Koyda mahsur kalan minikler o anları anlattı
Koyda mahsur kalan minikler o anları anlattı Zonguldak'ta aileleri ile birlikte geldikleri plajda deniz yataklarının alabora olması üzerine vatandaşların imdadına yetiştiği 2 çocuk, geceyi karadan ulaşımı olmayan koyda geçirdi.
Koyda mahsur kalan minikler o anları anlattı
ZONGULDAK - Zonguldak'ta aileleri ile birlikte geldikleri plajda deniz yataklarının alabora olması üzerine vatandaşların imdadına yetiştiği 2 çocuk, geceyi karadan ulaşımı olmayan koyda geçirdi. Sabah saatlerinde başlayan çalışmalar ile kurtarılan iki kuzen, yaşadıkları o anları hastane önünde gazetecilere anlattı.
Sabah erken saatlerinde Bartın'dan gelen Sahil Güvenlik Botu'na taşınarak bulundukları koydan kurtarılan 2'si çocuk 8 kişinin hastanedeki kontrol amaçları tedavileri tamamlandı. Sağlık durumları iyi olan 10 yaşındaki Mustafa Kahraman ile 9 yaşındaki kuzeni Milat Babalık, Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildi.
Hastane bahçesinde gazetecilere o anları anlatan Mustafa Kahraman, "Dalga bizi baya sürükledi. Okan abi arkadaki kumsala doğru itti. Dalgalar bizi çok sürükledi. Arkadan abiler geldi. Orada bir gün kaldık. Ailemden uzaktım. Soğuktu biraz. Ateş yaktılar. Yerde çakmak bulduk. Sahil Güvenlik geldi. Bizi kurtarmaya çalıştı. Telefonu kuruttu. Ailelerimizle konuştuk. AFAD bize yukarıdan battaniye attı. Yemek verdi. Uyuduk. Uyanınca bota bindik. Bottan bizi dalgıçlar götürdü. Sağlıklı bir şekilde hastaneden çıktık. Buradan Okan abi ve yanındaki arkadaşlara çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.
"Ömrüm boyunca unutamayacağım anı oldu"
9 yaşındaki Milat Babalık ise korku dolu anları anlattı. Babalık, kıyıya çıkınca geceyi uyuyarak ve konuşarak geçirdiklerini söyledi. Kendilerini kurtaran vatandaşlara teşekkür eden Milat Babalık, "Bizi kurtaran abilere çok teşekkür ediyoruz. Bize çok yardımcı oldular. İlk önce birazcık korkttuk. Kıyıya çıkınca hiçbir şey kalmadı. Geceyi uyuduk, konuştuk. Bizi nasıl kurtaracaklarını konuştuk. İlk önce bot geldi o bizi kurtaramadı. Sahil güvenlik ekibi geldi. Helikopter geldi. Bizi kurtaramadı. Dalgaların azalmasını bekledik. Sabah olmasını bekledik. Gece üşüdük. Ben çok üşüdüm. Sonra battaniyelerle ısındık. O an ailemizin korkacaklarını anladık. Çok endişeleniyorduk. Ömrüm boyunca unutamayacağım bir anım oldu" dedi.
"Önce korkulu sonra huzurlu bir bekleyiş oldu"
Milat Babalık'ın babası Murat Babalık da endişeli bekleyişin ardından çocukların sağlık durumlarının iyi olduğunu öğrenince rahatladıklarını söyledi. Babalık, süreci gazetecilere şöyle aktardı.
"Bizim yaramaz çocuklar bize korkulu bir gün yaşattılar. Gittiğimizde çok fazla dalga olmayan denizde yavaşça dalgalar yükseldi. Teyzeleriyle birlikte açıldılar. Dalgaların sürüklemesiyle birlikte biz de diğer çocuklarla ilgilenirken gözden uzaklaştılar. Bir telaşe olduğunu gördük. Baktık ki bizimkiler biraz açılmışlar. Dalgalar tarafından sürükleniyorlar. Oranın tecrübeli yerel halkı olayın nasıl sonuçlanabileceğini tahmin ettikleri için hemen denize atlayarak öncelikle iki kız kardeşi kurtardılar. Daha sonra da çocukların peşine gittiler. Deniz yatağı daha çok sürüklendiği için açığa alıp plajın yanındaki küçük kumsala çıkarmayı başarmışlar. Biz çocuklardan haber alana kadar çok fazla tedirgin olduk. Korkulu bir süreç yaşadık. Bu esnada Sahil Güvenlik'e, AFAD'a, Jandarmaya, 112'ye tüm kurumlara biz buradan çok teşekkür ediyoruz. Ellerinden geleni yaptılar. Sahil Güvenlik de elinden geleni yaptı. Helikopter geldi. Maalesef başarılı olamadı. Biz zaten onların sağlıklı olduklarını bildiğimiz için huzurlu bir bekleyiş oldu. Önce korkulu sonra huzurlu bir bekleyiş oldu. Dalgaların azalmasıyla birlikte Bartın'dan gelen sahil güvenlik botu ekibi tüm herkesi kurtardılar."