma davasını yürüten Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı ve bir üyesinin, Hakimler ve Savcılar Kurulu 1'inci Dairesi'nin yaz kararnamesiyle görev yerinin değiştirilmesine tepki gösterdi.

Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen ve 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasına ilişkin yürütülen dava ile ilgili önemli bir gelişme yaşandı. Geçen 3 Temmuz günü HSK yaz kararnamesiyle Soma davasını yürüten Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Aytaç Ballı ve kıdemli üye Esra Dokur'un görev yeri değiştirildi. Atamalar sonrası dava süreciyle ilgili tedirgin olan maden şehidi aileleri Soma Cengiz Topel Meydanı'nda Sosyal Haklar Derneği öncülüğünde toplanarak, bir basın açıklaması yaptı. Faciada oğlu Uğur Çolak'ı kaybeden baba İsmail Çolak, yaklaşık 2 buçuk yıldır devam eden davanın mahkeme başkanı ve üyesinin değiştirilmesine tepki göstererek, "Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun yaz kararnamesi ile Soma maden faciasının davasına bakan Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Aytaç Ballı ve kıdemli üye Esra Dokur'un görev yerini değiştirdiler. Bu dava herhangi bir dava değildir. Bu davaya bakan yargıçların görev yerlerinin değiştirilmesi de herhangi bir rutin işlemle izzah edilemez. 301 işçinin her birinin yerini ve ölüm yerini ezbere bilen iddianame ve bilirkişi raporlarının detaylarına hakim olan, keşfe katılan madeni gören, onlarca sanığın sorgusunu yapan mahkeme başkanının ve üye hakimin görev yerinin değiştirilmesi yargıya açık bir müdahaledir. Yaklaşık 4 terabayt büyüklüğündeki dosyada her bir belge yüzlerce sayfadan oluşmaktadır. Mütalaa vermeyi mütalaayı toparlamak gerekçesiyle 7 ay oyalayan savcıdan sonra dosyayı başından itibaren takip eden ve delillerle teması olan mahkeme başkanının ve üyesinin yerinin değiştirilmesi bu dosyada adil karar verilmesinin önlenmesidir. Adil yargılama ve adalet bir sonuç değil, süreçtir. Sürecin bağımsızlığı ve tarafsızlığına gölge düşmüştür." ifadelerini kullandı. Açıklama sonrasında grup olaysız bir şekilde dağıldı.