Kestane Kebap Olmadan Zorlu Toplama Sürecinden Geçiyor
Kestane kebap olmadan zorlu toplama sürecinden geçiyor Kestanenin tarladan sofralara yolculuğu öyle kolay değil Eşeklerle yola çıkıp, özenle kestane topluyorlar Üretici Salih Özlü: "Hayvanlarla gelip ağaçtan kestaneyi indiriyoruz" "Ağaçlarımız yüksek olduğundan zorla çıkıp sırıkla...
Kestane kebap olmadan zorlu toplama sürecinden geçiyor
Kestanenin tarladan sofralara yolculuğu öyle kolay değil
Eşeklerle yola çıkıp, özenle kestane topluyorlar
Üretici Salih Özlü: "Hayvanlarla gelip ağaçtan kestaneyi indiriyoruz"
"Ağaçlarımız yüksek olduğundan zorla çıkıp sırıkla indiriyoruz kestaneyi"
"Omzumuzda taşıyıp yamaçtan aşağıda düz bir alanda beklettiğimiz hayvanlara sarıyoruz"
İZMİR - Kış aylarının gelmesi ile birlikte en çok tüketilenler arasında yer alan kestane, tezgahları süslemeye başladı. Kış aylarının vazgeçilmezi olan kestanenin ağaçtan sofralara gelene kadar olan zorlu yolculuğu ise üreticiyi bir hayli zorluyor.
Kış mevsiminin gelmesiyle beraber, kestane üreticilerini de telaş sardı. Hemen hemen kış aylarında herkesimden insanın tükettiği kestanenin sofralara zorlu yolculuğunu ise İhlas Haber Ajansı araştırdı. Bergama ilçesine bağlı Oruçlar Mahallesi yaşayan ve geçimlerini kestane üretimi ile sağlayan mahalle sakinleri, kestaneyi pazarda tüketici ile buluşturmak içinse sabah çok erken saatlerde evlerinden çıkıyor.
Eşeklerle zorlu yolculuk
Eşeklerine binen üreticiler, daha sonrada 3 kilometrelik yolculuğun ardından kestane ağaçlarının bulunduğu bölgeye ulaşıyor. Üreticiler, kestane ağaçlarının olduğu bölgenin dağların dik yamaçlarında bulunması ve yol olmaması nedeniyle eşekleri tercih ederken, 'kebap'a benzetilen kestanenin sofralara gelmesi pekte kolay olmuyor.
Ağaçlara çıkıp sırıklarla kestaneyi düşürüyorlar
Kestaneler, üreticiler tarafından sırıklar yardımıyla ağaçtan düşürülüyor. Kestanenin ağaçtan düşürülmesi ise pekte kolay değil. Ağaçtan düşmelere karşı yaşanabilecek herhangi bir kaza veya ölümlere karşı önlem alan üreticiler, kısa sürede düşen kestaneleri toplayarak çuvallara dolduruyor. Kestanenin dikenleri kimi zaman elleri yaralasa da, üreticiler eldivenler yardımıyla bu sorunun önüne geçmiş.
Oruçlar Mahallesinde yaşayan ve aynı zamanda kestane üreticisi olan mahalle muhtarı Salih Özlü, mahallesinin 520 nüfusa sahip olduğunu anlattı. Kestanenin toplanması hakkında bilgi veren Özlü, "Mahallemiz sakinleri geçimlerini kestane, badem ve ceviz ile sağlamaktadır. Bunun dışında mahalle sakinlerimizden bir bölümü Bergama Ovasına yevmiyeci olarak gitmekte. Mahallemize 3 kilometre uzaklıkta Madra Dağında kestane topluyoruz. Hayvanlarla gelip ağaçtan kestaneyi indiriyoruz" dedi.
Eşeklerle tekrar mahalleye taşınıyor
Özlü, tarladan sofraya gelen zorlu yolculuğu ise şu sözlerle anlattı:
"Çuvallara koyup tekrar hayvanlara sarıp mahalleye götürüyoruz. Ağaçlarımız yüksek olduğundan zorla çıkıp sırıkla indiriyoruz kestaneyi. Dikenleri elimize battığı için de eldiven kullanıyoruz. Kestaneyi koyduğumuz çuvalları omzumuzda taşıyıp yamaçtan aşağıda düz bir alanda beklettiğimiz hayvanlara sarıyoruz. Kestane kebabı aşı kestanesinden yapılır. Bahçe kestanesi ise kaynatmalık olur. Topladığımız kestaneyi kobakları (dikenli kabuklar) ile birlikte eğrelti otu dediğimiz bir ot ile bastırıp bir ya da bir buçuk ay beklettikten sonra kestane kobalakları yumuşuyor. Dolayısıyla hem kobalağın içerisinden kestaneyi çıkarması daha kolay oluyor hem kestaneyi besliyor böylelikle daha lezzetli oluyor."
Türkiye dünyada 2. sırada
Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre, Çin en büyük üretici durumunda ve 1.7 milyon ton üretimle ilk sırada yer alıyor. Türkiye, 60-70 bin ton kestane üretimi ile de dünyada ikinci sırada yer alıyor. Ülkemiz bu verilerle, dünya kestane üretiminin yaklaşık yüzde 3 ihtiyacını karşılıyor.